Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
28 Ocak 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
ACABA! İyi ki geçen hafta biraz sükunet yazdık. Ertesi gün yine ortalık toz duman. Ergenekon 11.dalga kapsamında yine artçıl sarsıntı yaşadık. Bu satırları kaleme alırken 12.dalga olursa şaşırmayalım. Türk Metal Sendikası başkanı Mustafa ÖZBEK'in göz altına alınmasından sonra mesleki dayanışma olarak yapılan açıklamalar,yok hayır kesinlikle böyle bir şey yapmaz,yapamaz gibi ifadeler yarın öbür gün ya geri dönerse?Ya doğruysa…Sonuçta yargıya intikal etmiş bir olayda lehte veya aleyhte yorumlama yapmak için acele etmemek gerekir kanımca…
ORTA NESİL MERAKI! Ülke gündemi öyle kabarık ki bu gidişle yerel seçimler bile Ergenekon davasının gölgesinde geçecek. Aslında bu dava hem yeni nesili hem de eski nesili derinden etkilemiş durumda..Hadi diyelim eski nesil 12 eylülü ve öncesini yaşadı bu konuda daha tecrübeli ama bizim gibi yeni nesil geçmiş zamanda yaşanan Türkiye siyasi tarihinden bi haber olarak yetişmekte. Son zamanlarda yeni nesilin bu konudaki merakı ve ilgisi de azımsanmayacak türden. Herkesin elinde geçmişe yönelik kitaplar. Her yazar başka pencerelerden bakmış kendince yorumlamış, her ne kadar okuduğunuz kitap yüzde yüz tam yalın gerçekleri vermemiş olsa da yanlı bir tutum içerisinde bile bir çok bilgiye ulaşabiliyorsunuz.Şamil TAYYAR'ın Kıt'a Dur kitabı yakın zamanda yaşamış olduğumuz 28 şubatı çok detaylı bir şekilde anlatarak 12 eylül bağlantılarına dikkat çekerek bu gün ki Ergenekon sürecine yönelik önemli ip uçları vermekte. Yakın geçmişimizdeki siyasi tarihi anlamak açısından çok önemli bir çalışma niteliğinde. Sonuçta dediğimiz gibi yazarın görüşü doğru görüştür havasına girmeden irdeleyip okuyacağımız her kitap bizler için yorum yaparken öznel yaklaşımdan çıkarak nesnel yaklaşım ile yorum yapabilme özelliğini kazandıracaktır. Bu gün en büyük sorunlarımızdan birisi de bu olsa gerek. Nesnel yaklaşım yerinen öznel yaklaşıma sığınmamız.
NESNEL-ÖZNEL Yaklaşan yerel seçim sürecinde bu nesnel-öznel yaklaşımı çok yoğun olarak göreceğiz. Yerel seçimler bir yerde adayların kendi kişiliklerini ön plana çıkaran sonrasında siyasi görüşü içine aldığından dolayı en çok gel gitleride burada yaşayacağız. Bir yanda çok yakın akrabamız aday iken diğer yandan siyasi fikirimiz ile uyuşmayabilir. Sonuçta bu ikilem arasında bir karar vermek zorunda bırakılacağız belki de, ya bu ikilemi hiç yaşamadan babam dahi olsa oy vermem mantığı ile çekileceğiz siyasi köşemize ya da partiden bana ne ben adamımı tanırım mantığıyla gideceğiz seçim sandığına. Sonuçta sandığa yansıyan halkın iradesi ortaya çıkacaktır. Halk bu iradeyi siyasi yönde mi yoksa kişilik-akrabalık hukukuna göre mi verecek bu seçim sonrasında tartışılacaktır. Bu gün Doğu ve güney doğudaki aşiret olaylarını biliyoruz .Oradaki seçimde parti adının pek de önemi yoktur aşiret temsilcisi nereden aday olursa oraya oy verilecektir. Batıda ise kişiden ziyade toplumun yaşadığı sosyo-ekonomik düzey ve örgütlenmeye göre siyasi parti adı ağırlık kazanacaktır. Bizim Orta Anadolu olarak ifade edeceğimiz memleket yöremizde bu ikisinin karışımını görmekteyiz.
Sonuçda yerel seçimlerde Gümüşhane gibi küçük seçim çevresinde doğru olarak değerlendirmemiş olsak ta aşağı dere ve yukarı dereyi siyasi ve kişilik aççısından tatmin edecek olan aday istenmeyen bozucu etkiler haricinde (Maddi,reklam vs) başarılı olacaktır.
Büyük şehirlerimize gelince sosyo-ekonomik düzey ile beraber hemşeri faktörünü de hesaplayarak sivil toplum örgütlerinin etkisi ile mutabakat sağlayacak olan aday başarı gösterecektir.
Kale olarak nitelendirilen yerlerde bile sürpriz seçimler yaşanabilir. Eğer sürpriz oluyorsa bunun kalenin içinden oluştuğunu düşünmek gerekir. Bir kale dıştan feth edilemiyorsa bunun çözümü kaleyi içten çökertmektir. Artık siyasi arenada da kale düşümlerini görürsek te şaşırmayız. Bu ülkede ergenekonu görüp yaşadıktan sonra artık hiçbir şeye şaşırmaz oldum. Kurtlar Vadisi bile senaryo bazında beni bu kadar şaşırtamamıştı. Hazır Kurtlar Vadisinden bahsetmişken meraklıları dört gözle dizinin yeni bölümlerini beklemekte. Ara zamanda çok ta malzeme birikmiş olsa gerek. Gerçekler ancak bu kadar güzel aktarılabilirdi herhalde.5 yaşındaki kızım bile İskender BÜYÜK'ü öyle tanımış ki kebapçıya gidince İskender kebap yerine Kurtlar Vadisi kebap söylüyor.Ona göre İskender kebabın adı Kurtlar Vadisi kebap…
GÜNDEME NESNEL-ÖZNEL BAKIŞ
