19 MAYIS’IN 100.YILI

19 Mayıs 2019’da 19 Mayıs’ın yüzüncü yılı özüne uygun olarak kutlandı.

100. yılda Samsun’da çok anlamlı ve güzel törenler yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti ile siyasi parti liderlerinin kutlamada hazır bulunması çok güzel ve çok anlamlı idi.

Böylece bütün dünyaya bir milli birlik ve beraberlik mesajı verildi. Siyasette çok önemli bir kuraldır. Siyasi partiler, iç politikada farklı düşünseler de dış politikada bütün dünyaya milli birlik ve beraberliğimizi göstermelidirler.

19 MAYIS’TA NELER OLDU?

19 Mayıs bir destandır.

Mustafa Kemal’in İstanbul’dan Bandırma vapuru ile Samsun’a çıkmasıdır. Ve Kurtuluş Savaşının başlatılmasıdır.

Tarih Mustafa Kemal’i bizlere Çanakkale savaşlarında kazandırdı. Adını Çanakkale Destanında altın harflerle tarihe yazdırdı.

O’nun Çanakkale Savaşlarında Anzak askerleri için söylediği şu sözler acaba dünyada başka bir lidere nasip olabilir mi?

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."

Atatürk girdiği bütün savaşları kazanmıştır. Ama Atatürk, savaşı en son çare olarak görmüştür. O bir barış abidesidir. UNESCO, Atatürk’ü dünya barışının öncüsü olarak tanımlıyor. O’nun “Yurtta barış, dünyada barış” sözü bizlere de rehberdir.

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Atatürk, o günkü Anadolu manzarasını bizlere şöyle anlatıyor:

"1919 yılı Mayısının 19′uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir:

Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı’nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış.

…millet yorgun ve fakir bir durumda.

…Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta.

…Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta…

(Düşmanlar, vatanımızın büyük bölümünü işgal etmişlerdir.)

Bundan başka, memleketin her tarafında Hıristiyan azınlıklar gizli veya açıktan açığa kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar.”

Ve Mustafa Kemal, işte bu şartlarda arkadaşlarıyla birlikte bir Ulusal Kurtuluş Savaşı verip kazandı. Ve bugünkü Türkiye Cumhuriyetini bizlere bağışladı.

Ruhu şad olsun.

UNESCO VE ATATÜRK

Atatürk, milli olduğu kadar da evrensel dünya çapında bir liderimizdir. Bakınız UNESCO Atatürk’ü şöyle tanımlıyor:

“Atatürk, uluslar arası anlayış, iş birliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.”

Ne mutlu bizlere ki böylesi dünya çapında bir önderimiz vardır.

Atatürk; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ortak değer ve liderimizdir.

Bekir Cebeci

(Eğitimci, Araştırmacı Yazar)

Trabzon, 22 Mayıs 2019

YORUM EKLE