AKIP GİDEN ZAMAN

Hayat, inişleri ve çıkışları olan sürprizlerle dolu uzun bir yoldur. Bu yolda kimi zaman mutluluktan uçar, kimi zaman üzüntünün, acının ve kederin derinliklerinde kaybolup gideriz. Mutluluğu, parada, aşkta, mal mülkte ve başarıda ararken, hırsımıza esir olup, duygusal yıkımlar ve boşa giden çabalarla karşılaşırız.  

Mutluluk adına, bir sonu olmak şartıyla, elbette ki çabalar, ertelemeler ve tavizler verilmeli. Ama bir sonu olmak şartıyla. Hakikaten önce, evlendiğimizde hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi.Sonra çocuklarımız olana kadar,okulu bitirene kadar, işe başlayana kadar, evlendirene, evden ayrılana kadar. Dahası 100 milyar kazanana kadar, yeni bir araba ya da ev alana kadar, borçları ödeyene kadar, ilkbahara kadar, yaza kadar, maaş gününe kadar, emekli olana kadar, şarkımız söylenene kadar. Ölene kadar...    

Alfred D. Souza der ki; "Uzun zamandan beridir gerçek hayatın, başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken bir şey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladım ki bu engeller benim hayatımdı."Bu görüş, zamanın hiç kimse için beklemeyeceğini, sahip olduğumuz her anın, kıymetinin bilinmesi gerektiğini söylüyor.    

Modern psikoloji bilimi de hayatın güzelliklerini ve mutluluğu, çoğunlukla yanlış yerlerde arandığımızı, yaşarken, hayatın her anında yakalanması gerektiğini savunuyor. Alman Bunte Dergisi nin bir sayısında, uzman Wilhelm Bode’nin tespitleri de şöyle.      Çocuklar… Daha mutlu, daha heyecanlı, sınırsız ve pespembe. Gerçekten çocuklarıyla birlikte olmak, dünyayı çocuk gözleriyle algılamak, ikinci bir şans vermez mi insana?   

Günlük Tutmak… Gerçek mutluluk, insanın iç dünyasındadır. Başımızdan geçen olaylar arasında mutlu anıları özellikle vurgulayarak kâğıda dökersek, bunları kalıcı kılmış oluruz.    Evcil Hayvan… Kuş, kedi, köpek ya da balık… Ev hayvanlarıyla uğraşan insanların çok daha mutlu ve sağlıklı yaşadığı bilimsel bir gerçek.

Kırmızıbiber… Bol acılı yiyen Asyalılar neden çok mutlu sanıyorsunuz?  Biberdeki Capsacin adlı madde, damakta endorfin salgılanmasına yol açıyormuş. Endorfin de acıları dindirir ve insanı mutlu kılar. 

Gülmek… Her şeyi ciddiye alanlar baştan kaybediyor. Gülmek, gülümsemek ve mizah insanı sağlıklı ve mutlu yapıyor.  

Muz… Kendinizi güçsüz ve sinirli mi hissediyorsunuz, hemen bir muz yiyin. Magnezyum ve kalsiyum içeren bu meyve strese karşı birebirdir.  

Çiçekler… Doğaya saygı gösteren insan, küçük şeylerle mutlu olmayı da bilir. Araştırmalara göre  çiçek, insanın mutluluk düzeyini yüzde yüz artırıyor.

Mor Renk… Kırmızı insani aktif yapar, mavi dinlendirir. Kırmızı ve mavinin karışımı olan mor ise insan ruhunu dengeye kavuşturur.   

Konfiçyüs ile bitirelim. Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları daha alçakta. Oysa mutluluk insanın boyu hizasındadır.
YORUM EKLE