Geçen hafta elde olmayan sebeplerden dolayı sizlerle buluşamadık, kusurumuz affola…
Efendim geçen hafta yolumuz iş münasebetiyle Bursa’ya düştü. Hem iş hem sıla-i rahimi bir arada gerçekleştirme fırsatımız oldu. Düzce üzeri Bursa’ya geçerken yol üstünde uzun zamandır geçmediğimiz İzmit-Gölcük-Yalova-Gemlik yöresini de yol üzeri görme fırsatımız oldu. Deprem izleri silinmiş olsa da hafızalarda o günler hatırlanmakta… Yalova’dan geçerlen Gümüşhane Defterdarlığından Yalova’ya tayin olan Milli Emlak Uzmanı liseden sınıf arkadaşımız Davut AVCI’ya ulaşalım istedik ama olmadı, buradan kendisine ve ailesine selamlarımızı gönderiyoruz. Gemlikten Bursa’ya doğru girerken denize el sallıyorduk. Bursa’ya aklaşık bir yıl önce gelmiştik ama Bursa yerinde durmuyordu. İstanbul gibi her güne yeni bir Bursa ile uyanılıyordu anlaşılan… Bizi Hilton Oteli karşılıyordu uzaktan, Otogar bildik aynı bu kadar değişen ve yenilenen Bursa’ya bu Otogar çokta yakışmıyor doğrusu… Umarız ki bir sonraki gelişte daha modern bir otogara sahip Bursa ile karşılaşırız…
Efendim, iş güç derken öğlen yemeği için geçtik Hasır Altı’na, gayet güzel bir mekân Küçük Sanayi Esnafı için ferah bir yer… Akşam iş sonrası Uludağ Değirmen Restorantta Uludağ eteklerinden şehre doğru şöyle bir bakış attık. Hoş sohbet derken akşam dayım S.Tahsin KARA’ya misafir oldum. Teyzemlerde Bursa’da ikamet ediyorlardı ama onlar il dışındaydı. Dayımın dağ evi yemek yediğimiz Değirmene yakındı. Buradan dağ evine doğru yol alırken Hüseyin Alan köyü sınırları içerinde kalan eve geldiğimizde yatsı ezanı okunuyordu. Dayıoğlu Taha ile birlikte namazı kılmak için camiye geçtiğimizde imamın sesi tanıdık gelmişti.(Yok Gümüşhaneli değil) Taha: Abi tanıdın mı imamlık yapan kim diye? Hayır dedim. Mehmet Emin AY dedi. Şaşırdım, siması çok değişmişti ne de olsa aradan onca yıl geçmişti. O şimdi Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Prof.Dr. Mehmet Emin AY’idi. Kısa bir zaman öncesine kadar Bursa Müftülüğü yapan Mehmet Hoca… Lise yıllarımız kendisinin ezgilerini dinlemekle geçmişti. Etkileyici bir sesi vardı. Namaz sonrası kendisiyle tanışıp kısa bir sohbet etme fırsatımız oldu. Gümüşhaneli olduğumuzu ve Tahsin KARA’nın yeğeni olduğu söylediğimizde Taha yı hatırladı ve hoş geldiniz dedi. Selamlaşıp ayrıldık taja Mehmet Hocanın da burada yazlığı olduğunu ve yazları burada kaldığını söyledi. Hatta İskender Paşa Dergâhından Mahmut Efendinin de Evinin az yukarıda olduğunu Kendilelrinde burada oldukları ama ziyaret vermediklerini söyledi. Birde rektör beyin yazlığı… Anlaşılan bu köyün ağır misafirleri vardı. Namaz sonrası dayımla terasta oturup çaylarımızı yudumlarken hasret gidermeyi ihmal etmedik… Şehrin bunaltıcı sıcağına karşın Yyala havasında güzel bir uykudan sonra sabah Kübra Yengemin hazırlamış olduğu köy kahvaltısı ile bir güzel kendimize geldik. Uludağ’ın arkasından doğru şehre inerken bir çeşme başında durup dayımla su içmeyi de ihmal etmedik…
İş güç derken birkaç gün önce rüyamda gördüğüm milletvekilimiz Sn.Feramuz ÜSTÜN’ü telefonla aradığımda kendisinin Bursa’ya doğru yolda olduğunu söyleyerek akşam görüşelim dedi. Akşamleyin Tophane’de kendisiyle buluşup sohbet ettik. Kendisi Bursa’nın öğrencilik yıllarının geçtiği yer dışında tarihi dokusuyla kendisini etkilediğini ve ara sıra Bilecik, Söğüt ve Tophane tarafını ziyaret ettiğini söyledi. Buraları ziyaret ettiğimde kendime geliyorum, buralar apayrı demesinde bir içtenlik vardı sn. Vekilin… Memleket meselelerin biteceği yoktu sohbet sohbeti açıyordu saat gece on ikiye doğru geliyordu kabak olma saatine az kalmıştı. Ulu Camii arkasında misafirhanemiz kapanmadan giriş yapalım dedik ve Sn. Vekilden müsaade isteyerek ayrıldık. Bursa da da buluşmak varmış. Bu arada rüyamızı da anlattık, rüya yerini de buldu…
Bursa’ya yolunuz düştüğünde Emir Sultan, Yeşil Türbe, Tophane gibi yerlerin dışında konaklama yerleri olarak Hayat Lokantasında kahvaltı etmeden, SISH Et de kebap yemeden, Mudanya da balık yemeden dönmeyiniz. Bu da dip not olsun…
Bu arada Uludağ’da Turkcell çekmiyor ama Vodafone çekiyor bunu da canlı test etmiş olduk…
İşi gücü bitirdikten sonra dönüş Düzce ye kısa tatileydi. Bursa’dan gidilirde Kestane şekeri götürmeden olmazdı… Bir daha ya nasip diyelim…
Son söz: Çok gezen çok okuyandan daha çok kilo alırmış…
Saygılarımla…
Efendim geçen hafta yolumuz iş münasebetiyle Bursa’ya düştü. Hem iş hem sıla-i rahimi bir arada gerçekleştirme fırsatımız oldu. Düzce üzeri Bursa’ya geçerken yol üstünde uzun zamandır geçmediğimiz İzmit-Gölcük-Yalova-Gemlik yöresini de yol üzeri görme fırsatımız oldu. Deprem izleri silinmiş olsa da hafızalarda o günler hatırlanmakta… Yalova’dan geçerlen Gümüşhane Defterdarlığından Yalova’ya tayin olan Milli Emlak Uzmanı liseden sınıf arkadaşımız Davut AVCI’ya ulaşalım istedik ama olmadı, buradan kendisine ve ailesine selamlarımızı gönderiyoruz. Gemlikten Bursa’ya doğru girerken denize el sallıyorduk. Bursa’ya aklaşık bir yıl önce gelmiştik ama Bursa yerinde durmuyordu. İstanbul gibi her güne yeni bir Bursa ile uyanılıyordu anlaşılan… Bizi Hilton Oteli karşılıyordu uzaktan, Otogar bildik aynı bu kadar değişen ve yenilenen Bursa’ya bu Otogar çokta yakışmıyor doğrusu… Umarız ki bir sonraki gelişte daha modern bir otogara sahip Bursa ile karşılaşırız…
Efendim, iş güç derken öğlen yemeği için geçtik Hasır Altı’na, gayet güzel bir mekân Küçük Sanayi Esnafı için ferah bir yer… Akşam iş sonrası Uludağ Değirmen Restorantta Uludağ eteklerinden şehre doğru şöyle bir bakış attık. Hoş sohbet derken akşam dayım S.Tahsin KARA’ya misafir oldum. Teyzemlerde Bursa’da ikamet ediyorlardı ama onlar il dışındaydı. Dayımın dağ evi yemek yediğimiz Değirmene yakındı. Buradan dağ evine doğru yol alırken Hüseyin Alan köyü sınırları içerinde kalan eve geldiğimizde yatsı ezanı okunuyordu. Dayıoğlu Taha ile birlikte namazı kılmak için camiye geçtiğimizde imamın sesi tanıdık gelmişti.(Yok Gümüşhaneli değil) Taha: Abi tanıdın mı imamlık yapan kim diye? Hayır dedim. Mehmet Emin AY dedi. Şaşırdım, siması çok değişmişti ne de olsa aradan onca yıl geçmişti. O şimdi Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Prof.Dr. Mehmet Emin AY’idi. Kısa bir zaman öncesine kadar Bursa Müftülüğü yapan Mehmet Hoca… Lise yıllarımız kendisinin ezgilerini dinlemekle geçmişti. Etkileyici bir sesi vardı. Namaz sonrası kendisiyle tanışıp kısa bir sohbet etme fırsatımız oldu. Gümüşhaneli olduğumuzu ve Tahsin KARA’nın yeğeni olduğu söylediğimizde Taha yı hatırladı ve hoş geldiniz dedi. Selamlaşıp ayrıldık taja Mehmet Hocanın da burada yazlığı olduğunu ve yazları burada kaldığını söyledi. Hatta İskender Paşa Dergâhından Mahmut Efendinin de Evinin az yukarıda olduğunu Kendilelrinde burada oldukları ama ziyaret vermediklerini söyledi. Birde rektör beyin yazlığı… Anlaşılan bu köyün ağır misafirleri vardı. Namaz sonrası dayımla terasta oturup çaylarımızı yudumlarken hasret gidermeyi ihmal etmedik… Şehrin bunaltıcı sıcağına karşın Yyala havasında güzel bir uykudan sonra sabah Kübra Yengemin hazırlamış olduğu köy kahvaltısı ile bir güzel kendimize geldik. Uludağ’ın arkasından doğru şehre inerken bir çeşme başında durup dayımla su içmeyi de ihmal etmedik…
İş güç derken birkaç gün önce rüyamda gördüğüm milletvekilimiz Sn.Feramuz ÜSTÜN’ü telefonla aradığımda kendisinin Bursa’ya doğru yolda olduğunu söyleyerek akşam görüşelim dedi. Akşamleyin Tophane’de kendisiyle buluşup sohbet ettik. Kendisi Bursa’nın öğrencilik yıllarının geçtiği yer dışında tarihi dokusuyla kendisini etkilediğini ve ara sıra Bilecik, Söğüt ve Tophane tarafını ziyaret ettiğini söyledi. Buraları ziyaret ettiğimde kendime geliyorum, buralar apayrı demesinde bir içtenlik vardı sn. Vekilin… Memleket meselelerin biteceği yoktu sohbet sohbeti açıyordu saat gece on ikiye doğru geliyordu kabak olma saatine az kalmıştı. Ulu Camii arkasında misafirhanemiz kapanmadan giriş yapalım dedik ve Sn. Vekilden müsaade isteyerek ayrıldık. Bursa da da buluşmak varmış. Bu arada rüyamızı da anlattık, rüya yerini de buldu…
Bursa’ya yolunuz düştüğünde Emir Sultan, Yeşil Türbe, Tophane gibi yerlerin dışında konaklama yerleri olarak Hayat Lokantasında kahvaltı etmeden, SISH Et de kebap yemeden, Mudanya da balık yemeden dönmeyiniz. Bu da dip not olsun…
Bu arada Uludağ’da Turkcell çekmiyor ama Vodafone çekiyor bunu da canlı test etmiş olduk…
İşi gücü bitirdikten sonra dönüş Düzce ye kısa tatileydi. Bursa’dan gidilirde Kestane şekeri götürmeden olmazdı… Bir daha ya nasip diyelim…
Son söz: Çok gezen çok okuyandan daha çok kilo alırmış…
Saygılarımla…