Bir başarı hikayesi;

Şehrin girişlerinde dev reklam tabelalarını görürsünüz Erzincan’da faaliyet gösteren Evin Döner’in sloganı bu şekilde.

Aslen Gümüşhane Kelkit ilçesi eski ismi İsgâh, yeni ismiyle Özen köyünden.

Diğer bir ifadeyle benim de köylüm.

Fazla arazisi olmayan genellikle gurbetçilikle geçinen genç diyebileceğimiz yaşta hayatını kaybeden sakin, efendi bir babanın kalabalık ailesinin o yaşlarda sorumluluğunu hisseden oğlu.

1971 yılında Erzincan’da faaliyet gösteren köylüsü, yakın komşusu Davut usta lokantasının çırak ihtiyacı için köye haber gönderiyor onüç yaşındaki küçük Hasan Seven’in macerası da Davut ustanın yanında başlıyor.

Kendi ifadesi ile;
Erzincan Sanayi Sitesi 772. Sokakta faaliyet gösteren Davut ustanın isteği üzerine ailem de meslek sahibi olayım diye gönderdi.

Kaldığım yer penceresi, lavabosu, tuvaleti olmayan lokantanın sağlıksız bodrum katı idi.

Askere gidene kadar ve askerden sonra da iki sene çalıştıktan sonra kendi lokantamı açmaya karar verdim.
İlk lokantamı Erzincan sanayi sitesinde, lezzetimiz tutulunca da şehrin iki önemli caddesinde şube açtık. 

Bir ara İstanbul ve Ankara’da şube ve franchise olarak faaliyet göstersek de altyapı eksikliği nedeniyle vazgeçtik.

Erzincan’da kendi mekanımızda faaliyet gösterirken bu ulusal tadımızı kargo yoluyla da Türkiyenin her tarafındaki müşterilerimize sunuyoruz.”

Bu tadı yakalamak için hiç kimseden eğitim almadığını söyleyen Hasan usta.
“Kendi kendimi geliştirdim” diyor.

O halde işin içine yöreye ait kaliteli malzeme, samimiyet, dürüstlük, çalışkanlık da girince demek ki olabiliyormuş.

Efsane Vali Merhum Recep Yazıcıoğlu’nun sık sık, devlet erkanı ve Adalet Eski Bakanı M. Oltan Sungurlu’nun zaman zaman, son dönemde DDY Doğu Ekspres yolcularının uğrak yeri, günün birinde ise Erzincan’a yolunuz düştüğünde mutlaka uğramanız gereken lezzet mekanı.

Haa paranız mı yok? 
Yokluktan geldiği için halden anlayandır benim köylüm Hasan usta...
Merak etmeyin kimse sizden hesap sormaz.
///

6 Mayıs 2023 tarihinde yeğenim Hüseyin ile mekanını ziyaretimizde birlikte çektirdiğimiz fotoğrafa;

“Memleketimizin kanaat önderi , ata, baba dostumuz ağabeyimiz Ernail Koç ziyaret etti, kendileri de biz de mutlu olduk.

Bizlere başarılar diledi kendilerine müessesem ve çalışanlarım adına teşekkür ederiz.” 
diye yazarak mutluluğunu ifade etmiş,  benim için de güzel bir anı olmuştu.
///

Esasında bu gibi değerlerin mahalli kalmaması, ulusal olacağı gibi uluslararası düzeyde de tanınan bir marka olması gerekir ama bu sadece Hasan ustanın değil Türkiye’nin de sorunu...
Dünyada kaç tane markamız var ki?