Evet yanlış duymadınız. Başbakan Sayın Recep Tayip ERDOĞAN partisinin il başkanlığı kongresi için Gümüşhane’ye geleceği sözünü verdi. Uzun bir aranın ardından ilimize teşrif edecek Başbakanı herkesin dört gözle beklediğinden şüphemiz yok. Yalnız Başbakanın gelişinden önce birkaç konuya değinmek istiyorum.

            İlimiz genelinde yatırımlardan söz ediliyor aylardır. Birçok şey yapılmış Gümüşhane’ye. Hatta yapılmaya da devam ediyor. Merak ediyorum bu yapılanlardan neden bizim haberimiz olmuyor. Okul yapıldı diyorlar, TOKİ ilköğretim okulunun bilmem kaç türlü sorunla birlikte Gazipaşa olarak yapılmasından başka bir gelişme yok ortada. Eğer bu ise yatırım, bunu il yönetiminin sahiplenmesi yersiz diye düşünüyorum. Çünkü bu ülke genelinde yapılan yatırımlardan, Gümüşhane’ye düşmesi gerekenin çok küçük bir kısmı.

            Kimi kesimler bu yatırımların arasında, barajları göstermekten hiç çekinmiyor hatta bunu gazete sütunlarında dile getiriyor. Sormak istiyorum, bu yatırım Gümüşhane için mi? Ülke enerjisi için yapılmış bir yatırımı, Gümüşhane’ye yapılmış bir yatırımmış gibi gösterip sahiplenmenin bir mantığı yok. Kaldı ki, Torul barajının ne şekillerde yapıldığı bunun en basit göstergesidir.

            Şimdi Başbakan ilimize geldiğinde, bu yatırımlardan mı bahsedecek acaba. Yoksa kongre saatine kadar parti binasında partili birkaç kişi ile konuşup, halkın sorunlarını hiç dinlemeden mi gidecek. Bunu yapacağını sanmıyorum. Ama halkında ona anlatacak pek sorunu yok herhalde. Baksanıza, il emniyet müdürü Ali TOM "halkımızın huzurunu bozmaya kimsenin gücü yetmez" diyecek kadar güveniyor huzuruna halkımız. Bizim yurttaşlarımızda devletine o kadar güveniyorki, ardı arkasına yaşanan soygun olaylarını yada şiddet hadiselerini görmezden geliyor. Beki nereye kadar bu huzur ortamı. Allah aşkına bana bir tane huzurlu insan gösterin. Halk beyhuzur olmuş. Doğrudur, huzuru olmayan insanların huzurunu bozmaya kimsenin gücü yetmez. Çünkü bunu yapmak için önce huzura kavuşturmalısınız insanları. 

            Bunları da bir kenara bırakalım. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in yaptığı açıklamaya göre 2005 yılında yüzde 7.6 lık bir büyüme kaydetmişiz. Aman ne güzel. Cebimizde 5800 dolar varmış ta haberimiz yok. Zengin olduk beyler bayanlar bırakın hal yanmayı. Hele dükkânlarını kapatan esnafları hiç anlamam. Cepleri dolar dolu dükkânlarını kapatıyorlar. Gerçekten bu kadar uzak başka bir açıklama duymuş muydunuz daha önce? Kimin cebindeymiş o para. Asgari ücretle geçinen milyonlarca insanın bir senede aldığı maaşın iki katı o para. Hangi temele dayanarak böyle bir açıklama yapıyor bu kurum anlamıyorum. Bu gün o para Türkiye’nin nüfusunun yüzde 90’ının cebinde yok. Yüzde ona göre açıklama yapıp zaten gergin yurttaşı daha da germenin ne manası var. Bunu bir kenara bırakın, bahsettiğiniz rakam, özenip girmeye çalıştığınız Avrupa ülkelerindeki rakamın kaçta kaçı onu araştırmış mı aynı kurum? Bu konuyu sayın başbakanın yorumuna bırakıyorum. Kendisi bu konularda bize birşeyler söyleyecektir diye düşünüyorum.  

            Tüm bunlardan sonra, düzelebileceğini umut ettiğimiz bir iki konuda, yeni devlet açıklamalarının gelmemesini ümit ediyor ve saygılar sunuyorum. Esen kalın.

Kadir ÇETİN