Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ekrem YILDIZ->MASAL DİYARINDA KAÇAN TREN [ Arama ]

MASAL DİYARINDA KAÇAN TREN
Başlık MASAL DİYARINDA KAÇAN TREN
Açıklama 3 Haziran 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
AKIL TUTULMASI

Dünyanın en büyük Gümüşhane sitesinde(gumushane.gen.tr) adresinde hem haftalık köşe yazılarını okuyorum hem de memleketteki havadislere bakıyordum.Öncelikli olarak Sayın Hüseyin TAŞ’ın “Aklını kullanan Kurtulacaktır” yazısına değinmeden geçemeyeceğim.Sayın TAŞ’ın yazısından çıkan sonuç akıl ile her işin üstesinden gelinebileceği, oysa ki, akıl ile her işin üstesinden gelinemiyor.Bir kere akıl kendi başına yol gösterici olamaz, akılın bir kay¬nağa ihtiyacı vardır;Çünkü bilgilendirici özne olmadan,nefsin istek ve tutkularının,nefsinin ve nefsi adına heva ve heveslerini, haksızlığı,günahı,baskıyı,sömürüyü,yozlaşmayı, mantıksal gösterebilir,mantıki açıklama getirebilir.Bu çerçevede akıl nefsin aşağılık isteklerinin sözcüsü, avukatı, temsilcisi olur.Bazen,istenen her şeyin aklın gereği olduğunu düşü¬nürüz, hakikatte ise asıl isteyen nefstir, nefs-i emmaredir. Bu durumda “akıl tutulması”olur. Bir kere akıl tutuldu mu, artık aklı özgürlüğüne ka-vuşturmak, onu bağlandığı istek ve tutkuların zincirle¬rinden kurtarmak kolay olmaz. Denebilir ki çağımızda, akıl, kendini kısıtlayan bağ¬ bağ¬lardan kurtulayım derken yeni bir tutsak¬lık içine girmiş bulunmaktadır. Bu da çok değerli olan aklın bir rehbere muhtaç olduğunu gösterir. Akıl, Allah'ın bir bağışı olarak kalbin nurudur, Allah'ın nuruyla akleden bir kalb sevgi, merhamet, bilgi ve şefkat yatağı olur. Ancak böyle bir kalbe sahip olan akıl sahibi bir rehber olabilir…

YONCA TARLASI

Dünyanın en büyük Gümüşhane sitesinden havadisleri okumaya devam ediyorum. Hafta sonu Gümüşhanede bir panel vardı, Gümüşhane Üniversitesi ve GİK-DER’in iş birliği ile ortaklaşa düzenlenen “Kardeniz-GAP Demiryolu Projesi” konulu panel. Panel fotoğrafında Atatürk Kültür Merkezinin arka sıralarının boş olduğunu görüyorum. Ön taraflar protokol, basın ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bir kısmı tarafından doldurulmuş durumda. Oysa ki böyle hassas konu karşısında o salonun hınca hınç dolu olması gerekirdi. Bir yerde Gümüşhane’nin ve de Gümüşhanelinin olaya bakışı ve değeri de salondaki boş koltuklardan anlaşılıyordu.İşin acı tarafı memlekette bazı insanlar kendi çaplarınca ve çabalarınca bir şeyler yapmaya çalışırken asıl işi sahiplenmesi ve yapması gerekenlerin bırakın bir şeyler yapmayı, ortalarda bile görünmemesi acı üstüne acı…Ölme eşeğim ölme yeşil yoncalar bitecek…

Hani deniyordu ya akıl ile hepsini aşabiliriz diye. Hani nerde? Gümüşhane akılı neden bir olamadı, birlik olmadı, bir araya gelemedi. Yav hadi geçtim demiryolundan,ya Adı Ahmet Ziyaüddin olan Bağlarbaşındaki Üniversite Camisi bile halen bitirilememiş, üstad İsmail HAYAL yardım toplar gibi köşesinde milleti göreve çağırıyor.Adı Ahmet Ziyauddin olan Camii daha bitirilememiş kaldı demiryolu getireceğiz.Nerde bizim  A-kıllarımız? A’yı bırakmışlar kıllık yapmakla mı meşguller yoksa…

MASAL DİYARI

Geceleyin yatağa giren çocuklara anlatılan keloğlan masalları ile masal coğrafyamıza şöyle bir uzanalım. Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde 21.yüzyıl içinde işi bilmeyenler iş başında ,bilenler sürgünde iken ben anamın beşiğinde tıngır mıngır sallanırken haritada il olduğu söylenen ama aslında il değeri verilmeyen bir Gümüşhane varmış.Bu Gümüşhane’de bir kral ve kraldan çok kralcı varmış.Halk Üniversite-demiryolu-Camii ileri ile ilgilenirken kral ve kralcılar kendi sefa derleriyle meşgullermiş.Vezirler Gümüşhane neyimize bir yana  NATO’yu kurtarma komisyon kurma,komisyon üyesi olma,halı alma,pestil verme peşindeymişler.Damat Ferit için her şey güllük gülistanlıkmış.Son atamadan sonrada yeri sağlamlaşmış.Artık geriye sadece manda himayesini kabul ettirmek kalmış. İş kalıyor Mavri Mira Cemiyetine, son kadrolaşmalarda yapıldıktan sonra iç savaş kaçınılmazdı. Halk sıkıntı çekiyormuş çok da önemli değildi, kese doluyordu ya önemli olan oydu. Sarayın halkla bir ilgisi oldu olası yoktu,bu anlayışta olamazdı da zaten, herhangi bir  olumsuz durum karşısında onları Zigana dağından alacak bir helikopter hazır tutuluyordu ,paniğe gerek yoktu.Ne zamanki halk itirazı bırakıp ellerini ovuşturmaya başlayıp,davul zurnayı alıp çalmaya başlayacak ancak o zaman panik olabilirdi.O zaman gelene kadar sıkıntı yoktu.Bu masalın sonunda önce  gökten üç elma düşmüş.Biri krala,biri kralcılara diğeri vezirlere.Sonra gökten taş yağmaya başlamış bilin bakalım kime?
Oyu Puanı: 6 - Ortalama: 4.75

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 20 (0 Kayıtlı Üye 20 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.65049 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu