Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
6 Nisan 2011 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Geçen hafta içerisinde validemizin rahatsızlığı münasebetiyle mecburi bir Gümüşhane yolculuğu yaptık. Normalde ziyaretimizi yaz ayına programlıyoruz lakin hastalık, düğün, cenaze gibi olaylarla karşılaşınca haliyle memlekete gitmek durumunda kalıyoruz. Gurbet hayatının zorluklarından biride bu olsa gerek…
Hazır memlekete gitmişken de memleket izlenimlerimizi sizlerle paylaşmak istedik. Malumumuz önümüzde haziran ayında bir seçim var. Haliyle memlekette siyasetten başka bir şey neredeyse konuşulmamakta desek yalan olmaz. Zafer meydanında, çay ocaklarında çok çeşitli görüşler ve fikirler mevcut. Herkes bir şey söylüyor. Kısaca genel kanı şu ki Gümüşhaneliler “Gönül Rahatlığı “ ile oy verecek adaylar istiyor. Herkesin isteği bu yönde… Herkes evet bir siyasi tercihimiz var ama birde adaylarımız düşüncelerimize uygun profilde olursa çok daha güzel olur inancında. Memleketin siyasi cephesinde konuşulanlar kısaca bu yönde. Önümüzdeki haftadan sonra aday adaylıktan adaylık sürecine geçildiğinde durumun daha da netleşeceği aşikâr.
Gümüşhane dışındaki illerde aday olan hemşerilerimize ise şöyle bir baktığımızda hemen hemen her yerde adayımız var. Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den, Bursa’dan ve birçok yerden… Her Gümüşhaneli gibi bizlerde hemşerilerimizin başarılı olmasını isteriz. Tabi ki etik ve ahlaki şartlara uymaları doğrultusunda… Alengirli işlerle dolap çevirerek siyaset yapacaklarsa hiç yapmasınlar en azından Gümüşhane’yi ve Gümüşhaneliyi kullanmasınlar. Memleket insanlarını hırslarına kurban etmesinler. Doğruya doğru eğriye eğri hesabı babamız dahi olsa ve de yanlış yapıyorsa söylenmeli, uyarılmalıdır. Özellikle kanaat önderi olarak göz önünde bulunanlar kararlarını alırken iki kere değil dört kere düşünmeliler. Gelecek eleştirilere de açık olmalılar. Bu gün daha vekil olmadan eleştiriye tahammül edemeyenler yarın vekil olduklarında nasıl tahammül edecekler? Eleştiri derken de kastımız yapıcı bir şekilde eleştirebilmek. Şimdiden tehditler savurup şöyle yaparım böyle yaparım derseler yanlış yapmış olmazlar mı? Sonuçta azdan az gider çoktan çok demiş büyüklerimiz, keskin sirke küpüne zarar…
Siyasi atmosferden şöyle bir uzaklaşıp kendimizi Gümüşhane de yapılan birkaç faaliyete atacak olursak; Efendim geçtiğimiz hafta hem Kütüphaneler hem nevruz bayramı haftasıydı. Bu haseple Gümüşhane’de Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ortaklaşa il çapında şiir, kompozisyon ve Şiir yarışması düzenlendi. Yarışmada dereceye giren çocuklarımızın heyecanına diyecek yoktu. Ödül töreninde bir anda yıllar öncesine dönüvermiştim. Ortaokul 2.sınıfta iken Kütüphaneler haftasında şiir yarışmasında birinci olmuştum. Hiç unutmuyorum hediye olarak buruşuk, ıslanmış, bir kitap hediye edilmişti Her halde yıllarca rutubetli bir yerde kalmış ve elde kalmasın diye de bize verilmişti herhalde. Üzülmüştüm ama o gün üzüntümü kimseye diyememiştim. Bir değersizlik hissi düşmüştü içime. Aynı üzüntüyü maalesef ki resim yarışmasında birinci gelen yeğenimde yaşadı. En azından ona ve arkadaşlarına hediye edilen kitaplar yeniydi ama onlar için bir anlam ifade etmiyordu. İlkokul 4.sınıf öğrencisine Gümüşhane Valiliğinin Gümüşhane ile ilgili çıkarmış olduğu kitaplar verilmişti kalın kalın türünden, birde şiir kitabı. Bizim yeğen şiir kitabını aldı bir yana koydu ve diğerlerini dayı bunları sen al dedi. Diğer öğrencilere de üç aşağı beş yukarı aynı hediyeler verildi. Oysaki onlar çocuktu ve kendilerini heyecanlandıracak hediyeler istiyorlardı. Yıllar önce benimde istediğim gibi. Değerli olduklarını görmek istiyorlardı. En azından anı olarak saklayabilecekleri isimlerinin yazılı olduğu cam bir vazo ya da kendilerine hitap edecek bir kitap. Üzerine tarih atıp anı olarak kendilerinden sonrakilere gururla gösterebilecekleri bir hediye… Umarız ki değerli müdürlerimiz bu konu üzerine bir çalışma yaparlar. Hem böyle olursa çocuklarımız daha iyi motive olurlar ve daha güzel eserler ortaya çıkarmaya çalışırlar. Bizim Talha Bey’e kalsa bir daha resim yarışmasına katılmayacakmış. Kendi cephesinden o da haklı. Ne de olsa o bir çocuk… Liseler arasında birden fazla dalda birinci gelen Tuba ATEŞ kızımız Sağlık Meslek Lisesinin eski bir mezunu olarak bizimde gurur kaynağımız olmuştu. Bu günlerde Sağlık Meslek Lisesi Proje yarışması için Ankara’da. Kendilerinden güzel çalışmalar bekliyoruz. Emeği geçenlere ziyadesiyle teşekkürler…
MEMLEKET SANCILARI...
