Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->İsmail HAYAL->GÜMÜŞHANE'NİN BİR BAŞKA RENGİ "HADİ" [ Arama ]

GÜMÜŞHANE'NİN BİR BAŞKA RENGİ "HADİ"
Başlık GÜMÜŞHANE'NİN BİR BAŞKA RENGİ "HADİ"
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
       Gümüşhane’nin bir başka rengi de hemen her ilde olduğu gibi bizde de var olan ve varlığıyla bu şehrin sembollerinden olan mecnunlarıdır. Önceki yazılarımda da ele aldığım gibi “deli kim, veli kim” düsturundan hareketle bu tabiri kullanmamaya gayret gösterenlerdenim. Onların bizlere Allah’ın bir güzel emaneti olduklarını düşünür ve onların bizler için bir mesaj, bir sınav olduklarını düşünürüm.

      Bazı hemşerilerimizin dengesiz tavırları nedeniyle onları kucaklama ve toplum içinde varlıklarını kabul etme yerine değişik hal ve hareketlerle onları rencide eden anlayışa akıl erdiremiyorum. Dünün bu renkleri Bıcık Aydın ve Hadi, bugünün renkleri Hamdi, Selami, Bayburtlu Ahmet ve Armağan güzel yürekleri ile bizlerin adeta birer parçası değil midir? Ben onlara her baktığımda onların yerinde benim ya da ailemin diğer fertlerinin olabileceğini düşünür ona göre hareket ederim. Allah kimseyi akıl sağlığından imtihan etmesin. Bugün çok beğendiğin akıl melekelerinin yarın ne olacağı meçhul. O yüzden sakın ha başkalarının eksikliği ile alay etmeyin.   

       Bunlardan biri Hadi, Recep ve Besire’den olma, beşkardeşin en büyüğü olarak Torul’da dünyaya geldi. Genç bir delikanlı olarak ailenin çalışkan, sevilen bir şahsı olarak hayatını devam ettirirken, birden hastalanarak, ruh bozukluğu davranışları gösterdi. Kışın evi terk ederek buz tutmuş derelerin göllerine atlama davranışlar sergiledi. Çevrede huzursuzluk yaratınca babam kendisini Elazığ akıl hastanesine götürdü. Hastaneye iki jandarma ile birlikte giderken;

      “Benim Başbakan Menderesten ne farkım var? Onu da iki jandarma veya polis bekliyor, beni de iki jandarma bekliyor” diyerek etrafındakileri güldürüyordu.

      Elazığ Hastanesine yatacağı zaman doktor kendisini muayene ederken,

      “Doktor Bey benim aklım yerindedir, ben suç işledim. Babam hatırlı adamdır. Ben cezaya mahkûm olmayayım diye beni hastaneye getirdi, diyerek hastaneden kurtulmaya çalıştı. Bu sırada doktor;

      “Hadi mademki suç işledin herhangi bir yerinde yaran var mı? Diyerek yakasını açınca boynunda çıplak teninin üzerine bağlı kravatı görünce “tamam” diyerek hastaneye yatırdı. Hastanede bir müddet kaldıktan sonra” şifa bulmuştur. Toplum hayatına intibak eder” bir raporla taburcu olmuştur.  

       Ondan sonra sonraki hayatı neşeli, nüktedan sevilen bir ortamda yaşamını sürdürdü. Kendisi askerliğini Çıldır’da yaptı ve onbaşı olarak terhis oldu. İzine geldiği sırada, Şube binbaşısına hediye olarak bir horoz götürmeye karar vermiş. Dönüşünde gecenin geç saatinde kış günü bir horoz götürmüş. Binbaşı horozu almamış, sabah getirirsin demiş. Hadi, bunun üzerine horozu başkalarına vermiş. Sabah olunca; Binbaşı;

       “Hadi horozu getir” demiş. Hadi, “horozu başkasına verdim” deyince, binbaşı kızmış,

       “Seni onbaşı yapana” diye söylenmiş. Deliden de onbaşı olur mu” deyince bu sefer Hadi;

       “Sen delilerin binbaşısısın, (deliden binbaşı olursa) bende delilerin onbaşısıyım, diyerek olayı bitirmiş.

       Torul’un Herek ormanlarında orman işçileri çalışırken Rahmetli Belediye Başkanı Sabahattin Aytaç tesadüfen orada bulunduğu sırada Hadi türkü söylemiş. Bunun üzerine Aytaç “Hadi seni Gümüşhane’ye götüreyim” demiş. Hadi bu isteği kabul etmiş. Hadi Gümüşhane’de yevmiyeli gibi çalışmış. Türküyle muhabbetle günlerini geçirmiş. Gümüşhane’de bütün halk onu sevmiş ve masalarına şeref misafiri gibi davet eder olmuşlardır.

       Para verilince alır, istenince verirdi. Onun hayatında paranın yeri yoktu. Babası; “Oğlum çalış para kazan çoluk çocuğun var” deyince; “Baba sen çalış para kazan. Çünkü sen çalışmazsan paran olmazsa kimse sana bakmaz, bir şey vermez” demiş. Fakat ben deli miyim ki çalışayım? Çünkü millet beni parasız yedirip içiriyor” demiş.

       Hadi ömrü hayatında milleti bolca güldürürken ölümü maalesef pek acı olmuş ve tüm sevenleri ağlatmıştı. Ölmeden evvel çevresinden bazı isteklerde bulunarak, hayvanları yemleyeceğini söyleyerek gittiği samanlıkta kendi kendine intihar ederek hayatına son vermiştir. Hadi, evli ve iki kız, iki erkek dört çocuk babasıydı.

        Onun ve diğerlerinin her hareketi bizlere aslında bir mesaj, yeter ki anlayabilecek kapasitemiz olsun.
Oyu Puanı: 30 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 17 (0 Kayıtlı Üye 17 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.46561 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu