Gümüşhane’de Anadolu Gençlik Derneği (AGD) öncülüğünde Mısır’da 529 kişinin idam cezasına çarptırılması ‘Sessiz kalma, kardeşine sahip çık’ sloganı ile Cuma namazının ardından protesto edildi.
Kemaliye Camii önünde ellerinde dövizlerle toplanan AGD üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Mısır’da 529 kişi için verilen idam kararını hukuk adına işlenen rezalet olarak nitelendirerek, bu durumu lanetledi.
Burada basın açıklaması yapan AGD Gümüşhane Şube Başkanı Naci Şenel, yeryüzünde hakkı üstün tutan milli görüş topluluğu olarak adaletsizliğe ve zulme sessiz kalmayacaklarını ifade ederek, uluslararası standartlarda yargılama yapan adil bir mahkemenin iki günde 529 kişinin idamına karar vermesinin mümkün olmadığını belirterek, bunun adil bir yargılama olmadığını söyledi.
Haklarında idam kararı verilen 529 kişinin dosyasının okunmasının bile aylarca zaman alacağını ifade eden Şenel, “Okumadan, tanıkları ve savunma avukatlarını dinlemeden, mahkemenin karar vermedeki aceleci tavrı, bu kararın meşru olmadığını da açıkça göstermektedir. Bu yüzden bir kez daha hukuk adına oynanan bu oyunu şiddetle lanetliyor ve kınıyoruz.” dedi.
Mısır halkına gözdağı vermek için uluslararası hukuk hiçe sayılarak başta Müslüman Kardeşler Hareketinin Genel Başkanı Muhammed Bedii olmak üzere 529 Müslüman Kardeşler üst düzey yöneticisine idam kararı verildiğini belirten Şenel, “Geçmiş tarihlerde benzer zulümleri Firavunlar yapmıştı. Son yüz yıldır da Mısır’ın batı yanlısı kukla çağdaş Firavunları tarafından bu zalim gelenek devam ettirilmektedir. Kral Faruk, Cemal Abdulnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek de benzer zulümleri yapmıştı. Mısır-İsrail savaşlarında, İsrail’in şiddetli saldırıları karşısında Mısır ordusu geri çekilirken, Müslüman Kardeşler mensupları Süveyş’i kahramanca savunmuşlar ve İsrail’in ilerlemesine izin vermemişlerdi. Maalesef bugün, Mısır’da tarih yeniden tekerrür ediyor. Yıllardır ülkeyi demir yumrukla yöneten ve binlerce kişinin ölümüne neden olan Hüsnü Mübarek elini kolunu sallayarak tahliye edilirken, darbeci mahkemeden Müslüman Kardeşler için skandal sayılacak bir karar çıkıyor. Şiddetin asıl sahipleri olan cunta yönetimi, masum ve suçsuz İhvan mensuplarını ‘halkı şiddete teşvik suç’undan cuntacı mahkemelerde yargılıyor ve 529 yöneticiye idam kararı veriyor. Bu karar Mısır’ın yakın tarihindeki ilk karar değildir.” diye konuştu.
Sisi ve yandaşlarının unutulacağını fakat idama mahkum edilenlerin asla unutulmayacağını dile getiren Şenel, şöyle konuştu: “Müslümanlara kan kusturanlar unutuldu, ama Hasan el Benna’lar, Seyyid Kutup’lar unutulmadı. Yine öyle olacak, Sisi’ler ve yandaşları unutulacak, Mursi ve Müslüman Kardeşler unutulmayacak. Mısır’da verilen bu insanlık dışı kararlar karşısında seslerini çıkarmayan demokrasi havarisi geçinenlere yazıklar olsun. Demokrasiyi işlerine geldiği gibi yorumlayanlara, kendilerine kapıkulu olan sistemler antidemokratik olunca seslerini çıkarmayan, ülkelerinin çıkarlarını koruyan meşru yönetimleri, kuklaları ile devirip hiçbir şey olmamış gibi sırıtanlara yazıklar olsun.”
AGD’nin öncülüğündeki açıklamaya Memur-Sen, İlim Yayma Cemiyeti, GİKDER, Ensar Vakfı, Tüketici ve Çevre Derneği, Hak-İş, Beyaz Ay ve Şefkateli Derneği de destek verdi.
Kemaliye Camii önünde ellerinde dövizlerle toplanan AGD üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Mısır’da 529 kişi için verilen idam kararını hukuk adına işlenen rezalet olarak nitelendirerek, bu durumu lanetledi.
Burada basın açıklaması yapan AGD Gümüşhane Şube Başkanı Naci Şenel, yeryüzünde hakkı üstün tutan milli görüş topluluğu olarak adaletsizliğe ve zulme sessiz kalmayacaklarını ifade ederek, uluslararası standartlarda yargılama yapan adil bir mahkemenin iki günde 529 kişinin idamına karar vermesinin mümkün olmadığını belirterek, bunun adil bir yargılama olmadığını söyledi.
Haklarında idam kararı verilen 529 kişinin dosyasının okunmasının bile aylarca zaman alacağını ifade eden Şenel, “Okumadan, tanıkları ve savunma avukatlarını dinlemeden, mahkemenin karar vermedeki aceleci tavrı, bu kararın meşru olmadığını da açıkça göstermektedir. Bu yüzden bir kez daha hukuk adına oynanan bu oyunu şiddetle lanetliyor ve kınıyoruz.” dedi.
Mısır halkına gözdağı vermek için uluslararası hukuk hiçe sayılarak başta Müslüman Kardeşler Hareketinin Genel Başkanı Muhammed Bedii olmak üzere 529 Müslüman Kardeşler üst düzey yöneticisine idam kararı verildiğini belirten Şenel, “Geçmiş tarihlerde benzer zulümleri Firavunlar yapmıştı. Son yüz yıldır da Mısır’ın batı yanlısı kukla çağdaş Firavunları tarafından bu zalim gelenek devam ettirilmektedir. Kral Faruk, Cemal Abdulnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek de benzer zulümleri yapmıştı. Mısır-İsrail savaşlarında, İsrail’in şiddetli saldırıları karşısında Mısır ordusu geri çekilirken, Müslüman Kardeşler mensupları Süveyş’i kahramanca savunmuşlar ve İsrail’in ilerlemesine izin vermemişlerdi. Maalesef bugün, Mısır’da tarih yeniden tekerrür ediyor. Yıllardır ülkeyi demir yumrukla yöneten ve binlerce kişinin ölümüne neden olan Hüsnü Mübarek elini kolunu sallayarak tahliye edilirken, darbeci mahkemeden Müslüman Kardeşler için skandal sayılacak bir karar çıkıyor. Şiddetin asıl sahipleri olan cunta yönetimi, masum ve suçsuz İhvan mensuplarını ‘halkı şiddete teşvik suç’undan cuntacı mahkemelerde yargılıyor ve 529 yöneticiye idam kararı veriyor. Bu karar Mısır’ın yakın tarihindeki ilk karar değildir.” diye konuştu.
Sisi ve yandaşlarının unutulacağını fakat idama mahkum edilenlerin asla unutulmayacağını dile getiren Şenel, şöyle konuştu: “Müslümanlara kan kusturanlar unutuldu, ama Hasan el Benna’lar, Seyyid Kutup’lar unutulmadı. Yine öyle olacak, Sisi’ler ve yandaşları unutulacak, Mursi ve Müslüman Kardeşler unutulmayacak. Mısır’da verilen bu insanlık dışı kararlar karşısında seslerini çıkarmayan demokrasi havarisi geçinenlere yazıklar olsun. Demokrasiyi işlerine geldiği gibi yorumlayanlara, kendilerine kapıkulu olan sistemler antidemokratik olunca seslerini çıkarmayan, ülkelerinin çıkarlarını koruyan meşru yönetimleri, kuklaları ile devirip hiçbir şey olmamış gibi sırıtanlara yazıklar olsun.”
AGD’nin öncülüğündeki açıklamaya Memur-Sen, İlim Yayma Cemiyeti, GİKDER, Ensar Vakfı, Tüketici ve Çevre Derneği, Hak-İş, Beyaz Ay ve Şefkateli Derneği de destek verdi.