“Gerçek Müslüman, odur ki Müslümanlar kendisinin elinden ve dilinden emindir.”
Hz Muhammed (SAV)
Van Depremi sonrası Vanlı kardeşlerimiz ve savaş nedeniyle ata yurtlarından hicret eden ve tabiri caizse Vanlı olan Afganistan muhaciri kardeşlerimizi 23 Ekim 2011 tarihinden bu yana Gümüşhane olarak bağrımıza bastık. Çünkü onlar bize Rabbimizin birer emaneti olan kardeşlerimizdir.
Tarih boyunca akrabalık bağlarımız olan bu değerli kardeşlerimiz uzun bir süre -2001 yılının 7 Ekim’inden bu yana- özgürlük adına savaşın içindeler. Yeğenini bu uğurda şehit veren birisi olarak Afganistanlı kardeşlerimizin derin ıstırabını en iyi anlayanlardan biriyim. Önce nefsiyle savaş etmeyi başaramayan bir kardeşiniz olarak her zaman barışın yanında olmuşumdur. Çiçero’nun da dediği gibi;
“En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir” hep felsefem olmuştur.
Önce savaşın ve sonra sığındıkları limanda depremin akıbetine maruz kalan bu değerli misafirlerimizi ağırlamaktan şeref duyduğumuz bir atmosferde nefsi olarak her zaman kendi kendime “bu kardeşlerimize neler yapabiliriz, mağduriyetlerini nasıl giderebiliriz” sualleri beynimizi kemirip duruyordu. Gümüşhanespor’un eski tesisleri onlar için uygun muydu? Ne yiyip ne içiyorlardı? Herhangi bir ihtiyaçları var mıydı?
Zihnim her zaman bu sorularla meşgul olurken Gümüşhane Valiliğimizin her zaman onların yanında olduklarını gördüm ve bu kardeşlerimizi günü gününe takip ettiklerinin hazzıyla mutlu oldum. Ardından geldikleri günden itibaren onlara kol kanat geren, ev tahsis eden, evinin çekyatından sobasına, tüpünden çatal bıçağına kadar hemen her ihtiyacını gören Gümüşhane Bayburt Barosu Başkanı İsmail Taştan’ın öncülüğünde kurulan Gümüşhane Bayburt Barosu Mazlum ve Mülteci Hakları Koruma Komisyonu Başkanı değerli kardeşimiz Avukat Melek Genç Taştan, ve komisyon üyeleri Avukat Arzu Topuz ile Avukat Mahmut Çakır’ın adeta gecelerini gündüzüne katan takdire şayan hizmetlerine şahit oldum.
Tabiri caizse daracık bir mekânda üst üste yaşayan 36 ayrı aileye bugün Gümüşhane’de 36 ayrı ev tutuldu. Valiliğimizin her aileye 300 TL kira yardımlarının yanında yukarıda bahsettiğim komisyonun bu evleri donatması, yakacağını, sobasını, sofrasını tanzim etmesi, gıda, giysi ve diğer yardımları yapması inanın gözlerimizi yaşarttı.
Sıcacık evlerinde israf içinde yaşayanların bu manzarayı idrak etmesi kolay olmasa gerek. Servet düşmanı değiliz elbet ancak bu kardeşlerimizin bizlere Allah’ın birer emaneti olduklarının şuuruna da varmamız gerekir. Elimizden hiçbir şey gelmese de o kardeşlerimize bakış açılarımızı değiştirmeliyiz. İşyerimizde çalıştırmalıyız. Sokakta selam vermeliyiz. Çay ocağında bir çay ısmarlamalıyız. Kısacası onları bu toplumun içine almalıyız. İnsanlığında Müslümanlığında gereği budur.
Gümüşhane Bayburt Barosu olarak İsmail Taştan bu kardeşlerimize el veren hemen her teşkilatı plaketle onurlandırdı. Asıl ödülün Rabbimizin katında verileceğinin şuurunda olarak bu kardeşlerimiz için “Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız ya da yoldan çekileceğiz” ki bu kardeşlerimiz de ayakları üzerinde durabilsin.
Çok değerli Valimiz Sayın Dr Yusuf Mayda ve Gümüşhane Bayburt Baro Başkanı İsmail Taştan ve ekibine, sözde değil özde bu kardeşlerimize el uzatanlara en kalbi duygularımızla tüm Gümüşhane adına teşekkür ediyoruz. Allah birlerini bin yapsın inşallah.