Yazdırdığınız Makale: RAMAZANLA ESKİMEYEN ESKİLER....


RAMAZANLA ESKİMEYEN ESKİLER...

 
    ONBİR AYIN SULTANI

    Geçen hafta Çarşamba günü ilk sahurumuza kalkarak, Perşembe günü iftarı ile on bir ayın sultanı Ramazan ayına merhaba demiş olduk…

    Ramazan ayı ile birlikte sosyal hayatta canlandı. Okulların açılması ile birlikte Fakülte ve Yüksekokul kayıtları ile birlikte daha da bir renkli oldu.Bu canlanmaya rağmen bazı eksiklerden değil geçmişe olan genel bir özlem olarak yine ağızlarda ”Nerde o eski Ramazanlar…” diye dolaşan sözler…Herkes kendi yaşadığı dönemin soluğu ile eski hiçbir zaman eskimeyecektir…

    RAMAZAN’A ÖZGÜ…

    Ramazan ayından önce Recep ve Şaban ayında oruç tutan arkadaşlarla konuştuğumda söyledikleri: Ramazanda gerçekten Allah büyük bir kolaylık ve sabır veriyor. Recep ve Şaban aylarında oruç tuttuğumuzda betimiz benzimiz solar,başımız ağrır akşam iftardan sonra düşer kalkamazdık. Ama şimdi öyle bir hal yok ve Ramazan\'dan sonrada şevval ayında  tuttuğumuz oruç ta tıpkı Recep ve Şaban ayında olduğu gibi oluyor.Yani Ramazanın kendine has bir manevi havası var diyorlar.

    ŞEYTANIN AKLINA GELMEYENLER…

    Sohbete devam edince bakın neler geliyor aklımıza. Şimdi diyorum Ramazan ayı gelince şeytanlar zincire vuruluyor mu evet.Şimdi muzipliğe bakın  Karadeniz fıkraları gibi olay gazeteye gidip ilan veriyorum “Şeytanımı kaybettim Hükümsüzdür.” Bunu söyleyince arkadaşlar gülüyorlar. Nerden gelir aklına uyma şeytana diyorlar. Uyamam diyorum çünkü o şimdi tutsak almayın şeytanın günahını… gülüşmeler devam ediyor.Sonra iktisatçı arkadaşlara dönerek Maliye Bakanımız Sayın UNAKITAN herhalde şeytanın bu zincire vurulma işini bilmiyor diyorum.Arkadaş neden diye sorunca bilse diyorum geçici işçi olup kadro bekleyen işçilere kadro falan vermez.Neden deyince baksana diyorum Yaradan bile şeytanı on iki  ay çalıştırmıyor.Bir ay istirahat.Ücretlimi ücretsiz mi bilemem.Ama şeytan bir ay yok.Sayın UNAKITAN bunun farkına varsa diyecek ki Allah bile şeytanı on iki ay çalıştırmıyor ben niye sizleri on iki çalıştırayım.Size kadro madro yok…Arkadaş kopuyor tabii..Hatta Sayın bakanda laf mı yok birkaç mecaz daha eklerdi. Gazeteciler bu durumda eminim ki tırsma haklarını kullanırlardı…

        ASIL SUÇLU

        Şimdi bu kadar latifeden nereye geleceğiz. Biz insanoğlu her zaman demez miyiz uydum bir kere şeytana ne yapayım diye. Peki Ramazan ayında günah işlemiyor muyuz?İşliyoruz.Hadi şeytana uydum de.Yalan söyleme,şeytan zincirde.Demek ki  günah işlemede şeytan işin hikayesi,bütün suçu şeytana bulmanın yanlış olduğu buradan ortaya çıkıyor.Buradan anlıyoruz ki insanın nefsi kendine yeter.Ben içindeki ben. Yunus Emre\'nin dediği gibi “Bir Ben var Benden içeri” Bütün işleri yapan  işi şeytanın üzerine atacak kadar şeytanlığı bilen o…Sonuçta suçlu belli oldu şeytan aklandı.Şeytanın yaptığı iş nefsin yanında devede kulak…Burada yarışma sorularına taş çıkaracak bir soruda üretmiş olalım.Ramazan ayında işlenen günaha ne denir?Cevap katıksız günah.Sebebi belli çünkü şeytan bu günaha müdahale edemiyor…

        GÖNÜL DOKTORLARI

    Bir ucundan girince ortaya daha neler çıkıyor, bir şey daha anlıyoruz ki Ramazan ayında aslında bizim ıslah etmemiz gereken kendi nefsimizmiş. Şeytanın ıslahla işi yok onun görevi ayrı çünkü.Şeytan evin önündeki it hoşt dedin mi kaçar gider, sen evin içindeki sene bak.Prolem kendi nefsimiz olduğuna göre oruç,namaz vs ibadetlerle ramazan ayında tezkiye yapmaya çalışırken bir de bakıyoruz ki ramazan ayı bitmiş, şeytanımız koşa koşa bize geliyor.Hasret gidermek için bir iki günah işlemek lazım adetten hadi bakalım derken eski hal ve zamana…Yapılan ibadet ve taatın içe sinmesi ve daha da etkili olabilmesi için ne yapılmalı derseniz onunda doktorları olduğunu söylüyorlar.Gönül doktorları,Ahmet Yeseviler, Hz.Mevlanalar, Hacı Bektaşiler, Aziz Mahmut Hüdayiler, Seyyid Muhammed Raşitler…Eskide ve yenide  hiç eskimeden devam edenler…

        Ramazan ayının feyiz ve bereketi üzerimize olsun. Sabır,şükür,tevazu elbisemiz sözümüz hikmet olsun.

    Ramazanımız mübarek olsun…

    Saygılarımla…