Türkiye’nin artık sıradan bir ülke olmadığı, birilerinden emir alma dönemlerinin sona erdiği gerçeğini kabullenmeyenler olsa da bu böyle artık. Yapılacak bir iş, bu ister ekonomi alanında, ister siyasi alanda, ister askeri alanda olsun fark etmez ülke menfaatleri düşünülerek yapılır oldu.
Afrin operasyonunda gördüğümüz gibi bazıları Türkiye’nin blöf yaptığını böyle bir harekâta girişemeyeceğini düşündüler, fakat durumun öyle olmadığını operasyon başlayınca açık ve net olarak gördüler. Şu ana kadar ABD’den farklı sesler çıktığına şahit olduk. ABD zaten hep böyle yapar. Başkan başka bir şey söyler, dışişleri bakanlığı başka bir şey söyler, Pentagon başka söyler. Bunlar söyler de söylerler. Sıkışınca da bizim görüşümüz aslında o şekilde değildi veya ifadelerde bir yanlış anlaşılma oldu vs. vs. Fransa BM güvenlik konseyini toplantıya çağırarak safını belli ederek terörden yana olduğunu da açıkça ortaya koymuş oldu. Zaten beklenen tavırlar bunlar. Kim ne tavır alırsa alsın. Ülkemizin güvenliğini tehlikeye sokacak terör oluşumlarına ne içte ne de sınırlarımızda asla ve asla müsaade edilmeyeceğini Afrin Operasyonu daha doğrusu Zeytin Dalı Operasyonu açıkça ortaya koymuştur.
Afrin Operasyonunun ismi özel olarak seçildi. Zeytin Dalı. Çok manidar. Hem bölgenin zeytinliklerine atıf, hem “Biz Afrin’e barış için geliyoruz” diyor Türkiye. PYD/YPG-PKK terör örgütünü Amerika uzun zamandır hem eğitiyor hem modern silahlarla donatıyor. O yüzden bizi çetin bir mücadele bekliyor olabilir. Olsun!
Türkiye tüm diplomatik kanalları kullandı. Afrin’den PKK/PYD-YPG unsurları çekilsin diye. Yine Amerika’ya “Terör örgütünü silahlandırma, sınırımızın güneyine bu kadar silah sevkiyatı yapma” dedi olmadı. Rusya’nın son ana kadar ikna olup olmadığını bilmiyorduk, ta ki Afrin semalarında savaş uçaklarımızı görünceye kadar.
Şu ana kadar “Afrin operasyonu olsun mu, olmasın mı” tartışmasında “olmasın” diyenleri bir yere kadar anlayabilirdik. Ancak bu noktadan sonra devletin kararının arkasında yekpare bir duruş göstermeliyiz! Tüm dünya bunu görmeli. Görsünler ki Türk milleti bekasını tehdit eden unsurlara karşı hiçbir siyasi fark gözetmeksizin devletin yanındadır. Ayrılık gayrılık yoktur. İktidarı eleştirmek, yanlışlara yanlış demek elbette herkesin hakkıdır. Ancak bugün o gün değildir. Bugün Mehmetçik’in zaferi için dua etme günüdür. Bugün bir olma, iri olma, diri olma günüdür. Bugün, Türkiye’nin bekasını tehdit eden unsurların yok edilmesi için girişilen operasyonun başarısı için çaba gösterme günüdür.
Bugün, Afrin’e düzenlenen operasyonun Suriye’nin Kürtlerine yönelik bir operasyon olmadığını cümle aleme anlatma günüdür. Afrin bir Kürt kenti değildir. Afrin, Kürtlerin de olduğu bir kenttir. Ama PYD-YPG-PKK terör örgütü Afrin’in yerlilerini esir almıştır. Zeytin Dalı Operasyonu, aynı zamanda Afrin’in yerlilerine de özgürlük getirecektir. PYD/YPG-PKK terör örgütü Suriye’nin kuzeyinde en çok Kürtlere zulmetmiştir. Kendisi gibi düşünmeyen yüzbinlerce Kürt’ü Kuzey Irak ve Türkiye’ye süren bu terör örgütüdür. Türkiye’yi de tehdit eden bu terör örgütüne yönelik müdahale Suriyeli Kürtlerin de yurtlarına dönmesini amaçlamaktadır. Kürtler bizim kardeşimizdir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Zeytin Dalı operasyonu ile hem güney sınırımız, hem de Afrin daha güvenlikli hale gelecek. Zeytin Dalı Harekâtı Suriye’nin toprak bütünlüğüne de asla halel getirmeyecektir.