Ramazan ayında bu tanımı artık çok duyar bazılarımız konuşmalarımızda bazılarımız da yazılarımızda dile getiririz.
İnsan için;
“Yaratılmışların en şereflisi” anlamında kullanılır.
Ben de bir yazımda kullanmış ve;
İlgi ve araştırma alanı Kur’anı Keri̇m olan Fethi Çavdar canım hocam bunun yanlış olduğunu her zaman ki nezaketli üslubu ile izah etmişti.
Ben de bu açıklamayı bilgilerinize sunmak isterim.
Ramazan ayı ülkemize ve bütün inananlara hayırlar getirmesi dualarımla.
Sevgili Ernail,
Üç yıl önceki o paylaşımı Kurban Bayramına denk geldiği için yapmıştım.
Şimdi sen de hatırlattığın için çok teşekkür ederim, sağol.
Ancak senin paylaşımının başında geçen "eşref-i mahlukat" nitelemesi Kur'an'da geçmez, yani Kur'an'dan onay almaz.
Kur'an'ın hiçbir yerinde insanın eşref-i mahlukat olduğu beyanı yoktur.
Hatta İsra Süresinin 70. ayetinde "yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık" ifadesi vardır.
Bir çoğundan deniliyor.
Orada insana izafe edilen sıfat "kerremna"dır yani kerem sahibi kıldık demektir.
Onun için o "eşref-i mahlukat" nitelemesi insanların kendilerine yaptıkları iltimas gibidir, Kur'an'dan onay almaz.
Teşekkür ediyorum ve iyi geceler diliyor, gözlerinden öpüyorum.
Mesajı bilgi olarak sosyal mecrada paylaşıp paylaşmamak senin takdirindir.
Tin Süresi'nde;
"Leget haleknel insane fi ehseni tekvim" ve "šümme redetnahu esfelesafilin" yani;
"Biz İnsanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik" ayetleri var.
Ayette geçen "en güzel biçimde" yaratılmış olmayı, insanlar eşref-i mahlukat anlayışına çevirmişler.
Ayetteki ifade biçimle ilgilidir, en şerefli (!) demek değildir.
Bu kadar kötülük yapan insanlar nasıl en şerefli olabilirler ki?