Hafta içersinde kurum görevi sebebiyle yolumuz Akdeniz’in göz bebeği diyarlarından Antalya’ya düştü… Alanya yakınlarında 5 yıldızlı bir otelde otomasyon seminerimiz vardı, eğitimci olarak görevlendirilmiştik. Mecburen burada ikamet edecektik. Belki şimdi burada değineceğimiz konu defalarca gündeme gelmiş ve konuşulmuştur. Hatta şimdiden “daha canım ta ne zamandan beri bu durum var” diyebilirsiniz. Asıl sorulması gereken normalleşmeye giden bir Türkiye çizgisinde Turizm alanında neden hala yüzümüzü kendimize doğru çeviremediğimiz anlayışı…
Şimdi fazla merak uyandırmadan konumuza girelim:
Efendim, malumumuz Antalya ve Alanya civarı turistik bir bölge özellikle yabancı turistler için, Ruslar için vazgeçilmez bir tatil yeri. Ticari anlamda müşteri portföyünden olacak ki oteller genelde yabancı turistler için dizayn edilmiş durumda görünüyor. Kendi ülkenizde yurdum insanı olarak birçok sıkıntılarla karşılaşmak durumunda kalıyorsunuz. Bazılarına göre bu mu sorun ne kadar komik yorumunun yanında hak verecek olanların büyük çoğunlukta olduğunu düşünüyoruz.
Öncelikle biz Müslüman Türk toplumuyuz. Bizim için dini değerlerimiz örf ve ananelerimiz öncelikle gelir. Kalınacak bir yerde öncelikle dini hassasiyetlerimizin gözetilmesi istemek özellikle kendi ülkemizde en doğal haklarımızdan biri olsa gerek. Gelin görün ki beş yıldızlı lüks otellerde her şey düşünülüyor fakat modern tabiri ile WC, tuvalet, halk tabiri ile kenef yapmayı ne hikmetse bir türlü beceremiyorlar. Wc‘ler alafranga usulüne göre imar ediliyor. Klasik tarzda tuvalet görmeniz mümkün değil. Şimdi kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz diyenler çıksa da kırkıncı yüzyıla gelsek de değişmeyecek hassasiyetlerimizin olduğu bir gerçek… Neden yurdum insanı kendi ülkesinde 2.derece muameleye tabi tutuluyor. Bunun modernlik ile hiç ama hiç ilişkisi yok. Burada insanların dini hassasiyetleri, kazandığı alışkanlıklar, kültürleri var. Nasıl ki her işin bir usulü, kültürü varsa en başta temizlik usulünün temeli olan tuvalet kültürü biz Türk toplumu için değiştirilemeyecek, değiştirilmesi halinde ibadetlerini haliyle yaşantısını ve hayata bakış açısını değiştirecek bir tarz biçimidir. Bu durum tek cümle ile kültür emperyalizminden başka bir şey değildir.
Değiştirilmek istenen toplumlar eğer güçlü inanç öğeleriyle yıkılamıyorsa ancak modern görünüm ile dikte edilen ve yapılamaması halinde kültürsüz, medeniyetsiz ve cahil olarak değerlendirilen bir anlayışın altında değişime zorlanmaktadırlar. Kabul edilemeyen bu tür uygulamaları kendi içinde bir eksiklik ve aşağılık kompleksi oluşturma algısı özellikle “ o yapıyorsa bende yaparım “ anlayışına hâkim Türk toplumu izin büyük bir zafiyet teşkil etmekte.
Bu kadar entelektüel söze gerek yok diyenler için bir sorun yok zaten lakin bizde bu algıyı oluşturmak isteyenlere ve de içimizdeki İrlandalılara itirazımız var. Biz ülkemizde inanç değerlerimize uygun otellerde kalmak istiyoruz. Taharetinden şüphe edenin abdesti de namazı da şüpheli olur, din bu şüpheyi kaldırmaz.Şimdi bu konuyu konu ile alakalı olarak başta kültür ve Turizm Bakanlığımız olmak üzere ilgili mercilere de taşıma niyetindeyiz.Yalnız burada asıl sorunumuz “adam sende bu da sorun mu diyen” anlayışı kırarak özgürce ve haklı olarak bu isteğimizi sahiplenme şuurunun oluşması.
Ülkemin on numara beş yıldız otellerinde bir Rus turist kadar eğer bu değerimiz yoksa ben böyle otelin içine diyeceğiz ama işte onu bile diyemiyoruz, dedirtmiyorlar…
Sevgi ve Saygılar…
Şimdi fazla merak uyandırmadan konumuza girelim:
Efendim, malumumuz Antalya ve Alanya civarı turistik bir bölge özellikle yabancı turistler için, Ruslar için vazgeçilmez bir tatil yeri. Ticari anlamda müşteri portföyünden olacak ki oteller genelde yabancı turistler için dizayn edilmiş durumda görünüyor. Kendi ülkenizde yurdum insanı olarak birçok sıkıntılarla karşılaşmak durumunda kalıyorsunuz. Bazılarına göre bu mu sorun ne kadar komik yorumunun yanında hak verecek olanların büyük çoğunlukta olduğunu düşünüyoruz.
Öncelikle biz Müslüman Türk toplumuyuz. Bizim için dini değerlerimiz örf ve ananelerimiz öncelikle gelir. Kalınacak bir yerde öncelikle dini hassasiyetlerimizin gözetilmesi istemek özellikle kendi ülkemizde en doğal haklarımızdan biri olsa gerek. Gelin görün ki beş yıldızlı lüks otellerde her şey düşünülüyor fakat modern tabiri ile WC, tuvalet, halk tabiri ile kenef yapmayı ne hikmetse bir türlü beceremiyorlar. Wc‘ler alafranga usulüne göre imar ediliyor. Klasik tarzda tuvalet görmeniz mümkün değil. Şimdi kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz diyenler çıksa da kırkıncı yüzyıla gelsek de değişmeyecek hassasiyetlerimizin olduğu bir gerçek… Neden yurdum insanı kendi ülkesinde 2.derece muameleye tabi tutuluyor. Bunun modernlik ile hiç ama hiç ilişkisi yok. Burada insanların dini hassasiyetleri, kazandığı alışkanlıklar, kültürleri var. Nasıl ki her işin bir usulü, kültürü varsa en başta temizlik usulünün temeli olan tuvalet kültürü biz Türk toplumu için değiştirilemeyecek, değiştirilmesi halinde ibadetlerini haliyle yaşantısını ve hayata bakış açısını değiştirecek bir tarz biçimidir. Bu durum tek cümle ile kültür emperyalizminden başka bir şey değildir.
Değiştirilmek istenen toplumlar eğer güçlü inanç öğeleriyle yıkılamıyorsa ancak modern görünüm ile dikte edilen ve yapılamaması halinde kültürsüz, medeniyetsiz ve cahil olarak değerlendirilen bir anlayışın altında değişime zorlanmaktadırlar. Kabul edilemeyen bu tür uygulamaları kendi içinde bir eksiklik ve aşağılık kompleksi oluşturma algısı özellikle “ o yapıyorsa bende yaparım “ anlayışına hâkim Türk toplumu izin büyük bir zafiyet teşkil etmekte.
Bu kadar entelektüel söze gerek yok diyenler için bir sorun yok zaten lakin bizde bu algıyı oluşturmak isteyenlere ve de içimizdeki İrlandalılara itirazımız var. Biz ülkemizde inanç değerlerimize uygun otellerde kalmak istiyoruz. Taharetinden şüphe edenin abdesti de namazı da şüpheli olur, din bu şüpheyi kaldırmaz.Şimdi bu konuyu konu ile alakalı olarak başta kültür ve Turizm Bakanlığımız olmak üzere ilgili mercilere de taşıma niyetindeyiz.Yalnız burada asıl sorunumuz “adam sende bu da sorun mu diyen” anlayışı kırarak özgürce ve haklı olarak bu isteğimizi sahiplenme şuurunun oluşması.
Ülkemin on numara beş yıldız otellerinde bir Rus turist kadar eğer bu değerimiz yoksa ben böyle otelin içine diyeceğiz ama işte onu bile diyemiyoruz, dedirtmiyorlar…
Sevgi ve Saygılar…