Yazdırdığınız Makale: BİREYSEL YÖNETİMDEN ÇOĞULCU YÖNETİME GEÇİŞ: 23 NİSAN 1920.


BİREYSEL YÖNETİMDEN ÇOĞULCU YÖNETİME GEÇİŞ: 23 NİSAN 1920

 
     Türk ulusu yüzlerce yıl “irade-i seniye”ye  (sultan idaresi) bağımlı olarak sürdürdüğü siyasal yaşamına 23 Nisan 1920 günü yani bundan 90 yıl önce son vererek “ irade-i milliye” (ulusal irade) dönemini başlatmış Türk ulusu bu atılımı ile halkın egemenliğine dayanan siyasal bir rejim sistemini kabul etmiştir.

    Ulusal yazgısına el konulan 19 Mayıs 1919’dan tam 11 ay 20 gün sonra Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleştirilen TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN AÇILIŞI ile tek adam yönetimine son verilmiş çoğunluğun hakim olduğu yönetim sistemi hayata geçirilmiştir.

     Bu yüce meclisin başardığı işler bir sıralamaya tabi tutulacak olursa bunların başında hiç kuşku yok ki kurtuluş savaşının başarılmış olması başta gelmektedir. Bu hareket bağımsızlık mücadelemizin önemli dönüm noktalarından birisi olması bakımından her yönüyle hatırlanması ve başta çocuklar olmak üzere gençlere ve herkese bu günün manevi önemi kavratılması 23 Nisan’ın bir bayram günü olarak kabul edilmesi ile ancak mümkün olabilirdi. Ve öylede oldu. 90. yaş gününü önümüzdeki 23.04.2010 (Cuma ) tarihinde kutlayacağımız bu milli bayram 1935 yılından beri “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlana gelmektedir. Geleceği tanzim edecek olan çocuklarımıza bu günün mana ve öneminin etkili bir biçimde kavratılması bakımından bu bayramın adına çocuk bayramı denmesinin temelinde yatan gerçeklerden birisi de bu olsa gerek.

    Bu anlayışa 1979 yılında yeni bir anlayış daha eklenerek dünya çocuklarının da katılımı ile kutlamalar daha anlamlı hale getirilmiştir. TRT Ankara Televizyonun öncülüğünde gerçekleştirilen bu atılım son yıllarda kırka aşkın ülke çocuklarının katılımlarıyla coşkulu bir biçimde uygulanmaktadır. Atatürk’ün bu günün çocukları yarının büyükleridir “ yurtta barış dünyada barış” özlü sözlerine koşut olarak gerçekleştirilen bu düşüncenin çağımızda iletişim içinde olduğumuz dünya çocuklarına da yansıması bakımından önemli bir etkinliktir diyebiliriz. Bu sayede kurulan dostluklarla gelecekte Türk dostu birçok misyonerin yetişmesi de söz konusu oluyor demektir.

    Çocukların olduğu kadar büyüklerinde, “bu bayram zamanında bizimdi. Kimseye vermeyiz” şeklindeki değerlendirmeleriyle de büyüklerinde bayramı olan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı coşkuyla kutlanmalı iç ve dış egemenlik tam bir bağımsızlık anlayışıyla sürdürülmelidir.

    Bayramı bize hediye eden başta Atatürk olmak üzere şehitlerimize gazilerimize şükranlarımızı sunuyor ulusumuz için mutlu günlere koşma dileklerimizi yineliyoruz.