Türkiye Kamu-Sene bağlı Türk Büro-Sen Gümüşhane İl Temsilcisi Tuğrul Kılıç, adalet çalışanı olmadan adalet hizmeti verilemeyeceğini belirterek, Adliye çalışanları için adalet istedi.
Yaptığı açıklamada diğer memurlar gibi, 4483 sayılı yasanın içine alınmak, hakim ve savcıların iki dudağı arasından kurtulmak ve adalet teşkilatında var olan kast sisteminin kaldırılmasını istediklerini ifade eden Kılıç, en önemlisinin ise hür iradeleriyle hizmet vermek istediklerini söyledi.
Herkese adalet dağıtırken kendileri için de adalet istediklerini kaydeden Kılıç, “Adalet çalışanları, bir yandan ağır iş yükü altında ezilirken, diğer yandan da kazanılmış hakları birer birer ellerinden alınmaktadır. Adalet çalışanları bu ülkede en zor şartlar altında çalışan kamu personelidir. Bilindiği üzere 666 sayılı K.H.K ile fazla çalışma ücretlerinde yapılan düzenlemede, 01.01.2013 tarihinden itibaren Bakanlar Kurulu izniyle yıl içerisinde 6 aya kadar mesai ödenebilmesi öngörülmektedir. Bu nedenle, Adalet çalışanlarında fazla çalışma ücretlerinin kaldırılacağına dair endişeli bir bekleyiş hakim olmuştur. Yazı işleri müdürü olmadan, mübaşir olmadan, katip olmadan, kalemlerde çalışanlar olmadan, teknik ekip olmadan velhasıl şoförü, hizmetlisi olmadan yani adalet çalışanı olmadan hangi mahkeme düzeni oluşturulabilir, hangi karar alınabilir. Hangi mahkeme kararı tebliğ edilebilir? Herkes bilmelidir ki; Adalet çalışanı olmadan adalet hizmeti verilemez.” dedi.
Türk Büro-Sen olarak, görevde yükselme, unvan değişikliği sınavı ile ilgili mağduriyetlerin giderilmesi, mübaşirlerin genel idare hizmetler sınıfına geçirilmesi başta olmak üzere, Adalet Bakanlığı’nın Cumhuriyet Başsavcılıkları, İdare ve Bölge İdare Başkanlıklarına 14.11.2012 tarihinde yazdığı ulaşım gideriyle ilgili yazının ivedilikle geri çekilmesini istediklerini kaydeden Kılıç, adalet çalışanlarının bu mağduriyetlerinin giderilmemesi durumunda iş bırakma dahil olmak üzere, her türlü demokratik tepkiyi koyacağından hiç kimsenin şüphesinin olmamasını istedi.
Yaptığı açıklamada diğer memurlar gibi, 4483 sayılı yasanın içine alınmak, hakim ve savcıların iki dudağı arasından kurtulmak ve adalet teşkilatında var olan kast sisteminin kaldırılmasını istediklerini ifade eden Kılıç, en önemlisinin ise hür iradeleriyle hizmet vermek istediklerini söyledi.
Herkese adalet dağıtırken kendileri için de adalet istediklerini kaydeden Kılıç, “Adalet çalışanları, bir yandan ağır iş yükü altında ezilirken, diğer yandan da kazanılmış hakları birer birer ellerinden alınmaktadır. Adalet çalışanları bu ülkede en zor şartlar altında çalışan kamu personelidir. Bilindiği üzere 666 sayılı K.H.K ile fazla çalışma ücretlerinde yapılan düzenlemede, 01.01.2013 tarihinden itibaren Bakanlar Kurulu izniyle yıl içerisinde 6 aya kadar mesai ödenebilmesi öngörülmektedir. Bu nedenle, Adalet çalışanlarında fazla çalışma ücretlerinin kaldırılacağına dair endişeli bir bekleyiş hakim olmuştur. Yazı işleri müdürü olmadan, mübaşir olmadan, katip olmadan, kalemlerde çalışanlar olmadan, teknik ekip olmadan velhasıl şoförü, hizmetlisi olmadan yani adalet çalışanı olmadan hangi mahkeme düzeni oluşturulabilir, hangi karar alınabilir. Hangi mahkeme kararı tebliğ edilebilir? Herkes bilmelidir ki; Adalet çalışanı olmadan adalet hizmeti verilemez.” dedi.
Türk Büro-Sen olarak, görevde yükselme, unvan değişikliği sınavı ile ilgili mağduriyetlerin giderilmesi, mübaşirlerin genel idare hizmetler sınıfına geçirilmesi başta olmak üzere, Adalet Bakanlığı’nın Cumhuriyet Başsavcılıkları, İdare ve Bölge İdare Başkanlıklarına 14.11.2012 tarihinde yazdığı ulaşım gideriyle ilgili yazının ivedilikle geri çekilmesini istediklerini kaydeden Kılıç, adalet çalışanlarının bu mağduriyetlerinin giderilmemesi durumunda iş bırakma dahil olmak üzere, her türlü demokratik tepkiyi koyacağından hiç kimsenin şüphesinin olmamasını istedi.