Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ekrem YILDIZ->18 MART'IN ARDINDAKİ GERÇEK! [ Arama ]

18 MART'IN ARDINDAKİ GERÇEK!
Başlık 18 MART'IN ARDINDAKİ GERÇEK!
Açıklama 18 Mart 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
     BİR DAKİKA!

    Yel seçimlerin son düzlüğüne doğru yaklaştığımız şu günlerde siyasetten başka bir şey düşünülmemekte ve konuşulmamakta. Arada birde 18 Mart olmasa sağduyuyu kaybetmemek içten bile değil. İşte tam burada düşünülmesi gereken bir yerdeyiz, ÇANAKKALE'DEYİZ.

     SİZİ ALDATMASIN

      Çanakkale bize öyle önemli değerler hatırlatacak ki ABD Başkanı Obama'nın Nisan ayında ülkemize yapacağı ziyarette eminim ki bu hatırlar hatırda tutulacak. Her yıl 18 Mart'ı anıyoruz anmasına da arada neler atlıyoruz neleri… Ne yazık ki bizim yakın milli tarihimizle ilgili kafalarımızda istemesek te bir karmaşanın olduğu görülmektedir. Bize bu savaşla ilgili önemli bilgiler veren o gün topraklarımız paylaşmaya gelenlerin Çanakkale Savaşı ile ilgili görüş ve hatıralarını geliniz hep beraber bir gözden geçirelim ve de biraz düşünelim…

      TARİHSEL ZİHNİYET…

      Önce bir gazetecinin, bu kanlı boğuşmayı 14 ay bizzat içinde bulunarak takip eden İngiliz gazeteci Sunday Times Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni E. Ashmead Bartlette'nin o günlerde kaleme aldığı yazısına bakalım:

        "…İlk İngiliz harp gemisi boğazdan geçtiği anda, Avrupa'da Türk Devletinden iz kalmayacaktır. Son Haçlı seferi'nden beri ilk defadır ki, Batı Doğuya yönelmiş bulunuyor.Hristiyanlık alemi;Fatih Sultan Mehmet'in,29 Mayıs 1453 meşum tarihinde,Bizans İmparatorluğuna indirmiş olduğu darbenin öcünü almak için,toptan harekete geçmiş bulunuyor.Bir kaç hafta içinde kanlı savaşlarla karşılaşacağız!Bu öyle bir savaş olacaktır ki,neticesinde ya Ayasofya Hıristiyanlık aleminin tekrar eline geçecek, ya da Hilal üstleri başları kanla boyanmış Yeniçeri askerlerinin Konstantinopolis'e muzaffer olarak girdiği günden,daha çok şeref kazanacaktır!Diğer savaş alanlarından alınıp buraya yığılan gemiler,sanki bir tek amaç için belki de,Hristiyanlık aleminin Türklere karşı yapabileceği SON HAÇLI seferi içindir…”

         DEĞİŞMEZ GERÇEK!    

      Hümanist olması gereken ve insan hayatına düşman birliği de olsa değer vermesi gereken genç İngiliz şairi Robert Brock'un savaş gemisiyle İskenderiye'den Gelibolu Yarımadası önlerine yaklaşırken, güvertede askerin moralini yükseltmek için yaptığı konuşmaya da bir bakalım. Bakalım ve bu genç şairin daha çocukluğunda beyin kıvrımlarına nasıl bir düşünce tohumlarının serpiştirildiğini bir görelim:    

       “…Hurraaa! Bu inanılmayacak kadar güzel bir şey! Kralın askerleri gidiyoruz! Talihimizin bize hiç bu kadar yardım edeceğini tahmin etmiyordum! Haydi gidiyoruz!Çocukluğumdan beri hayal ettiklerim gerçek oluyor!Galata kulesi on beş pusluk toplarımızla yerle bir edilecektir. Denizi kana bulayıp kırmızıya boyayacağız.Ayasofya'nın halılarını,ikonalarını ve mozaiklerini kapışacağız!Türk Lokumları(!) bizim olacak!İnanıyorum ki, bir devrin kapanışına şahit olacağız. Tanrım,hayatımda hiç bu kadar mesut olmamıştım! Konstantinople'ye gidecek askerlerin arasında bulunmak hevesinin içimdeki varlığını şimdi daha iyi hissediyorum!”(Asker-Yönetici İnsan/TC Gen.Kur.Bşk.K.K.K.Ankara-1995/ Sf.56)

       SAVAŞIN ÖZÜ:

      Çanakkale savaşı; bizim bazı hamaset tellallarımızın dediği gibi bir dostluk maçı mı, bir centilmenler savaşımı, yoksa kökleri çok uzaklara dayanan bir planın sahneye konuluşu mu, olduğunu daha iyi ve daha gerçekçi anlayabilmek için İngiliz Tarihçi Arnold Tonby'de bir dinleyelim:

      “Şayet tarih sahnesinden Osmanlı'yı çekip alırsanız, geriye ne kalır? Osmanlı olmasaydı, bu gün Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkasların Batısı, Anadolu ve tabii ki Kudüs ile Konstantinepolis Hıristiyan ülkesi olacaktı! Ortadoğu ise İslamiyet adacıkları halinde azınlık dini olarak kalacaktı…”(One minute: Yedirirler mi sandınız? )

     Çanakkale savaşının gerekçesi bu cümlelerle açıklanıyordu. İngilizlerin tarih boyunca sıcak denizlere inmesini istemediği, doğunun zenginliklerini kaptırmamak için gizli-açık savaş verdiği Ruslara sırf yardım için(!) binlerce askerini ve silah gücünü feda etmesi biraz aşırı safdilik olmaz mı?

       Hele Fransızların; çok değer verdikleri milli önderleri Napolyon'un “İstanbul bir anahtardır! İstanbul'a hakim olan, dünyaya da hakim olur!Eğer Ruslar,Boğazları ve İstanbul'u ele geçirecek olursa, kısa bir zaman sonra da Tulon,Napoli ve Korfu kapılarına da dayanmış olacaktır!” sözü unutulmamalıdır.

     ÇANAKKALE RUHU:    

     Binlerce zayiat verdiğimiz kanlı savaşa yakından tanık olan Yarb. Mustafa Kemal ATATÜRK, yılar sonra, Ruşen Eşref ile yaptığı bir mülakatta, Çanakkale Ruhunu bakın nasıl tarif ediyor:

     -Biz kişilerin kahramanlık sahneleri ile meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı Vaka'sını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre. Yani Ölüm Muhakkak! Birinci siperdekiler hiç biri kurtulmamacasına hepsi düşüyor! İkincidekiler onların yerine giriyor.Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz?Öleni görüyor,üç dakikaya kadar öleceğini biliyor!Fakat en ufak bir duraksama bile göstermiyor!Sarsılma yok'Okuma bilenler ellerinde KUR'AN-I KERİM,cennete gitmeye hazırlanıyorlar!Bilmeyenler,KELİME-İ ŞAHADET getirerek yürüyorlar!Bu Türk askerindeki RUH KUVVETİ'Nİ gösteren hayrete ve tebrike değer bir örnektir!Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muhaberesini kazandıran bu YÜKSEK RUH!tur.

      Bu savaşın öğretilmeye çalışıldığı gibi centilmenlikle alakası yoktur! Bu savaş misafircilik oyunu da değildir. Bir kaç kısmi hatıraya bakıp, işgalci askerleri asker arkadaşı olarak ilan etmek için hamaset kokan hikâyeler uydurmaya da gerek yoktur. Amaç nefret değildir, geçmişi unutmadan bilinçlenmektir. Bu savaş; bu asil milletin, köylü, cahil denilen Müslüman Anadolu çocuklarının, onurlu bir dik duruşu, top yekün ayağa kalkışıdır. Bu gün Irak ve Filistin halklarının yaşadıklarının, yüz sene önce yaşanmış, daha büyük ve kanlı biçimidir. Bizim için Çanakkale savaşı, Çanakkale Ruhu'nun ve O Ruh'un sahibi şehitlerimizin bedenlerinin çelik ve zırha galip gelişidir. Hakk'ın üstün gelip batılın zail olduğu bir savaştır.    

    Çanakkale Savaşı;

     Kan deryasında diriliş destanıdır!

    Özlemlerin, hayallerin, ümitlerin mahşere tehiridir!

    Bu asil milletin, doğulusu batılısı ile millet olma vasfını tarihe altın harflerle işlenişidir.

    ÇANAKKALE SAVAŞI TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN ÖNSÖZÜDÜR.

    Saygılarımla.
Oyu Puanı: 3 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 19 (0 Kayıtlı Üye 19 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.685 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu