Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ekrem YILDIZ->KURBANA KURBAN GİDEN [ Arama ]

KURBANA KURBAN GİDEN
Başlık KURBANA KURBAN GİDEN
Açıklama 4 Kasım 2009 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
ÇAĞDAŞ İSYANCI

Geçen akşam televizyon kanallarını dolaşırken habertürk kanalında Sansürsüz programına takılıp kaldım. Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim üyesi Sayın Prof. Dr. Osman ALTUĞ ve diğer konuk ekonomistlerin ekonomi gündemi üzerine olan konuşmalarını dinledim.Sayın ALTUĞ önceki hükümetler döneminde Sayın ÇİLLER'İN ve Sayın ERBAKAN'IN danışmanlığını yapmış bir isim. Havuz diye nitelendirilen Kamu Ortak hesabı Onun danışmanlığında gerçekleşmişti.28 Şubat sürecine kadar devam eden bu havuzdan menfaati memur,işçi,öğrenci olarak halk görmüştü. Babamın maaşı %50 bir zam,benim üniversite bursum ve asgari ücretli %100 bir zam görmüştü. Bu gün ki %2,5 lar %3 leri düşündüğümüzde 20 katı gibi bir değerden bahsetmekteyiz. Sayın ALTUĞun üzerinde durmuş olduğu konu ekonominin kayıt altına alınmasıydı. Kayıt dışı kayıt altına alındığında daha yüksek değerli katma değerler üretilecekti. Son olarak  IMF ile ilgili tespitlerinde bakın ne diyor Sayın ALTUĞ: IMF'nin kuruluş nedeni uluslararası ticaretin kesintisiz devamını sağlamak ve serbest pazar ekonomisini bütün dünyaya yaygın kılmak. Dünya artık müşteri odaklı bir dünya. Dostum olacağına ortağım ol, düşmanım olacağına müşterim ol. Teknoloji öylesine geniş bir alana yayıldı ve üretim alanı öylesine arttı ki, bu malları satman lazım. Ya satacaksın, ya atacaksın... Müşterinin iyisi kötüsü, azı çoğu olmaz. Müşteri hırsıza benzer, ne zaman geleceği de belli olmaz... Türkiye IMF ve Dünya Bankası'nın kurucu ortağıdır. Dünya Bankası, uzun süreli projeleri finanse etmek üzere kurulmuştur. IMF bizden bir şey istemiyor. Hepsi bir oyundur. Arkadaş bu işi devam ettirelim. Alalım, verelim, erteleyelim. Siz bizi yedireceksiniz, eğlendireceksiniz, bizim atacağımız malları satın alacaksınız... Biz sizin ülkenize geleceğiz, adına turizm filan diyeceğiz, ama bize ucuz olsun. Böylece bir dolara bir gün kalıyorsak, bir dolara on gün kalmaya başlayacağız...(Ayrıntıları sayın ALTUĞ'un web sayfasında bulabilirsiniz.)

GELDE KES!

Neden böyle giriş yaptım diye düşünebilirsiniz.Malumumuz önümüz Kurban Bayramı…Bu yıl kurban fiyatlarının geçen yıla göre %80 ila %100 oranında artması eğiliminde.Sebep olarak da dışarıya çok serbest hayvan satılması,hayvan üreticisinin durumu ve son denilen dikkat ediniz dışarıdan bu yıl kaçak hayvan girişinin olmaması olarak gösterilmekte. Yani bizim anlayacağımız şimdiye kadar dışarıdan düzenli bir şekilde canlı hayvan girişi vardı ama bu yıl sekteye uğradı. Sekteye uğrayınca da piyasayı olumsuz etkiledi. Bırakın ekonomiyi kurbanlık hayvanları bile kayıt altına alamamışız. Bir yanda yerini bulmayan hayvancılık politikası diğer yanda dışarı kaçanlar diğer bir yanda şimdiye kadar gelip de bu sefer gelmeyen kaçaklar. Hal böyle olunca geçen yıl 250-300 TL den alıp kestiğimiz kurbanlık fiyatları bu yıl 500-600 TL arasında beklenilmekte. Bu durumda büyük ihtimalle kurban kesme niyeti olanlarda da azalma yaşanacaktır. Köylerde yaşayan halk,köyde besicilik yapsa aylık geliri 1000-2000 TL'den aşağıya düşmeyecek ama bunun yerine şehre inip asgari ücretle çalışmayı yeğliyor. Şunu kabul edelim ki bir zamanlar kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olan Türkiye artık tarımını da hayvancılığını da kaybetmiş durumda. Bu kurban bayramında kurban fiyatları ikiye katlanıyorsa(İnşa-Allah katlanmaz) bu hayvancılığın bittiğinin resmidir.Gerçi bu bitişi ancak kaçak giriş kesilince fark ettik ama 7 bölgesinde 4 iklimin yaşandığı coğrafyasında türlü türlü bitkilerin yetiştiği bu verimli güzelim topraklarda tarım ve hayvancılığın yok oluşunu izlemek acı bir o kadar utanç verici…

HAMSİ GRİBİ


Deli dana dediler hayvancılığı bitirdiler, kuş gribi dediler tavukçuluğu bitirdiler, domuz gribi dediler ama domuzları bitirmediler. Ülkem insanına ne kırmızı ne beyaz et namına bir şey bırakmadılar. Halk et umudunu artık kış sezonu ile birlikte balığa çevirmiş durumda. Balık derken de öyle pahalı balıklar değil tabiî ki. Yiyeceğimiz ya hamsi olur,ya istavrit.(Yakında birde hamsi gribi çıkarırsalar şaşırmam.)Biraz lüks olsun diyorsan o da bol olursa ucuz yollu  palamut…Bir insan kırk gün et yemedi mi güçten takatten,ibadetten de düşermiş. Et demek kan demek can demek bir yerde. Ramazan Bayramını şeker bayramına çevirdiler, vatandaşın elinde bir kurban bayramı kalmıştı, vatandaş bu bayrama kurban edildi, Allah kabul etsin…

Saygılarımla.
Oyu Puanı: 2 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 8 (0 Kayıtlı Üye 8 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.68212 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu