Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Haberler

Haberler->Gümüşhane->"KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ"   

"KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ"


        Bağımsız Türkiye Partisi Gümüşhane milletvekili adayları İsmail KAYA ve Recep  ULUTAŞ basın açıklaması yaptı.

        Adaylar Kaya ve Ulutaş: "Genel Başkanımız  Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in seçim sonrası yaptığı yorumlarda sık sık anlattığı bir olay var, Bosna kurtuluş mücadelesinin kilit ismi rahmetli Aliya İzzet Begoviç ile ilgili...

        Sayın Begoviç, Bosna işgalinden önce bir Mercedes bayisi, varlıklı bir tüccara gider ve der ki, "Sırplar işgale ve katliama hazırlanıyor, organize olalım ve şimdiden önlemlerimizi alalım". Tüccar, "Sayın Begoviç, ben Sırpları tanırım, onlardan yakın dostlarım da var, onlardan bize zarar gelmez" der.

        Kısa bir zaman sonra da Sırp saldırıları başlar ve dost olan Sırplar bile bir anda değişiverir. Kadın, çocuk demeden Bosnalılar zalimce katledilir.

        Bosna'da yapılan katliamı biliyorsunuz, detaylarını anlatmamıza gerek yok.

        Begoviç'e o gün olumsuz cevap veren Mercedes bayisi tüccar, bu saldırılardan sonra bin pişman... Çünkü çocuğu da katledilenler arasında...

        "Keşke" diyor, "keşke Sayın Begoviç'i dinleseydik de önceden hazırlığımızı yapsaydık".

        Bu son pişmanlık tüccarın çocuğunu geri getiriyor mu?

        Ya katledilen yüzbinlerce masum sivili?

        İşin aslına bakarsak, bizleri yaratan yüce Mevla'mız çook önceleri bizi uyarmış, Kuranı Kerim'inde "Siz onlardan olmadıkça, onlar sizi asla kabul etmezler" demiş Rabbimiz.

        Taşeron siyasiler ve medya, nesillerimize düşmanı dost diye yutturma gayretlerindeyken, düşman, nesillerine sürekli Türk ve Müslüman düşmanlığı aşılıyor, o kini ve nefreti sürekli taze tutuyor, tarihte Türk katliamı yapmış olanları da baş tacı edip, gençlerine kahraman olarak tanıtıyor.

        Siz düşmana karanfil takdim etme gayretindeyken, o yüzünde gülücükler olduğu halde aba altından size doğru silah doğrultmuş durumda...
   
        İşte Bosna, işte Irak, işte Afganistan...

        Taşeron siyasilerin ve medyanın düşman adına hangi vazifelerden sorumlu olduklarını, Atatürk'ün vefatından sonra ayrıntılı olarak şahit olmuş bir milletiz.

        Ama son seçimlerden de anladığımız kadarıyla, bu duruma pek de umursamayan bir milletiz.

        Umursamamaya devam edenler Mercedes bayisi gibi sonuçlara katlanmak zorunda kalacaklardır.

        Her şeyin bir bedeli olduğu gibi umursamamamın da bir bedeli vardır ve başlangıçta rahatmış gibi olsa da netice itibariyle umursayanlardan, mücadele verenlerden daha ağır bir bedel öderler.

        Tarih tekerrür ettiği için dilerseniz bir de Osmanlı'nın son dönemlerinden misal verelim.

        Damat Ferit hükümeti'nin Dışişleri Bakanı Asım Bey, Balkanlarda Sırp, Bulgar ve Yunan'ın tehlikeli olmayacağını ve onların bu noktada garanti verdiklerini, doğu'da ise Ermeni'lerin ve Rusların saldırmayacaklarına söz verdiklerini ifade eder ve de savunur. Bu sebeple askerlerimizin bir bölümünün terhis edilmesini ve herhangi bir önlem alınmasının gerekmediğini tavsiye eder.
Karar çıkartılır ve Balkan bölgesinden tam 150 tabur Mehmetçik terhis edilir. Hemen ardından boşluktan istifade ile Sırp, Bulgar ve Yunan saldırıya geçer ve Balkanları 3 yıl gibi bir zaman içerisinde zapteder. Doğu'da ise Ermeni isyanları başlar ve Ruslarla işbirliği içinde zulüm ve katliam yaparlar.

        Bugün yaşadıklarımıza ne kadar benziyor değil mi? Baş tarafı benzer, sizce sonuç farklı olur mu?

        Yine çok ciddi konulara girdik. Böyle ciddi konular milletimizin rahatını ve huzurunu kaçırıyor.

        Ne de olsa yabancıların borcuyla yaşamaya alıştık. Madenlerimizi de onlar çıkarsın, biz çıkartıp ne yapacağız? Fındığa 2,5 YTL, çaya da 64 kuruş zaten yetiyormuş, sandıktan bu sonuç çıktı?

        Topraklarımızdan, madenlerimizden, şirketlerimizden biz istifade edeceğimize, gelsin yabancılar istifade etsin. Ne yapacağız bu kadar parayı, kaynağı biz, çıkartmayı beceremediğimiz gibi yemeyi de beceremeyiz.

        Neden kızıyorsunuz? Kararı veren sizsiniz, biz oyumuzu "IMF'ye, AB'ye, ABD'ye devam, peşkeşe devam" diyenlere vermedik, biz milli çözüme , özümüze dönmeye ve seçim öncesi de bunun için mücadele ettik.

        Bağımsız Türkiye Partisi Gümüşhane milletvekili adayları İsmail KAYA ve Recep  ULUTAŞ ;

        Biz görevimizi yaptık, anlımız ak, başımız dik.

        Biz haklıyız ve doğruyuz.

        Haklılığımızı projelerimizi uygulayarak göstermek isterdik ve milletimiz için bu daha hayırlı olacaktı, ama maalesef bundan sonra yaşayacağımız olumsuz tablolar ne kadar haklı olduğumuzu ortaya çıkaracak.

        Milletimiz zor ve çileli bir yolu tercih etti.

        Ne diyelim, kendi düşen ağlamaz." « Gümüşkent Gazetesi »



TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK DİL OKULU GÜMÜŞHANE'DE


| More

 Gönderen AdamGibi, Çarşamba, 01 Ağustos 2007 10:42, Yorumlar(0)
Yorumlar


MKPNews ©2004-2006 mkportal.it
 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.91021 saniyede 9 sorguyla oluşturuldu