Gazetelerde ve televizyonlarda üst kimlik, alt kimlik tartışması bütün hızıyla sürüyor. Bu gidişle sürmeye de devam edecek.
    Başbakan Erdoğan, Şırnak gezisinde: “Alt kimlik olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan Kürt, Laz, Gürcü, Süryani vatandaşlarımızın meydana getirdiği etnik topluluklardır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ise anayasal üst kimlik olarak görüyoruz. Biz yıllarca aynı bayrak altında huzur ve adalet içinde yaşadık; yaşamaya devam edeceğiz.” dedi.
     Birileri, Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye insanların kafalarını karıştırarak bir birine düşman ediyorlar. Can ve mal kaybına sebep oluyor aynı zamanda vatandaşın devlete olan güvenini sarsıyorlar. Daha da ileri giderek Türkiye'yi bölgelere ayırıp parçalamak istiyorlar. Dış güçlerden de kuvvet alarak olaylar daha da genişliyor.
    Bu konuda Türkiye'de “Kürt sorununun” olduğunu kabul eden Başbakan Erdoğan görüşlerini şöyle açıklıyor: “Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlarımızın üzerinden nemalanma sorunu vardır. Bölücülük sorunu vardır.Biz bu soruna hiçbir zaman olumlu yaklaşamayız.(7 Aralık ZAMAN)
     Çanakkale Savaşında, Kurtuluş Savaşının her cephesinde Sakarya, Dumlupınar, İnönüler, Anafartalar Meydan Muharebesi binlerce Türk halkı Kürt Laz, Çerkez, Gürcü, Arap, Süryani, Alevi, Sünni ayrımı yapmadan omuz omuza vererek kanının son damlasına kadar savaşarak şehit olmuştur. Gazi olup yarasını cephe gerisinde sardırarak düşmanla savaşa koşan ve şehit olana kadar savaşan bizlere bu güzel vatanı tekrar bağışlayan bağımsız ve huzur içinde yaşamamızı sağlayan atalarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
Milli şuur,birlik beraberlik ve bağımsızlık ruhu ile çarpan Türk Milleti elinde avucunda ne varsa ortaya koyarak hürriyetini kazanmıştır.
     Yağmurlu havada cepheye kağnı ile top mermisi taşıyan Anadolu kadını mermiler ıslanmasın diye çocuğunun üstünden battaniyeyi alıp mermilerin üzerine örtmesi sonucunda soğuktan hastalanıp ölmesi karşısında gözlerinden iki damla yaş akarak “Vatan Sağ olsun, çocuğum bu uğurda feda olsun” diyecek kadar asil ruhlu idi.
     USA'nın bayrağındaki elli yıldız, o devleti meydana getiren elli devletten gelen ırkı, dili, dini ve kültürü ayrı olan etnik toplulukları temsil eder. Almanı, İngiliz'i, Fransız'ı, İtalyan'ı, Çinli'si, Japon'u, Portekiz'lisi..vb. O devletin sınırları içinde aynı bayrak altında  hür, bağımsız, huzur içinde, kanunlar karşısında eşit haklara sahip “Amerikan Vatandaşı”dır. Herkesin bir amerikan pasaportu vardır. O nun “üst kimliği”dir. Yaşadığın eyaletin kanunlarına herkes gibi uyman gerekir. Yaptığın bir hatada cezalandırılsın.
Ama Türkiye sınırları içinde yaşayan  Kürt, Süryani,Çerkez, Laz..vb. başka devletlerden, topraklardan gelmemişlerdir.Türkiye'de doğup büyümüşlerdir. Sevinçte, tasada bir olmuşlardır.Bu aziz vatanın bağımsızlığı için kanını dökerek şehit olmuşlar, yaralananlar gazi olmuşlardır. İşte şimdi bizi biz yapan milli birlik ve beraberlik ruhunu yıkıp etle tırnağı bir birinden ayırmaya çalışıyorlar.
     Ziya GÖKALP “TÜRKÇÜLÜĞÜN ESASLARI” adlı kitabında şöyle diyor: “ İnsan için manevi varlık, maddi varlıktan önce gelir. Bu bakımdan milliyete secere (soy kütüğü) aranmaz. Yalnız terbiyenin ve mefkürenin (heyecan kaynağı) milli olması aranır. “Türküm” diyen her ferdi Türk tanımaktan, yalnız Türklüğe hıyaneti görülenler varsa cezalandırmaktan başka çare yoktur.”
     Bunun için “alt kimlik, üst kimlik diyerek kafaları karıştırmamak gerekir. Çünkü Türkiye'nin ileri gitmesini istemeyen dış ve iç hainler puslu havayı bekliyorlar.