Dünyanın en saygın fotoğraf yarışmalarından olan National Geographic Uluslararası Fotoğraf Yarışması'na katılan Gümüşhaneli fotoğraf sanatçısı Mustafa Zengin’in fotoğrafı, yarışmanın Türkiye ayağında yaklaşık 11 bin fotoğraf arasından sıyrılarak ön elemeyi geçti.
Kürtün ilçesine bağlı Kırgeriş köyünde ki bir su değirmeninde elleri kınalı yaşlı bir kadının fotoğrafını çeken Zengin’in bu fotoğrafı insan kategorisinde ön elemeyi geçti.
Zengin, fotoğrafın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Kınalı ellere…
Modernleşme hastalığına yenik düştüğümüz günleri yaşıyoruz. Zaman her geçen gün anılarımızla birlikte geçmişten kalan alışkanlıklarımızı da öğütüyor. Metal çarklar, teknolojik gelişmenin yok edici yüzünü gösterirken, taş değirmenler varoluşun simgesi olarak ayakta kalmaya çalışıyor. Bu varoluş mücadelesini omuzlayan ise, her türlü zorlukta üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getiren “Anadolu Kadını” oluyor. Her ne kadar değirmenler ve onların son çığlıklarına arkadaşlık eden nasırlı eller bizleri yalnızlığımızla baş başa bırakıyor olsa da, birbiri üzerinde ters istikamette dönen değirmen taşlarının ve kınalı parmakların bestelediği şarkılar, coşkun dereler tarafından söylenmeye devam ediyor.
Daha önce katılığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan çok sayıda ödül alan Zengin’in mısır kurutan kadınları içeren fotoğrafı ise geçtiğimiz günlerde açıklanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım ve İnsan konulu yarışmada sergileme ödülü almıştı.
Kürtün ilçesine bağlı Kırgeriş köyünde ki bir su değirmeninde elleri kınalı yaşlı bir kadının fotoğrafını çeken Zengin’in bu fotoğrafı insan kategorisinde ön elemeyi geçti.
Zengin, fotoğrafın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Kınalı ellere…
Modernleşme hastalığına yenik düştüğümüz günleri yaşıyoruz. Zaman her geçen gün anılarımızla birlikte geçmişten kalan alışkanlıklarımızı da öğütüyor. Metal çarklar, teknolojik gelişmenin yok edici yüzünü gösterirken, taş değirmenler varoluşun simgesi olarak ayakta kalmaya çalışıyor. Bu varoluş mücadelesini omuzlayan ise, her türlü zorlukta üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getiren “Anadolu Kadını” oluyor. Her ne kadar değirmenler ve onların son çığlıklarına arkadaşlık eden nasırlı eller bizleri yalnızlığımızla baş başa bırakıyor olsa da, birbiri üzerinde ters istikamette dönen değirmen taşlarının ve kınalı parmakların bestelediği şarkılar, coşkun dereler tarafından söylenmeye devam ediyor.
Daha önce katılığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan çok sayıda ödül alan Zengin’in mısır kurutan kadınları içeren fotoğrafı ise geçtiğimiz günlerde açıklanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım ve İnsan konulu yarışmada sergileme ödülü almıştı.