Yazdırdığınız Makale: GÜZAF ORKESTRASI.


GÜZAF ORKESTRASI

 


   Her insan kendi fikirlerini karşısındaki insana kabullendirmeyi arzular. Sadece kendi doğruları üzerinde dünyaya bakar ve bu doğruların dışında hiçbir doğruyu kabul etmez. Kendi doğrularının haricinde karşısına çıkan düşünceleri hiç kabullenmeyerek, ben, ben, ben diyerek inatla kendi doğruları etrafında döner.

  Sorulan sorulara kendi doğrularının ekseninde cevaplamaya çalışır. İşte her şeyin başladığı, bir yerde de her şeyin bittiği an. Sorulan sorularla iletişim başladığı ancak cevapların manasızlaştığı anla da her şey biter. Sakal yerine bıyık, bıyık yerine sakal der dururuz.

  Trafik polisi kaza yapan şoföre şu soruları sorar ve şu cevapları alır;

 

   SORU: Doğum tarihiniz nedir?
   CEVAP: 15 Temmuz
   SORU: Hangi yıl?
   CEVAP: Her yıl.

 

   SORU: Korna çaldınız mı?
   CEVAP: Kazadan sonra mı?
   SORU: Hayır kazadan önce.
   CEVAP: Tabii;10 yıl boyunca...

 

  SORU: Şikayetçi misiniz?

  CEVAP: Evet çok uykuluyum.

  SORU: Suçlu siz misiniz?

  CEVAP: Ne münasebet sadece alkollüyüm.

 

  Trafik polisinin, kaza yapana sorduğu sorulara baktığımızda alınan cevapları gördüğümüzde gülmemiz geliyor içimizden. Bizlerde bazen bunları yapıyoruz. Biri bize açıklama yaptığında biz o açıklamayı kabul etmemek için kırk dereden kırk yük su getiriyoruz. Bunu bilerek yapığımızda oluyor, sadece kendimizi kabullendirmek içinde oluyor.

  Zıtlıkları dost edinerek, doğrularımızın önüne katarak yürüyoruz. Aynı düşünceyi paylaşan birkaç kişiyi de yanımıza aldığımızda bizden iyisi olmuyor. Genelde eleştirilen insanlar fazla sesini çıkarmadığından bizde iyice orkestramızı genişletiyor, sesimizi daha fazla çıkarmaya başlıyoruz. Elimize birkaç tanede küçük açıklar bulduğumuzda acımasızlığımız giderek haşinleşiyor.

  Bu zıtlıkları ve eleştirileri yaparken de yaşam içindeki rollerimize göre, kendi inisiyatifimizle çeşit çeşit maskeler edindiğimiz yetmiyormuş gibi, bir de çevre tarafından uygun görülüp hediye edilen maskelere sahip oluyoruz. Bu maskelere uygun olarak da, ya duyguları bastırıyoruz ya mantığı zorluyoruz. Karşımızdaki insanları zor durumda bırakmaktan hoşlanıyoruz. Muhalefet olsunda ne olursa olsun. Güzellikleri bir kenara bırakarak hep kötülükleri işliyoruz.

  Yapılan hizmetleri, hizmetleri yapanlardan dolayı eleştiriyoruz. Yapılan ne kadar güzel olsa da sırf kişiye inat yaptıklarını eleştiriyoruz. Belki bizde biliyoruz haksız olduğumuz yanları ama ne yaparsınız “Güzaf Orkestrasının” kuralları bunlar.
           Saygılarımla.