Bismillahirrahmanirrahim
Ne yapsa söner insanın içindeki yangın, her gün her saat her saniye nasıl olurda bu kadar acı çeker. Yüzde yetmişi su olan insan vücudu nasıl cayır cayır yanar. Ümitleri tükenir, bir satır bile yazamaz. İzahını bulamazken kendinde insan her gün biraz daha nasıl ölür.
Cahit Sıtkı Tarancı geçmeyeni ne güzel anlatmış. ‘’Olur biter, geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, geçip gitmeyen, uyuyunca geçmeyen.’’ dediği gibi. İmtihan bu ya birazcık yoracak, yorulan sonunda elbet gülecek. Bazen kırılan bir heveste takılıp kalır ömrünüz. Boğazınızdaki düğüm her yutkunduğunuzda biraz daha acı verir. Çözümü elinizde olmayan sebepler olur. Sabrı yoldaş bilip kan kusar kızılcık şerbeti içtim dersiniz. İçimizde bir sürü kuru bahçeler vardır çiçek açmayı bekleyen. Ama Yaradan’ın kudretine sual olurmu. Allah’ım sen yağmurunda Rabbisin. Gönül bahçemiz senin elinde ve sen merhametinden bizleri mahrum bırakma.
Söyleyecek çok sözümüz olsa da sükût yakışır dilimize. O yüzden her şeyi havale ederiz yaratıp bizi bu güne getiren Rabbimize. Verdiği nimetlere, yürüttüğü yola ve karşımıza çıkardığı insanlara. Bir elhamdülillahta gizlidir her şey. Bize teslimiyet yakışır vermek ise ona.
Yine bir yerde okumuştum eğer gönlün kapısı olsaydı ‘gir ama incitme’ diye yazardı. Değer mi sizce bir gönlü bile bile incitmeye. Bazı hislerin anlatılır yanı yoktur. İnsan yaşayarak önce düşüp sonra ayağa kalmayı öğrenmesi gerekir. Kim için değil de kendi için yaşaması gerekir ömrünü. Her sınanış güzel bir olgunluk katar insana ve mevsimine küsmüş çiçek gibidir insan, bir kere soldu mu bir daha çiçek açası gelmez. Allahtan başka kimseyi razı etmek için çaba harcamayın. Nasip olmayanı Allah ne kalbe nede dile düşürür. Siz umudunuzu taze tutun.
Avuçlarını göklere kaldır, ne istiyorsan orada saklı. Kaldıramayacağın dert alnına yazılmadı. Vardır elbet bu zor günlerinde yerini alacak güzel günler. Sabrınıza şükür ve sükût giydirin. Velhasıl kelam; hepimiz birer yolcuyuz bu dünya âleminde, yönü bizim elimizde sonu ‘’Yaradan’ın’’ takdirinde.
Bir cemre oldun da gönlüme düştün
Bana, sen baharı müjdelemiştin
Ne oldu yalancı gitmem demiştin
Ben seni, hep benim bildim de sevdim
Şu göğsüm kalbimin kafesi gibi
Müebbet zindanı hapisi gibi
Garibin özgürlük nefesi gibi
Ben seni, umudum bildim de sevdim
Hani her yaraya ilaçtı zaman
Bir yara kapattı, bin açtı zaman
Elbet bir dermana muhtaçtı zaman
Ben seni, dermanım bildim de sevdim
Derdim ki yüreğim sana hediye
Kaç türkü eskittim, sen diye diye
Hep şurda canımda saklayım diye
Ben seni, sol yanım bildim de sevdim…
Azmi Coşkun
Saygılarımla…
Sefa Canlı 2 Yıl Önce
Duygu ve düşüncelerinizi en şeffaf haliyle kaleme almışsınız gerçekten çok başarılı bir yazı helal olsun. Tebrik ederim Sn.Gündüz
Muhammed yasir genç 2 Yıl Önce
Yüzde yetmişi su olan insan nasıl olurda bu kadar yana kısmına bittim yine güzel bi konu yine usta bi kalem