VALİ KAMURAN TAŞBİLEK
"Şanlı tarihimiz, milletimizin bütün dünyaya karşı onurunu, namusunu ve bağımsızlığını kanının en son damlasına kadar nasıl koruduğunu gösteren emsalsiz destanlarla doludur.
Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne göz diken ve işgale kalkışan yedi düvele, bu toprakların sahipsiz olmadığını her zaman gösteren aziz milletimiz, 15 Temmuz 2016 tarihindeki karanlık gecede başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere TBMM Başkanımız, Başbakanımız, Bakanlarımız, Milletvekillerimiz, güvenlik güçlerimiz ve necip milletimiz, darbecilere karşı onurlu ve güçlü duruş sergileyerek, milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimize, demokrasimize ve devletimize sahip çıkmışlardır. Aziz Milletimiz, tıpkı Çanakkale’de, İstiklal Savaşında olduğu gibi tüm fertleriyle tek yürek olarak sokaklara dökülmüş ve bir kez daha yeri geldiğinde vatan ve bayrak uğruna şehit ve gazi olunabileceğini göstermiştir.
Ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi Gümüşhane’mizde de değerli hemşehrilerimiz, siyasi partilerimiz ve sivil toplum örgütlerimiz başta olmak üzere tüm dinamiklerimiz, hain darbe girişiminin öğrenildiği ilk andan itibaren ortaya koyduğu irade ile birlik ve beraberlik ruhunun, bütün engellerin üstesinden gelmek için en önemli güç kaynağı olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Kahraman milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutladığımız bugün vesilesiyle; istiklali ve istikbali için canı pahasına ülkesini savunan 15 Temmuz şehitlerimizi ve tarih boyunca aynı mukaddes değerler uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, tüm gazilerimize şükranlarımı sunuyorum."
MİLLETVEKİLLERİ HACI OSMAN AKGÜL, CİHAN PEKTAŞ
“Tarih boyunca esaret zincirini reddeden, boyunduruk altında yaşamayı kabullenmeyen necip milletimiz; vatanımızın birliği, bütünlüğü ve bağımsızlığının daim olması uğruna büyük kahramanlıklar ve fedakârlıklar göstermiştir.
15 Temmuz 2016 gecesi istiklal ve istikbalimizi, birlik ve beraberliğimizi hedef alan hain bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık. FETÖ/PDY terör örgütü tarafından planlı olarak gerçekleştirilen bu alçak darbe girişimine karşı aziz milletimiz tek yürek olup, tıpkı Çanakkale’de, İstiklal Harbinde olduğu gibi vatan ve bayrak aşkıyla dolu sineleriyle cansiperane karşı koymuş; ülkemizin birlik ve beraberliğine kast edenlere geçit vermemiştir.
O gece milletimizin iradesini hiçe sayarak devletimize, huzur ve refahımıza kastedebileceklerini sanan darbeci hainler; necip milletimizi hesaba katmamışlardı.
Aziz milletimizin kahraman evlatları Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara inerek güvenlik güçlerimizin yanında yer almış ve her ne pahasına olursa olsun vatanını koruyacağını, bir kez daha kahramanlık destanı yazmaya hazır olduğunu göstermiştir.
Büyük Türk Milleti; nereden gelirse gelsin haince yapılan bütün saldırıları 15Temmuz’da olduğu gibi ortadan kaldıracak inanç, cesaret, iman ve kararlılığa sahip olarak hür ve bağımsız yarınlara emin adımlarla ilerlemeye devam edecektir.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün beşinci yıl dönümünde; o hayâsız akını durdurmak için iman dolu göğsünü siper eden Şehitlerimizi rahmetle, Gazilerimizi hürmetle yâd ediyoruz.
Rabbim ülkemize bir daha böyle karanlık günler yaşatmasın.”
BELEDİYE BAŞKANI ERCAN ÇİMEN
Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla mesaj yayınladı.
Başkan Çimen, 15 Temmuz 2016’da ülkemize, milletimize ve demokrasimize karşı hain darbe girişimine maruz kaldığını anımsatarak, Türk milletinin o gece, Milli mücadele ruhunu aynı kararlılıkla yansıtarak işgalcilerin üstesinden gelmeyi başardığını kaydetti.
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde örgütlenen FETÖ Terör Örgütü üyesi bir grup cuntacı askerin milleti ve milli iradeyi hiçe sayarak devleti ve hükümeti ele geçirmeyi amaçladığını belirten Başkan Çimen, “Ancak bu hain darbe teşebbüsü Tarihi nice kahramanlıklar ve destanlarla dolu olan büyük Türk Milleti’nin genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle yeni bir destan daha yazılarak engellendi. 15 Temmuz Darbe girişiminin yaşandığı o karanlık gecede Çanakkale ruhu, Kurtuluş Savaşı ruhu bir kez daha tezahür etti. Milletimiz, açılan ateşlere, atılan bombalara, yöneltilen tehditlere, gözlerinin önünde şehit edilen vatandaşlarımıza rağmen meydanı darbecilere bırakmayarak ülkesine ve milli iradeye kararlı bir şekilde sahip çıktı ve bu hain darbe teşebbüsü bertaraf edildi. Milletimiz, üzerine açılan ateşlere, bombalara, tanklara, uçaklara rağmen asla geri adım atmamış, hainlerin karşısında cansiperane duruş sergilemiştir. 15 Temmuz 2016 gecesi devletimize ve milletimize karşı başlatılan hain darbe girişimini, başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın darbeye karşı dik duruşu, halkımızın ve halkına silah doğrultmayı reddeden askerin direnişiyle kazandık. Bu vatana hep beraber sahip çıktık, çıkmaya da devam edeceğiz. Ülkemizin birliği ve devletimizin bekası için canlarını feda ederek şehadet şerbetini içen aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize de minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Allah bizlere bir daha 15 Temmuz gibi bir ihanet yaşatmasın.”
REKTÖR PROF.DR. HALİL İBRAHİM ZEYBEK
“15 Temmuz; Türk milletinin demokrasiyle yaşama özgürlüğüne, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkemizin huzur ve refahına göz dikenlere karşı genç, yaşlı, kadın, erkek demeden milletçe ölüme meydan okuyan bir direnişle verilen cevabın adıdır. Atalarımız nasıl ki Çanakkale, Kurtuluş Savaşı gibi destanlarla vatanımızı düşmanlardan korumuşsa bizler de onlardan aldığımız güç ve kudretle destansı mücadelemizi 15 Temmuz 2016 tarihinde gösterdik. İçeride ve dışarıda hain darbe girişimini planlayanlar ve onlara yardım edenlerle sıkı bir mücadele içerisine giren devletimiz, bu yönde başarılı bir duruş sergilemiştir.
Gümüşhane Üniversitesi olarak medeniyetimizin son kalesi, mazlumların tek umudu olan vatanımızı ve demokrasimizi bu darbeci zihniyete karşı korumak ve hep bir adım ileriye taşımak için bilimin gösterdiği yolda gençlerimizi yetiştirme gayreti içerisinde yolumuza durmadan devam ediyoruz. Böylesi günlerin unutulmaması ve yaşananlardan daima ders alınması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki geleceğimizin teminatı gençlerimizin ellerinde daha da gelişip ilerleyecek olan bu vatan kolay kazanılmadı.
15 Temmuz hain darbe girişiminin 5’inci yıldönümünde darbe yanlısı her türlü vesayeti kınıyor, böylesi oluşumların daima karşısında olduğumuzu bir kez daha dile getiriyoruz. Bu sebeple de Gümüşhane Üniversitesi olarak düzenleyeceğimiz iki programla günün anlam ve önemine dikkat çekeceğiz. Bu programlardan bir tanesi 15 Temmuz 2021 saat: 14:00’da Moderatörlüğünü Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Bayram Nazır’ın yapacağı ‘15 Temmuz’ başlıklı bir paneldir. Panelde İlahiyat Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ali Kuzudişli tarafından ‘Dinin İstismarı’, Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Kadir Sancak tarafından ‘15 Temmuz’un Dış Politika Bağlamında Analizi’ ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Bülent Bal tarafından da ‘Türkiye’de Darbe Geleneği ve 15 Temmuz’ başlıklı konular yer alacaktır. İkinci program ise Üniversitemiz Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Çalık tarafından 15 Temmuz 2021 saat: 18:00’da ‘Cumhuriyet Dönemi Darbe Teşebbüsleri ve 15 Temmuz’ başlıklı çok özel bir programdır. Üniversitemiz Youtube kanalı üzerinden canlı olarak gerçekleştirilecek böylesi önemli iki programa adı geçen konulara ilgi duyan ve dileyen herkes katılabilir.
Bu vesileyle her türlü zor şartlarda tek millet olmanın, birlik ve beraberlik şuuru içerisinde tek yumruk olmanın gururunu yaşadığımız bugünün 5’inci yıldönümünde, şanlı milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü kutluyorum. Bu kutlu günde vatan uğruna tarihimiz boyunca canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum.”
Üniversitemiz Youtube kanalı üzerinden canlı olarak gerçekleştirilecek programlara ilişkin link aşağıda mevcuttur.
https://www.youtube.com/channel/UC2ADjjuglSwzMBRVueIwvUA “
GTSO BAŞKANI İSMAİL AKÇAY
"Tarihimizin en zor günlerinden biri olan 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün 5. yıl dönümüne giriyoruz. 15 Temmuz 2016 günü kalkışılan hain darbe girişiminin asıl amacı; ülkemizi tarihimizde görülmemiş bir kaosa sürüklemek, kardeş kavgası başlatmak, Türkiye’yi iç savaş ortamına sokmaktı. Allah’a şükürler olsun ki 15 Temmuz günü başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Gazi Meclisimiz, Başbakanımız, siyasi partilerimiz, milletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve medyamızın kararlı duruşuyla Demokrasimizin, hiçbir kaba kuvvete teslim olmayacak kadar güçlü olduğunu herkese gösterdi.
Gümüşhane TSO olarak bizlerde şehrimizde tüm kitle iletişim araçlarını kullanarak 15 Temmuz gecesi Saat:12:30’da tüm üyelerimiz ve basın mensuplarımıza atmış olduğumuz mesajla millet iradesinin yanında olduğumuzu ve millet iradesinden başka hiçbir iradeyi tanımayacağımızı belirterek milletimizle birlikte demokrasi nöbetleri tutup, bu hain girişim son bulana kadar bu değerlerimizi koruduk ve savunduk.
Ecdadımız nasıl İstiklal Harbinde ülkesini özgürlüğünü canı pahasına koruduysa 15 Temmuz gecesi de kadın yaşlı çocuk demeden demokrasimize ve ülkemize karşı başlatılan bu hain girişime karşı dik durdu, cesareti ile canı pahasına değerlerini savundu ve yeni bir destan yazarak milli bir bayrama kavuşmuş oldu.
Bu, tüm dünyaya örnek olacak bir tavırdır. Kaynağı ne olursa olsun darbe ve terör bir insanlık suçudur. Demokrasimize ve milli bütünlüğümüze karşı yapılacak herhangi bir girişimde değerlerimize sonuna kadar sahip çıkarak, her zaman dimdik ayakta ve meydanlarda nöbette olacağız.
Bizler ülkemiz ve milletimiz için her zaman daha büyük bir azimle çalışacak ve Türkiye’yi büyük hedeflerine taşıyacağız. Bir kez daha 15 Temmuz’u asla unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı belirterek, şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum."
ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ BAŞKANI BEYLER KARA
“Türkiye Cumhuriyeti’nin en kanlı saldırılarından biri olan 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi, ülkemizin tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. Fetönün organize ettiği bu kanlı saldırı, şanlı Türk Milleti’nin güçlü iradesiyle bertaraf edilmiş, eli kanlı terör örgütü militanları hain emellerine ulaşamamıştır. 15 Temmuz gecesi milletimiz, hiçbir bahanenin ardına gizlenmeden, yaşlı, genç, kadın, erkek demeden darbecilerin karşısına çıkmış ve canı pahasına vatanını müdafaa etmiştir.
Türk Milleti’nin 15 Temmuz gecesi azmiyle, inancıyla, kanıyla kazandığı demokrasi zaferi, yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada demokrasinin yaşaması için bir teminattır. Darbe girişiminin, Türkiye’yi toplumsal olarak bölme ve ekonomik açıdan zora sokarak birtakım mecburiyetlere yöneltme gayreti olduğu aşikârdır. Bu anlamda tehlikeyi görerek ülkesine sahip çıkan milletimiz, bu, dünyayı kendine hayran bırakan birlik ve beraberliğiyle geleceğe daha güçlü yürümektedir.
O kara gecede gördük ki, Türk Milleti, vatan söz konusu olduğunda hiçbir engeli tanımıyor, ezip geçiyor. Hedeflerimize, dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olma tasavvurumuza da bu kararlılıkla ilerleyeceğiz.
Bu vesileyle, 15 Temmuz’un beşinci yıl dönümünde, Türkiye Cumhuriyeti yaşadığı sürece minnetle anılacak olan 15 Temmuz Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum."
AK PARTİ İL BAŞKANI AV.CELALETTİN KÖSE
"15 Temmuz 2016 gecesi memleketimizin bütün ufuklarını karartmaya azmetmiş, bir ihanet çetesi karşısındaki vakur, cesur ve alicenap tutumuyla tüm dünyaya örnek olan; vatanına, milletine, milli iradeye ve hukuk düzenine sahip çıkan aziz milletimizin onurlu duruşu her türlü takdirin üzerinde olduğunu göstermiştir.
103 yıl önce İstiklal Mücadelemizin seyrini değiştiren Kuva-i Milliye ruhunu 15 Temmuz'da da yaşatan, iç ve dış düşmanların hain emellerine karşı direnen, bağımsızlığımızı ve demokratik haklarımızı canı pahasına muhafaza eden ve 15 Temmuz Destanı'nı yazan her bir Türk Neferi halkımızın gönlünde mutena yerini almıştır. 15 Temmuz gecesi ve devam eden günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın halkı meydanlara çağırmasıyla bütün illerimizde olduğu gibi kahraman Gümüşhane halkı da, coşku ve heyecanla üzerine düşen kutsal vatan görevini en güzel şekilde ifa etmiştir. Bu hain ve menfur girişimi bertaraf ederek, tüm Türkiye'nin kaderini değiştiren ve demokrasiye karşı yapılan darbeye direnerek, bu uğurda Hakk'ın rahmetine kavuşan 249 şehidimizi rahmetle anıyor, 2500'e yakın gazimize de sıhhat ve afiyetler diliyorum. Vatanına, bayrağına ve milletin iradesine genç, yaşlı, kadın, erkek, çoluk çocuk demeden sahip çıkan ve en başta da günlerce, heyecanını hiç kaybetmeden Gümüşhane meydanlarını boş bırakmayan aziz Gümüşhaneli hemşerilerime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Ülkemiz karşıtı siyasal örgütlenmelere FETÖ, PKK ve DAEŞ gibi tüm terör odaklarına karşı en etkili mücadele, bu alanlarda milli birlik ve toplumsal çoğulculuk anlayışı ile hareket etmektir. 15 Temmuz gecesi halkımız bu dayanışmanın en bariz örneğini göstererek; bu vatanın birlik ve beraberliğinin bozulamayacağını, vatanın parçalanamayacağını ve bölünemeyeceğini bir kez daha tüm dünyaya haykırmıştır.
Bu vesileyle, bu toprakları canları pahasına ve her türlü fedakârlığı göstererek, bize vatan kılan Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, gazi olan değerli kardeşlerimize de sağlıklı ve huzurlu bir ömür dilerken, Yüce Milletimize sevgi, saygı ve şükranlarımı sunarım."
EĞİTİM-BİR-SEN ŞUBE BAŞKANI HABİB TANIŞ
“Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) emperyalist güçleri arkasına alarak kalkıştığı darbe ve işgal girişimini milletimiz destansı bir direnişle püskürtmüş, hainleri gecenin karanlığına gömmüş, ihanet cesaret tarafından boğulmuştur. Tarihin birçok döneminde olduğu gibi, bağımsızlığımıza yönelik kötü emelleri ve niyetleri olanlara büyük bir ders verilmiştir.
FETÖ, insanımızın iyi niyetini istismar etmiş, gelecek beklentisini ülkemiz için tuzağa dönüştürmüş, milleti münafıkça sömürmüş, hizmet adı altında çıkar sağlamış, devletin kılcal damarlarına kadar sızmış, iblisçe yöntemlerle paralel bir yapı oluşturmuş ve 15 Temmuz gecesi ülkemizi bir ateş ve kan denizinin içine atmıştır.
Kendi ordusunun silahlarıyla kendi ülkesini işgale kalkışan mantkurtlar topluluğu, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi dâhil stratejik merkezleri alçak uçuş yapan uçaklarla bombalamış, tankları sokaklara sürmüş, ağır silahlarla masum insanları şehit etmiştir.
Milletin izzetine, devletin bekasına dönük bu alçakça saldırıya karşı, minarelerden yükselen selalar ve Cumhurbaşkanının çağrısıyla tarihe geçen bir direnişle millet alanlara koşmuş, tarihten aldığı bilinçle vatanına ve bağımsızlığına sahip çıkmıştır.
15 Temmuz, millet olma şuuruyla vatanına sahip çıkan insanların, gasbettiği silahlara güvenen alçakları çıplak elleriyle boğmasıdır. 15 Temmuz, ‘Çanakkale geçilmez’ inancının ‘bu milletin bileği bükülmez’ gerçeğiyle taçlandırılmasıdır. 15 Temmuz, tarih boyunca ikbaline ve istiklaline meftun olan milletin yüzyıllarca unutulmayacak zaferi, yeni bir dönemin şafağıdır.
Küresel çetenin kuklalarıyla gerçekleştirmeye çalıştığı kanlı işgal girişiminin hemen ertesindeki demokrasi nöbetleri de milletin kararlılığının, yaşanacak yeni şeylere karşı hazırlıklı duruşunun, her ne olursa olsun bağımsızlık söz konusu olduğunda caymaz tavrının en büyük göstergesidir. Bu bilinç ve teyakkuz, her türlü ihanete karşı caydırıcı bir duruş olarak tarihe geçmiştir.
Kalkışmanın yaşandığı saatlerde dünyanın dört bir tarafında kardeşlerimizin bizim için dua etmesi, bazı ülkelerde Türk bayrağıyla sokaklara çıkarak destek olması, mazlumların ‘son kalemizi kaybetmeyelim’ feryadı, Türkiye’nin sadece Türkiye’den ibaret olmadığını bu gece bir kez daha bize göstermiştir. Potansiyeli büyük, gücü sınırları aşan bir Türkiye, 15 Temmuz’daki kalkışmayı planlayan küresel çetenin en büyük korkusudur. O gece, cesaretli olanlar, ölümü göze alarak meydanlara çıkanlar, namluya çıplak elle karşı duranlar, tankın önüne gövdesini koyanlar, mazlumlar kazandı.
Eğitim-Bir-Sen olarak, o gece ilk andan itibaren sağımıza solumuza bakmadan, hiç tereddüt etmeden tüm üyelerimizle alanlara çıktık, kurşun yağmurunun altında kaldık, bazı üyelerimizi şehit verdik, bazı üyelerimiz de gazilik mertebesine nail oldu. Her zaman kaderimizi milletin kaderiyle bir tuttuk, hiçbir zaman milletimizden ayrı bir yol tutmadık. 15 Temmuz gecesinde de varoluşumuzun gereği neyse onu yaptık. Bize ihtiyaç duyulan her gün vardık, o gece de hep birlikte oradaydık.
Milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nü kutluyor, tüm şehitlerimizi bir defa daha rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize sağlıklı ömürler diliyoruz.”
SAĞLIK-SEN ŞUBE BAŞKANI ENGİN KARABULUT
“Sendika olarak her zaman darbelerin ve darbecilerin karşısındayız.
Türk halkı 15 Temmuz hain darbe girişimini bertaraf ederek demokrasiye olan inancını bir kez daha ortaya koydu.
15 Temmuz'un üzerinden 5 yıl geçti ve o karanlık gece daha dün yaşanmış gibi zihinlerimizde tazeliğini korumaktadır. Yıllar geçse de o karanlık gece vatandaşlarımızın ortaya koyduğu destansı mücadele asla unutulmayacaktır. 15 Temmuz'da ülkemizi bölmek isteyenlere topyekün bir şekilde gereken cevabı verdik. Hiçbir güç milletin kararının üzerinde olamaz. Seçimle gelen iktidar ancak seçimle gider. Türkiye, artık eski Türkiye olmadığını, birtakım cemaatlerin, birtakım çevrelerin çıkarları doğrultusunda ülkenin geleceğine yön verilemeyeceğini net bir şekilde söyledi. 15 Temmuz gecesi halkımız kendi iradesi dışında başka bir iradeyi kabul etmeyeceğini, demokrasiye canı pahasına da olsa bağlı kalacağını göstermiştir.
Şanlı tarihi kahramanlıklarla dolu olan milletimiz, ülkemizin bütünlüğüne ve milli iradeye yöneltilen her türlü girişime, dün olduğu gibi bugünde yarında asla geçit vermeyecektir. Bizlere düşen, 15 Temmuz gecesinde aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin bağımsızlık için nasıl kahramanca kurşunlara göğüslerini siper ettiklerini gelecek nesillere anlatmak, hain darbe gecesini asla unutmamak ve unutturmamaktır. 15 Temmuz'un yıldönümünde vatan için, bayrak için kendini feda eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm gazilerimizi şükran ve minnetle anıyorum.”
AGD ŞUBE BAŞKANI NACİ ŞENEL
“15 Temmuz 2016’da yapılan darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. 5 yıl önce Türkiye, kanlı, karanlık bir geceye tanıklık etti.
Bu kalkışmaya karşı mukavemet gösterirken yaşamını yitiren tüm kardeşlerimize bir kez daha Cenabı Allah’tan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyoruz. Tüm yaraların sarılması, tüm yetimlere sahip çıkılması hepimizin asli görevlerindendir.
Merhum Başbakan ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın vurguladığı gibi; “Bir milletin asıl gücü; tankı, topu, tüfeği değil inançlı ve imanlı gençliğidir.”
Bu söz milletimizin o gece verdiği mücadeleyi en güzel şekilde anlatan sözdür.
O gece millet iradesi ortaya konularak darbelere karşı milletimiz göğüs göğse çarpışmış ve FETÖ ile iş birliği içerisindeki Siyonist güçlerin darbe girişimlerine dur demiştir.
Ancak geçen 5 yıla rağmen 15 Temmuz Darbe Girişimi, henüz tam olarak aydınlığa kavuşmamış, birçok soru cevapsız kalmıştır. Biz, ilerleyen zaman içerisinde bu kalkışmayla ilgili çok daha net bilgilere ulaşılacağına inanıyoruz.
15 Temmuz Kalkışması öncesi ABD’li generallerin Türkiye’de cirit atması ve kalkışmada İncirlik Üssü’nün oynadığı rol unutulmayacaktır.
ABD’li General John Campbell, 15 Temmuz öncesi iki kez gizlice Türkiye’yi ziyaret etmiş, Erzurum’da ve Adana’da darbecilerle gizli görüşmeler yapmıştır.
CIA tarafından oluşturulan bir ekip, Nijerya ile Türkiye arasında en az 6 ay süren para trafiği gerçekleştirmiştir.
15 Temmuz Kalkışmasında adı geçen isimler hala ABD tarafından himaye edilmektedirler ve iade edilmemektedirler.
Gayet net bir şekilde görülüyor ki, 15 Temmuz Kalkışmasını da, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat gibi müdahaleleri planlayan merkezler organize etmişlerdir.
15 Temmuz Kalkışmasını değerlendirirken, kalkışmanın küresel planlayıcılarının ve taşeronlarının neyin peşinde olduğunu doğru bir şekilde analiz etmek gerekir.
Üzerinde yaşadığımız topraklar dünya tarihine yön vermiş düşüncelere ve savaşlara ev sahipliği yapmıştır.
Dünyaya egemen olmak ya da dünya egemenliğini sürdürmek isteyen her gücün gözü bu topraklarda olmuştur.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile tamamen tarihin dışına itilmek istenen Müslümanlar, küresel güçlere bu topraklarda mukavemet göstermiştir.
15 Temmuz Kalkışması da yine bu coğrafyanın mukavemeti ile karşılaşmıştır.
Bu topraklarda yaşamanın ne olduğunun farkına varmış herkes bilir ki bu coğrafya zor bir coğrafyadır.
Türkiye, son derece yüksek bir stratejik öneme sahiptir. Çünkü;
1-İki okyanus, üç kıta ve sekiz deniz arasındaki ticaret yollarına en yakın noktadadır.
2- Enerji kaynaklarının ve enerji nakil yollarının denetimi için ideal bir coğrafyadır.
3-İklim ve coğrafik özellikleri açısından tarım ve hayvancılığa son derece elverişli bir bölgedir.
4-Endemik bitki türleri ve biyolojik çeşitlik açısından yaşamın devamında avantajlı bir ülkedir.
5-Genç nüfusu ve tarihi birikimiyle İslam coğrafyasının potansiyel lideri olan bir toplumun yurdudur.
6-Emperyalizmin ileri karakolu İsrail’in küstahlıklarına en sert cevabı verebilecek yeterliliktedir.
İşte küresel güçler tüm bunların farkındadır ve Türkiye’nin sürekli olarak kendi kontrollerinde olmasını istemektedirler.
15 Temmuz Kalkışmasını planlayan güçlerin hedefleri ve çıkarları iyi analiz edildiğinde, 15 Temmuz Kalkışması;
1-Türkiye’nin ABD’ye bağımlılığını kuvvetlendirmeyi hedeflemiştir.
2-Türkiye’nin İsrail ile olan ilişkilerini normalleştirmeyi ve her alanda Türkiye-İsrail iş birliğini hedeflemiştir.
3-Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyelik hedefinin haricinde bir başka hedefin ardından gitmesini engellemeyi hedeflemiştir.
4-Etkinleştiğinde tüm insanlığa umut olabilecek D-8 gibi bir projenin âtıl durumda bırakılmasını hedeflemiştir.
5-Sapkın bir proje olan Dinlerarası Diyalog çalışmalarının sürdürülmesini hedeflemiştir.
6-Türkiye’nin faize dayalı küresel sömürü sistemin içerisinde tutulmasını hedeflemiştir.
7-Siyonizm’le, emperyalizmle, faizle, İsrail ile barışık bir İslam yani Ilımlı İslam modelinin tüm zihinlerde yer bulması hedeflenmiştir.
8-Türkiye’yi başta İran olmak üzere İslam Ülkeleri ile çatışır hale getirmeyi hedeflemiştir.
15 Temmuz Kalkışmasında ABD’nin, AB’nin ve İsrail’in tavrı çok açık bir şekilde göstermiştir ki Batı’nın ipi ile kuyuya inilmez.
Yine aynı şekilde sırf Batılı ülkeler istiyor diye komşu ve kardeş İslam ülkeleriyle uzaklaşmamamıza yol açacak politikalar izlenemez.
Bu ülkede toplumun refahı ve güvenliği için Batı’ya olan bağımlılık süreci mutlaka sonlandırılmalıdır.
Diğer taraftan bu kalkışma göstermiştir ki hakkı hak bilip haktan yana saf tutmamanın, batılı batıl bilip batılın karşısında durmamanın çok sıkıntılı sonuçları olmaktadır.
İslam’ın temel prensipleriyle çelişen bir takım düşünce ve davranışlar, İslam’danmış gibi gösterilmiş, kitleler bu fikirler etrafında toplanmış, ancak tüm bu olup bitenler karşısında çıkar ilişkileri yüzünden kayıtsız kalınmıştır. İşte bu da ayrı bir felakettir.
Hangi siyasi görüşten olursa olsun biz bu ülkeyle, bu ülke insanıyla sevgi bağları olan herkesin bu ülkenin iyiliği ve güzelliği için gayret ettiğine inanıyoruz.
Bu ülke hepimizin, bu ülkenin geleceği hepimizin çocuklarının geleceğidir.
Türkiye, tüm insanlığa saadet getirecek bir medeniyet projesini yüklenebilecek potansiyele sahiptir.
Tüm gücümüzle, gayretimizle, samimiyetimizle bunun için çalışmalıyız.
İnsanlığa saadet getirecek bir medeniyeti inşa edebilmek için;
Hem toplum hem de devlet olarak ahlakı öncelemeliyiz.
Herkes için adaleti tesis etmeliyiz.
İnsanlara aslı astarı olmayan gerekçelerle telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşatmamalıyız.
Herkes için emin bir ortam tesis etmeliyiz.
Herkesin refahı için çalışmalıyız.
Herkesin geleceğe umutla bakabildiği bir ortam oluşturmak için çalışmalıyız.
Birbirimizle kardeşliğimizi yeniden tesis etmeye, sevgi bağları oluşturmaya, haksızlıkları gidermeye, yaraları sarmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.
Allah bu milleti Siyonist İsrail’in, ırkçı emperyalizmin ve onların vicdansız kuklalarının şerrinden korusun.
Bu vesileyle bu vatan uğruna şehit düşmüş tüm askerlerimize, tüm vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dileriz. Allah, milletimize bir daha böyle bir karanlık gece yaşatmasın.”