Söze ''yol Medeniyettir'' diyerek başlamak istiyorum,
Bir yere yol gidiyor ise oraya kamu hizmetlerinin ulaşması daha kolay olur. Yolun sınıfına, coğrafi konumuna ve bulunduğu yerin sosyal yapısına bağlı olarak yolun o bölgeye katkısı veya katkıları değişir.
Kuşkusuz ülkemizdeki yol yatırımları son 15 yıllık Ak Parti İktidarı döneminde altın çağını yaşıyor. Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Uzun yıllar Ulaştırma Bakanlığı görevini başarılı bir şekilde yürüten, şimdi ise Başbakanımız Olan Sayın Binali Yıldırım'ın ulaştırma hizmetlerindeki başarıları ülkemizin gelişmesini hazmedemeyenlerin kabusu olmaya devem ediyor.
Gümüşhane ile bağlantısı olan birçok kimse İkisu-Şiran karayolunun hikayesini bilir;
İkisu-Şiran Karayolu 20 yıl önce ihale edilmesine rağmen hala tamamlanamamıştır. Yol inşaatı yıllar boyunca İkisu köyünden Şiran ilçesine kadar olan güzergah boyunca vatandaşın çilesi olmuş ve olmaya devam etmektedir.
Ulaşımda dağlar delinip, denizler geçilirken ve duble yollar 10 bin kilometreyi aşmışken İkisu-Şiran karayolunu 20 yıldır bitirilmemesine engel olan her ne ise çok merak ediyorum.
Yol bir yana dursun İkisu-Şiran hattının 11. kilometresinde bulunan keskin viraj yıllardır insanların çilesi olmaya devam ediyor. 3. sınıf (şehirler arası) bir yolda seyrederken birden bire yol ancak 1 aracın geçebileceği şekilde daralıyor ve az sonra önünüze ürkütücü derinlikte bir viraj çıkıyor.
Yolun standardına aykırı olan bu virajı düz geçebilmek için yaklaşık 2 yıl önce ihale edilen tünelin yapılması da aynı 20 yıldır bitmeyen yol gibi yılan hikayesine dönmüş durumda.
Güzergahı kullananlar tam bir yıl önce yerel basında ''Aynalı tünelde ışık göründü'' manşetlerini görüp umutlansalar da o gün ki umutları ile kaldılar.
Çünkü tünelde 1 yıldır hiç bir imalat yapılmamış olup kaderine terk edilmiş şekilde bekletilmektedir.
Kesin olmamakla birlikte tünelin yanlışlıkla 2 ila 3 metre aşağı kotta yapıldığı söylentileri ortalıkta dolaşmaktadır. Tünelin ve yapılmışsa kot hatasından dolayı tünel giriş bağlantı yollarının revizesinin hayli bir zaman daha süreceği açık bir şekilde görülmektedir.
Aklıma Tünel fıkrası geldi; ....... Temel ''Valla bizde iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tünelimiz olur der''
Bu durumun adını sahipsizlik olarak koymak geliyor içimden. Nitekim İkisu'dan başlayan Musalla ile Gülaçar boyunca devam eden ve Şiran a kadar uzayan vadinin siyasi lobide ki etkisizliği yaşadığı sahipsizliğinin temel taşı.
Ak Partinin son 15 yılına baktığımızda bütün milletvekilleri seçimlerinde Gümüşhane de 2 olan Milletvekili sayısının tamamını kazanıldığını görüyoruz.
Sırası ile;
Sabri Varan-Yahya Doğan
Kemalettin Aydın-Temel Yılmaz
Kemalettin Aydın-Feramuz Üstün
Hacı Osman Akgül-Cihan Pektaş
Hükümet kurulabilen son 4 seçimde milletvekillerimiz olmuştur.
Geçmişi kurcaladığımızda bütün milletvekillerimizin değişik dönemlerde yılan hikayesine dönen yol ile ilgili açıklamalar yaptığı ve ufak çabalar gösterdiğini görüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Tarsun Tüneli için sayın vekilimiz Cihan Pektaş'ın müjde vermesi yolun tamamlanması ile ilgili umutlarımızı yeşertse de aynı filimi 20. kez izlemek artık sıkıcı bir hal almıştır.
Ancak biz sayın milletvekillerimizden Aynalı Tünel olarak adlandırılan İkisu-Şiran yolunun 11. km sindeki tünel içinde girişimlerde bulunmalarını istiyoruz.
Tünel ancak Milletvekillerimizin güçlü bir irade göstermesi ve ilgili kurumlar üzerinde etkili olmaları durumunda tamamlanabilecektir.
Asla tehdit veya provokasyon olarak algılanmasın ama 20 yıldır bitmeyen bu yolun hikayesini sayın cumhurbaşkanımıza duyurmak için harekete geçmenin zamanı geldiğini düşünüyorum. Eğer yolun ve tünellerin tamamlanması için somut adımlar atılmazsa kuşkusuz son çare bu.
Son olarak turizm açısından Karaca Mağarası ve Süleymaniye Mahallesini Tomara Şelalesi ile kombin edecek bu yolun tamamlanması için turizm ile ilgili büyük hedefleri olan sayın valimiz Okay Memiş in de daha fazla ilgi göstermesini temenni ediyorum.
Yusuf devlet benim kemiğim etim,
O sağ olsun millet kalmasın yetim.
Millet devletindir devlet milletin,
Milleti yaşat ki devlet yaşasın.
Yusuf Tuna'nın bu dörtlüğünün anlayan ve bu çerçevede hareket eden yöneticilerimizin sayısın artması temennisi ile,
Sağlıcakla kalın...