AÇLIK OYUNLARI

Nezaketli, hoş görülü, gönlü temiz olmak, fitne ve fesattan uzak kalmak, haramdan çekinmek, faize bir o derece mesafeli kalmak, elinden ve belinden emin olmak sadece bir ay değil tüm yaşantımızda olabilse ne güzel olur değil mi?

Maalesef günümüzde bir günü sadece aç olarak geçiren, sayıları gün be gün artan ve kendi içinde açlık oyunları oynayan bir kuşak gelişim göstermeye başladı. Bu öyle ki aç kalmayı kendinden verdiği çok büyük bir ödün gibi gören ve aç kaldıkça, boyutlar ötesinde büyük mükafatlar edinebileceği hakkında tozpembe rüyalar gören bir kuşak. Bu kuşak, belki ben, belki sen, belki o ???

Şüphesiz ki bu aç kalışın ve akabinde aç kalış niyetlerinin sahihliğini bilen yalnız Allah (CC)’dır. Ama bize bahşettiği akıl; bizlerin bazı dünyevi doğruları veya yaşanmışlıkları görmemizde yeterli olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir.
Dile, göze, ele sahip olmadan geçen günler, yalan ve küfür ile süslenmiş cümleler, harama meyil etmiş gönüller ve ATP’siz (enerjisiz) kalan beyinler. İbadetimiz gereği; Besin + Oksijen döngüsünde; besini 3 veya 5 saat vücuttan ayırmak durumunda kaldığımızda, oksijen döngüsü halen işlevini sürdürmektedir. Aç kalınan süreçte, aklın çalışması için oksijen yeterli durumdadır ve solunmasında bir kısıtlama yoktur. Bu sebeple aldığınız her nefeste artık farkına varmak ve besin ile terbiye edilen mide kadar, besin + oksijen ile terbiye edilen beyni de unutmamak gerekir. Boyutlar ötesine hazırlık yapılan bu dünya vaktinde, asıl olan terbiye edilmiş bir beyin olmalıdır. Çünkü terbiye edilen ve ölçüyü bilen bir akla sahip olunduğunda, artık o akıl; üstünlüğü gereği, mide ile birlikte diğer tüm uzuvlara gereken doğru kod ile görevlerini yerine getirmeyi emredecektir. Bedeni bir terbiye; tozpembe rüyalardan, hakikat boyutuna doğru geçiş yolunda ciddi bir adım olacaktır.

Unutulmamalıdır, sınırsız oksijen ile terbiye edilemeyen beynin, birde üstüne mide açlığı da eklenince artık içgüdüsel tavırlar takınmaya başlamak kaçınılmazıdır. Nefs ile içgüdü benzer paralellikte hareket etmeye de başlayınca sistem kulluk görevini bir yana itecek ve kıllık sistematiğini benimseyecektir. Kıllık da nahoş bir durumdur.

Aklı ve beyni saf dışı bırakıp, yalnızca mide ile kalınan bir açlık sürecinin AÇLIK OYUNLARInın ne derece ötesine gideceği ise kocaman bir soru işaretidir.
YORUM EKLE