Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Kültür mirasının sahipliği konusunda doğru yaklaşıma daha hızlı ulaşılıyor... Bir zamanlar, Avrupa'daki kültürel koruma uygulamalarını izleyen "Europa Nostra"nın sloganı; "Aklın bilmediğine yürek üzülemez" idi. Neden? Bir şeyi korumak için ona sahiplenmek, sahiplenmek için sevmek, sevmek için onu bilmek, tanımak gibi bir zincir söz konusu düz mantıkla bakıldığında. TKB üyesi yerel yönetimlerin başkanları da her geçen gün o mirasın "son kullanıcı"sı halk tarafından seçildikleri için kültür mirasına daha çok sahipleniyorlar. Bu halka nasıl mı yansıyor? Genelleme yapmak zor ise de bazı kentlerde onarılmış eski evlerde oturmanın neredeyse bir "statü sembolü" haline gelmesi olumlu bir ipucu olabilir. Üstelik bu durum, bir kısım İstanbullunun Kuzguncuk'a ya da Balat'a taşınması gibi bir akıma da benzemiyor. " Yalnızca mimari-tarihi-somut ya da elle tutulamayan kültürel miras değil, "doğa" da artık gündemde... Edirne Toplantısı'nda gündeme alınan "doğal varlıkların korunması", son "Dünya Günü"nün (22 Nisan, "Dünyanın Yaş günü") Kastamonu'da yapılan Buluşma'da kutlanmasıyla birlikte tıpkı ÇEKÜL Vakfı'nınkinde olduğu gibi, TKB'nin gündeminde de yerini aldı. Doğayı korumadan kültürü korumanın olanaksızlığı açık zaten... " Bilgi toplumuna geçişi hızlandırmak için "E-Türkiye+" projesinin, "e-belediye" ve "e-kültür" alt başlıklarına sahip çıkılarak harekete geçme konusunda Türkiye Bilişim Vakfı ile birlikte başlatılmış bir ortak proje girişimi de söz konusu. Öte yandan ÇEKÜL Vakfı da Birlik için başından beri tutulan "web-kütüğü" nü gelişkin bir "portal"e dönüştürmek için çalışı-yor. " TKB'nin " Türki-ye'nin başına gelen talihli bir olgu" olmasının en önemli gerekçelerinden biri de, ekonomik kalkınma ile doğal ve kültürel mirasın korunması arasındaki ilintinin çok boyutlu olarak algılanmaya başlanmış olması. Birliğin benimsediği "Havza boyutunda koruma" yaklaşımında, koruma, yöresel ekonomik kalkınma ile örtüşüyor. Tekil yapısal / anıtsal korumadan, sokak, mahalle, kent ölçeğine taşınan koruma anlayışı, artık "havza"ya oturdu. Neden "havza boyutu" Tarihin ilk dönemlerinden beri uygarlık su kenarında gelişiyor. Su kenarı dediğimiz şey de büyük nehirlerin oluşturduğu doğal havzalar. Aynı havzaya sınırı olan kentlerin sorunlarının da çözümlerinin de "ortak" olduğu artık fark edildi. Eskiden aynı kentin içindeki ilçeler bile çözüm arayışında tekil davranırken, şimdi artık havzayı oluşturan kentler, işbirliği içinde ortak çözüm arayışına girmeye başladı. Bu bağlamda kurulan "Akseki-İbradı Havzası", "Kelkit Platformu" , öteden beri birlikte çalışmakta olan "Küçük Menderes Havzası", son olarak yapılan "Van Gölü Havzası" projeleri bu gelişmenin ürünü hep. Buraya kadar sayılan özellikler, Avrupa Birliği'nin "koruma" ile "kalkınma" arasındaki bağlantıyı öne çıkaran "koruma politikaları" ve herkesin katıldığı, farklı kimliklerin kendini ifade edebildiği "kültürel demokrasi" ilkeleri ile de tümüyle örtüşüyor... Köklü bir tarihe sahip olan Gümüşha-ne'de Tarihi Kentler Birliği (TKB) üyesi. Gümüşhane Belediye Başkanlığı Tarihi Kentler Birliği'ne 2000 yılında üye olmakla birlikte, tarihsel ve kültürel mirasa sahip çıkma yolunda önemli bir adım atmış oldu. Tarihi Kentler Birliği Üyesi Gümüşhane Belediyesi'ni uzun zamandan beri gözlemliyorum. Belediye Başkanı Mustafa Canlı, bu birliğe üye olmakla her şeyin bitmeyeceğinin farkında. Sayın Canlı, Birliğin düzenlediği toplantılara katılıyor, yayınladığı kaynakları takip ediyor, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde uyguladığı projeleri ince-liyor… 2-3-4 Eylül 2005 tarihinde Çanakkale Belediyesi ve Çanakkale Valiliği'nin ortaklaşa düzenledikleri "Tarihi Kentler Birliği Çanakkale Buluşması"n da Bele-diye Başkanımız Mus-tafa Canlı ile karşılaştık. 3 güne yakın süren toplantılar sırasında fırsat buldukça Gümüş-hane üzerine konuştuk. Yukarıda da ifade ettiğim gibi Başkan Canlı, Tarihi Kentler Birliği meselesini oldukça ciddiye alıyor. Hatta toplantılardan bir tanesini de Gümüşha-ne'de düzenlemeyi düşünüyor. Gönülden inanıyorum ki, Gümüş-hane Belediye-si'nin imkanları daha geniş olsa, Sayın Başkan bu alanda daha büyük projeler üzerinde durmaktan kaçınmayacak. Gümüşhaneli bir tarih bilimci olarak, Gümüşhane'nin Tarihi Kentler Birliği üyeliğinin gelecekte önemli getirileri olacağını, tarihsel-kültürel ve doğal dokunun korunması noktasında Gümüşhane'ye önemli bir katkı sağlayacağı kanaatindeyim. Zira, Gümüşha-ne'nin ekonomik gelişiminin; tarihsel ve kültürel mirasının değerlendirilmesi, doğal güzelliklerinin tanıtılması -gün yüzüne çıkarılması- ve Dünya çapında önemli olan yer altı zenginliklerinin işletilmesiyle gerçekleşebileceğini düşünüyorum…
.jpg)
TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ ve GÜMÜŞHANE (2)
