Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Turan TUĞLU->NASIL AYIRACAĞIZ ? [ Arama ]

NASIL AYIRACAĞIZ ?
Başlık NASIL AYIRACAĞIZ ?
Açıklama 24 Eylül 2007 tarihli Kuşakkaya Gazetesindeki yazısı
Mail kusakkayagazetesi@yahoo.com
Siteye Ekleyen AdamGibi
           Birkaç gün önce ilimiz müftüsü, dinin ticarete alet edilmesinin sakıncalarını anlatıyordu. "Bir de dinin siyasete alet edilmesi varmış, ben onu bilmem" diyordu.

           Müftü efendinin "Bilmem" dediği, dinin siyasete alet edilmesi de bir gerçekti.

           Bu konuda dört  sınıf insan var aslında : Birinciler; dinin ticaretini yapanlar, (Çok da kazanıyorlar bu davranışlarıyla) ikinciler : dinin siyasetini yapanlar, (Onlar da kazanıyor) üçüncüler ; dinin reklamını yapanlar, (İki yüzlüler, münafıklar) dördüncüler; dini gereği gibi yapanlar. İki yüzlülükten, her türlü çıkardan , gösterişten uzak, gerçek inananlar bunlar.

           Nasıl ayıracağız, katıksız inanlarla , inanmış görünenleri birbirinden ? Alış-veriş yapın,sözlerinde durup durmadıklarına dikkat edin, vaat ettikleri zaman yerine getirip getirmediklerine bakın, anlamak çok zor değil.

                              *                             *                           *

           Güzel giyinmek, giysilerde renk uyumunu anlamak ve sağlamak, saç ve cilt bakımına dikkat etmek, her zaman, her yerde tertipli ve düzenli olmak , kadın-erkek herkes için gereklidir, önemlidir. Hanımlar daha çok özen gösterir bu konuda.

            Hanımlar içinde de, güzellik ve bakımlılıkla ilgili üç sınıf insan vardır : Birinci sınıftakiler; eşleri, çocukları ve kendileri için süslenenler (Bunlar için söylenecek bir şey yoktur), ikinci sınıfa girenler : desinler için süslenenler ( Bunların amaçları başkalarının hayranlığını kazanmak, ilgisini çekmek, dillerde dolaşmak),  Üçüncü sınıfa girenler ise; daha başka amaçlar için süslenenlerdir ( Üçüncüler konusunda ayrıntıya girmek istemiyorum, anlaşıldı sanıyorum)

             Bunları nasıl ayıracağız ?

             Bunları anlamak için biraz dikkat yeterlidir.  Konuşma tarzları, davranışları, oturup kalkmaları, yürüyüş biçimleri, giyimde aşırıya kaçıp kaçmadıkları, neleri ön plana çıkarmaya çalıştıkları, gerçek niyetlerini ortaya kor.

                           *                              *                            *

             Sakal konusunda da insanları beş sınıfa ayırmak mümkün. Birinci sınıfa girenler; Peygamberimizin sünnetini yerine getirmek için sakal bırakırlar. İkinci sınıfa girenler; halka güven telkin ederek kazançlarını artırmak için sakal bırakırlar. Üçüncü sınıfa girenler; siyasal açıdan seçmenlerinin kazanmak için sakal bırakırlar. Dördüncü sınıfa girenler ; sanatın belli dallarında  çalıştıklarının belirlenmesi için sakal bırakırlar (Bunlara entel sakalı da diyorlar) Beşinci sınıfa girenler; toplum içinde bir farklılık olsun diye sakal bırakırlar.

           Bunları seçmek de çok zor değildir. Alıcı gözle bakmak, baktığını görebilmek yeterlidir.

           Bir başka sınıf insan da bilgi, kültür ve görgü ile bölümlere ayrılır.

           Bilgili, kültürlü ve görgülü insanlar, bilgilerini ortaya dökmek için acele etmezler. Sorulursa cevap verirler. İstenirse aktarırlar. Ortam uygunsa ve gerekliyse açılırlar.Bilgili ve kültürlü görünmeleri konusunda bir kaygıları yoktur.

            Kimilerinde bilgin görünme zaafı vardır.Bilgisizliğini, başkalarının bileceğini akıllarına bile getirmezler. Konuya direkt girerler. Tartışmaların  tarafı olmaktan çekinmezler. Hem de tartışanları tanımadıkları halde, kendilerinin bu tartışmada yerlerinin olup olmadığını düşünmeden. Böylelerinin ki kendi bilgisizliklerini ortaya koymaktan, kendilerini küçültmekten başka bir işe yaramaz.

              Kimileri; bilgi, kültür ve görgü yönünden yoksunluklarını maddi varlıklarıyla gidermeğe çalışırlar. Bilgili, görgülü ve kültürlü insanlar arasında bulunabilirler ama, itibar görmezler. Gördükleri ilgi, itibar, gerçek ilgi ve itibardan uzaktır. Ama onlar, bu kadarıyla da yetinebilirler.

            Bunları nasıl ayırırsınız.

            Bunları gerçeklerinden ayırmak çok kolaydır. Bilgisizlik, kültürsüzlük ve görgüsüzlük iğreti elbise gibi her davranışından sırıtır. Balıklar için söylenen bir deyim : "Onlar derya içredir, deryayı bilmezler" bilgisiz ve görgüsüzler için de geçerlidir.    
Oyu Puanı: 32 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.04907 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu