Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Gümüşhane İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kadir Karakoç, Gümüşhane’de damızlık hayvan yetiştiriciliğinin üst düzeylere çıkmasının ardından süt pazarlama sorununun yaşanabileceğini söyledi.
Yaptığı açıklamada damızlık hayvan ve et fiyatlarındaki belirsizliğin devam ettiğini kaydeden Karakoç, bu durumun bölgedeki et ağırlıklı üretim yapan işletmelerin sayısını oldukça azalttığını, damızlık hayvanlar için kullandırılan kredilerle birlikte hayvancılık ağırlıklı geçimini sağlayan ve bu işi devam ettirmek durumunda olan çoğu üreticinin damızlık hayvan yetiştirmeye başladığını söyledi.
Daha uzun ve zahmetli olan bu sektörde üreticileri ciddi sıkıntılar beklediğini dile getiren Karakoç, bölgede ilerleyen yıllarda süt üretiminin artmasının beklendiğini belirterek, artan süt üretiminin en büyük sorununun “pazar” olduğunu söyledi.
Karakoç açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yıllardır ilimizde sütün pazarlanma problemi bitmemiştir. Bilindiği üzere bu işin iki temel unsuru var. Üretici ve Sanayici. Üretici ile Sanayici bireysel olarak süt fiyatları konusunda pazarlık yapmakta ve bu konuda etkin olamamaktadır. Değerinden düşük fiyat verilen süt, buzağıya vermekte, sokak sütü olarak satılmakta vb. İneklerin süt veriminin artırılması için uygun beslenmemesi bir yana doğuma 3-4 ay kalınca kuruya bırakılmaktadır. İşin sanayici kısmında ise tablo farklı görünmekte. 5-10lt. süt için işletme, toplamaktan ve her üreticiyle bire bir ilgilenmek durumuna kalan sanayici ise verdiği bu çabanın karşılığında süte verdiği fiyatın çok bile olduğunu bununla birliktede sütün olmadığından bulunmadığından söz etmekte. Sütün ağırlıklı olarak hayvanların meraya çıktıkları Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında olduğu ilimizde süt için üreticinin maliyeti olmadığı düşünülmekte ve bu hikâye yıllardır devam etmektedir. Damızlık hayvan yetiştiriciliğine yönelişin arttığı bu dönemde işletmelerde yetiştirilen hayvanların nerdeyse tamamı kombine ırklar. Bu üretimle sütün değerinde satışı, işletme içi karlılığın artması noktasında büyük öneme sahip. Karlı hayvancılık yapabilmemiz ve ilimiz hayvancılığının da bunun paralelinde artmasını mümkün kılacak tedbirleri geç olmadan almalıyız. Batıdaki illerde olduğu gibi yoğunluğun olduğu köylere ve ilçe merkezlerine soğutma tankları konularak sütün belirli merkezlerde toplanmasını sağlamalıyız. Bu şekilde üretici açısında pazarı genişletmek, uygun fiyat bulma ve pazarlık gücünü artırmak mümkünken, sanayici açısından daha kolay süt bulma, birçok yetiştirici ile sorun yaşamak, süt kalitesindeki kayıplar, gibi çoğu sorunu da ortadan kaldıracaktır. Süt toplama merkezleri birçok ilde il özel idareleri öncülüğünde kurulmuş ve zamanla artan süt üretiminin satışı konusunda gerek üreticilerin kendi imkânları, gerek kooperatif ve sanayicilerin ihtiyaç duydukları farklı bölgelere koydukları soğutma tankları ile bu günlere kadar gelmiştir. Türkiye’nin birçok ilinde farklı hibe programlarıyla da sütün pazarlanmasına imkân veren projeler olsa da, ilimiz için son birkaç yıldır bu konuyla ilişkili açılan bir hibe programı olmamıştır. Maalesef İlimiz Doğu Karadeniz bölgesi içerisinde değerlendirilerek Tarım ve hayvancılık konularında hibe programlara pek alınmamakta. Kelkit, Köse ve Şiran ilçelerimizdeki nüfusun büyük çoğunluğunun tek geçim kaynağı olan hayvancılığın, sütün pazarlanması konusunda bir çözüme ihtiyacı var.”
(Kaynak: Kuşakkaya Gazetesi)