Geçtiğimiz hafta sağlık sorunlarımız münasebetiyle sizinle buluşamadık. Öncelikle özür dileriz… Önceki hafta “Farklı TBMM Ziyaretimizi” sizlerle paylaşmıştık. Yazılanlar hususunda mübalağa etmemeye gayret gösterdik, eleştiriye karşı daima açığız hatta bilakis memnun da olduk. Eleştirilen hususlar noktasında kamuoyunda açıklamalar yapılmakta herkes gibi bizde Gümüşhane adına yapılanların takipçisiziyiz. Biraz araştırma yaptıktan sonra sizlerle paylaşma kanaatindeyiz. Sonuçta kalem sahibi olmak karakterli olmayı zorunlu kılmakta, her zaman söylediğimiz gibi biz “gazeteci” değiliz, öyle bir iddiamızda yok büyüklerimiz bir yol açmışlar bu yolda doğru bildiklerimizle yürümeye çalışıyoruz. Şunun da idrakindeyiz ki gazeteci araştırarak yazar, tarafsız yazar, cesaretle yazar ve takdir halkındır…
Efendim gelgelelim cesaretle ve tarafsızca ve de araştırıp sorarak yazacağımız birkaç cümleye;
Malumumuz Gümüşhanesizin Rus işgalinden kurtuluşunun bilmem kaçıncı yıl dönümünü kutluyoruz. Rus işgali biteli yıllar oldu ama memleketimizdeki işsizlik işgali, gelişememişlik işgali vb. sosyal ve ekonomik işgaller maalesef ki devam etmekte… Nüfus yapısına baktığımızda dışarıya göç veren il olma konumumuz devam etmekte. Gümüşhane Nüfusu 132 bin civarlarında görülürken, İstanbul’da yaşayan Gümüşhaneli sayısı 134 bin civarlarında. Keza Kocaeli, Bursa, Ankara illerinde 30’ar binden fazla Gümüşhaneli yaşamakta… En son açıklanan banka mevduat gelirlerine göre sondan 4.il olma durumundayız. Şehrin katma değer olarak üretim noktasında ülke geneline bir katkısının olmadığı bu verilerden aşikâr. Evet, biz devletimizi milletimizi seviyoruz, en azından içimizden terörist çıkmıyor diyebiliriz. Lakin zararımız yok gibi düşünülse de faydamızın olmadığını hesaba katarsak başkalarına yük olma noktasında bir zararımız olduğu bir gerçek. Bu kadar göç veren bir memlekette ümitleri kırılan genç nüfus bu duruma daha ne kadar dayanır o da ayrı bir muamma. Toplumsal patlamaların eşiğindeyiz ama yine de başımız önde daha ne kadar devam edebiliriz? Şimdi bu tablonun altında Gümüşhanenin düşman işgalinden kurtuluşunu kutlasak ne yazar kutlamasak bize ne yazar? Hele birde coşkuyla yaşayacağız ya? Nasıl coşkuya gelebiliyorsak… Kasap et derdinde koyun can derdinde. Peki, Gümüşhane ne zaman kurtulacak?
Tamda bu 15 Şubat kurtuluş gününün arifesinde Devletin Zirvesine “Cumhurbaşkanlığı Makamına” gerçekleştirilen bir ziyaret vardı, Ankara’da… Bu bir tarihi bir ziyaretten ziyade bir fırsat ziyareti de olmalıydı. Umarız ki öyle olmuştur.30 kişiden oluşan ziyaret heyeti Gümüşhane adına altına girdikleri mesuliyetin farkındalar mıydı? Zira Gümüşhane ve Gümüşhane ile ilgili sorunu olan herkes böyle bir durumda bundan böyle bu 30 kişiden birine koşacaktı sonuçta. Bu manada ziyaretçiler Gümüşhane adına Gümüşhanenin ve Gümüşhanelinin sorunlarını da hazır fırsat ayağa gelmişken Milletin Cumhuruna bildirmeliydi. Ziyareti nezaket ziyareti olarak değerlendirmemek gerekiyor zira Cumhurbaşkanı ile her zaman istediğiniz zaman görüşemeyebiliyorsunuz.3 ay öncesinden program yapılıyor. Biz söyleyeceklerimizi istek ve taleplerimizi sonra söyleyeceğiz diye bir seçeneğimiz olmaz. Bu haseple görüşme nimet bilinmeli ve Gümüşhanenin sorunları 1,5 saatlik zaman dilimi içerisinde Sayın Cumhurbaşkanına izah edilmeli ve destek istenmeliydi. Bunun içinde tabi ki ziyaretçilerin ziyaret öncesi bir araya gelmesi kafa kafaya vermesi ve neleri söylemeliyiz konusunda bir planları olmalıydı.Zira Cumhurbaşkanının gelen her ziyaretçesine söz hakkı verdiğini biliyoruz.O zaman söyleyecek sözlerinizin olması gerekiyor.Yoksa burada bulunayım karede benimde fotoğrafım olsun diyorsanız bu fotoğraf ancak albümünüzde bakacağınız bir hatıra fotoğrafı olur ki ona da ancak siz bakarsınız…Bu konuda yersiz eleştirilere maruz kalınmaması bakımından ziyaretçilerin görüşme ile ilgili olarak kamu oyunu da bilgilendirmelerini bekliyoruz.Ne konuşulmuş neler söylenmiş neler istenmiş nelerin sözü alınmış,kamuoyu merakla bu görüşmenin içeriğini ve de neticelerini bekliyor.Yarın öbür gün memlekette gezerken yav Başkan siz Cumhurbaşkanına gittiniz bizim sorunlarımızı dile getirdiniz mi adımız Gümüşhane ama Gümüş ile ilgili neyimiz var,ne sundunuz ne aldınız diye soracak olursalar bir cevabı olmaları gerektiğini oraya çıkarken düşünmüş olmaları gerekirdi.Bu fırsat herkese sunulmuyor sonuçta.Her nimetin bir suali olduğu gibi bu ziyaretinde bir suali mutlaka olacaktır.Velhasıl kelam, Gümüşhane ne zaman ki sorunlarını dile getirir, çözüm yolları bulur, katma değerini üretir ,kendi haline yetmenin haricinde başkalarına da faydası olur o zaman kurtuluştan bahsedebiliriz…
Saygılarımla…
Efendim gelgelelim cesaretle ve tarafsızca ve de araştırıp sorarak yazacağımız birkaç cümleye;
Malumumuz Gümüşhanesizin Rus işgalinden kurtuluşunun bilmem kaçıncı yıl dönümünü kutluyoruz. Rus işgali biteli yıllar oldu ama memleketimizdeki işsizlik işgali, gelişememişlik işgali vb. sosyal ve ekonomik işgaller maalesef ki devam etmekte… Nüfus yapısına baktığımızda dışarıya göç veren il olma konumumuz devam etmekte. Gümüşhane Nüfusu 132 bin civarlarında görülürken, İstanbul’da yaşayan Gümüşhaneli sayısı 134 bin civarlarında. Keza Kocaeli, Bursa, Ankara illerinde 30’ar binden fazla Gümüşhaneli yaşamakta… En son açıklanan banka mevduat gelirlerine göre sondan 4.il olma durumundayız. Şehrin katma değer olarak üretim noktasında ülke geneline bir katkısının olmadığı bu verilerden aşikâr. Evet, biz devletimizi milletimizi seviyoruz, en azından içimizden terörist çıkmıyor diyebiliriz. Lakin zararımız yok gibi düşünülse de faydamızın olmadığını hesaba katarsak başkalarına yük olma noktasında bir zararımız olduğu bir gerçek. Bu kadar göç veren bir memlekette ümitleri kırılan genç nüfus bu duruma daha ne kadar dayanır o da ayrı bir muamma. Toplumsal patlamaların eşiğindeyiz ama yine de başımız önde daha ne kadar devam edebiliriz? Şimdi bu tablonun altında Gümüşhanenin düşman işgalinden kurtuluşunu kutlasak ne yazar kutlamasak bize ne yazar? Hele birde coşkuyla yaşayacağız ya? Nasıl coşkuya gelebiliyorsak… Kasap et derdinde koyun can derdinde. Peki, Gümüşhane ne zaman kurtulacak?
Tamda bu 15 Şubat kurtuluş gününün arifesinde Devletin Zirvesine “Cumhurbaşkanlığı Makamına” gerçekleştirilen bir ziyaret vardı, Ankara’da… Bu bir tarihi bir ziyaretten ziyade bir fırsat ziyareti de olmalıydı. Umarız ki öyle olmuştur.30 kişiden oluşan ziyaret heyeti Gümüşhane adına altına girdikleri mesuliyetin farkındalar mıydı? Zira Gümüşhane ve Gümüşhane ile ilgili sorunu olan herkes böyle bir durumda bundan böyle bu 30 kişiden birine koşacaktı sonuçta. Bu manada ziyaretçiler Gümüşhane adına Gümüşhanenin ve Gümüşhanelinin sorunlarını da hazır fırsat ayağa gelmişken Milletin Cumhuruna bildirmeliydi. Ziyareti nezaket ziyareti olarak değerlendirmemek gerekiyor zira Cumhurbaşkanı ile her zaman istediğiniz zaman görüşemeyebiliyorsunuz.3 ay öncesinden program yapılıyor. Biz söyleyeceklerimizi istek ve taleplerimizi sonra söyleyeceğiz diye bir seçeneğimiz olmaz. Bu haseple görüşme nimet bilinmeli ve Gümüşhanenin sorunları 1,5 saatlik zaman dilimi içerisinde Sayın Cumhurbaşkanına izah edilmeli ve destek istenmeliydi. Bunun içinde tabi ki ziyaretçilerin ziyaret öncesi bir araya gelmesi kafa kafaya vermesi ve neleri söylemeliyiz konusunda bir planları olmalıydı.Zira Cumhurbaşkanının gelen her ziyaretçesine söz hakkı verdiğini biliyoruz.O zaman söyleyecek sözlerinizin olması gerekiyor.Yoksa burada bulunayım karede benimde fotoğrafım olsun diyorsanız bu fotoğraf ancak albümünüzde bakacağınız bir hatıra fotoğrafı olur ki ona da ancak siz bakarsınız…Bu konuda yersiz eleştirilere maruz kalınmaması bakımından ziyaretçilerin görüşme ile ilgili olarak kamu oyunu da bilgilendirmelerini bekliyoruz.Ne konuşulmuş neler söylenmiş neler istenmiş nelerin sözü alınmış,kamuoyu merakla bu görüşmenin içeriğini ve de neticelerini bekliyor.Yarın öbür gün memlekette gezerken yav Başkan siz Cumhurbaşkanına gittiniz bizim sorunlarımızı dile getirdiniz mi adımız Gümüşhane ama Gümüş ile ilgili neyimiz var,ne sundunuz ne aldınız diye soracak olursalar bir cevabı olmaları gerektiğini oraya çıkarken düşünmüş olmaları gerekirdi.Bu fırsat herkese sunulmuyor sonuçta.Her nimetin bir suali olduğu gibi bu ziyaretinde bir suali mutlaka olacaktır.Velhasıl kelam, Gümüşhane ne zaman ki sorunlarını dile getirir, çözüm yolları bulur, katma değerini üretir ,kendi haline yetmenin haricinde başkalarına da faydası olur o zaman kurtuluştan bahsedebiliriz…
Saygılarımla…