Türk Sağlık Sen Gümüşhane Şube Başkanı Mustafa Aydın, 2005 yılında Düzce ilinde pilot bölge uygulaması ile başlayan Aile Hekimliği sisteminde 8 yılın geride kaldığını belirterek, bu süreçte Aile Hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının iş yükünün sürekli arttırıldığını söyledi.
Çıkarılan her yönetmelikte iyileştirme yerine sürekli yeni mağduriyetlerin hayata geçirildiğini öne süren Aydın, şimdide kamuoyunda tam gün yasa tasarısı olarak bilinen düzenleme ile Aile Hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına nöbet uygulaması getirildiğini söyledi.
Türk Sağlık-Sen olarak son yaşanan bu gelişmeler karşısında aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının düşüncelerini öğrenmek, şikayet ve beklentilerini tespit etmek için bir anket çalışması gerçekleştirdiklerini kaydeden Aydın, “Sendikamızın internet sitesi üzerinden yapılan ve 598’i Aile Hekimi, 830’u Aile Sağlığı Çalışanı olmak üzere toplam 1428 kişinin katıldığı anketten dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Anketimizin sonuçlarına göre çalışanların yüzde 79’u Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği sisteminde çalışanların sorunları ile ilgilenmediğini düşünüyor. Aile hekimliğinde çalışanların yüzde 68’ine göre iş yükü oldukça fazla, yüzde 23’üne göre fazla, yüzde 6’sına göre normal ve yüzde 3’üne göre az. Yani aile hekimliği sisteminde görev yapan çalışanların yüzde 91’i iş yüklerinin fazla olduğunu düşünüyor. Ankette TBMM genel kurulunda görüşülmekte olan Tam Gün Yasa Tasarısında yer alan aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına nöbet uygulaması getirilmesi ile ilgili düşünceleride soruldu. Ankete katılanların yüzde 91’i aile hekimliği sistemi çalışanlarına nöbet uygulaması getirilmesinin yanlış bir karar olduğu düşünüyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 55’i aile hekimliği sistemine nöbet getirilmesi nedeniyle sistemden ayrılmayı düşünmekte. Yüzde 15’i nöbet uygulaması gelse bile sistemden ayrılmayacağını belirtmiş, yüzde 30’u ise bu konuda kararsız. Aile hekimlerinin yüzde 50’si, aile sağlığı çalışanlarının ise yüzde 59’u nöbet nedeniyle aile hekimliği sisteminden ayrılmayı düşünüyor. Ankette ayrıca aile hekimliği çalışanlarına sistemin geleceği hakkında da düşünceleri soruldu. Sonuçlara göre çalışanların yüzde 67’si aile hekimliği sisteminin daha da kötüye gideceğini düşünüyor. Yüzde 21’i sistemin sorunlarla devam edeceğini belirtiyor. Yüzde 2’lik bir kesim bu konuda fikir beyan etmiyor. Çalışanların sadece yüzde 10’u aile hekimliği sisteminin düzelerek iyileşeceğini belirtiyor.” dedi.
Anket sonuçlarını değerlendiren Aydın, aile hekimliği sisteminde görev alan çalışanların çok büyük bir bölümünün iş yükünü fazla bulduğunu, bunun üstüne bir de nöbetlerin gelmesine aile hekimlerinin haklı olarak tepki gösterdiklerini belirterek, “Bu konuda iş bırakma eylemi bile yapmaları konu üzerinde ne kadar hassas olduklarının bir göstergesidir. Sağlık Bakanlığı çalışanların memnuniyeti için adım atması gerekirken hala çalışma hayatını zorlaştıracak uygulamalara gitmesi yanlıştır. Aile hekimleri sabırlarının sonundadır. Yapılan eylemler ve iş bırakmalar bunu anlatmaya yeterlidir. Sağlık Bakanlığı çalışanların feryadına ve taleplerine kulak vermelidir. Sistemdeki sorunları, çalışanların sıkıntılarını ve taleplerini değerlendirmeye almalıdır.” diye konuştu.
Çıkarılan her yönetmelikte iyileştirme yerine sürekli yeni mağduriyetlerin hayata geçirildiğini öne süren Aydın, şimdide kamuoyunda tam gün yasa tasarısı olarak bilinen düzenleme ile Aile Hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına nöbet uygulaması getirildiğini söyledi.
Türk Sağlık-Sen olarak son yaşanan bu gelişmeler karşısında aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının düşüncelerini öğrenmek, şikayet ve beklentilerini tespit etmek için bir anket çalışması gerçekleştirdiklerini kaydeden Aydın, “Sendikamızın internet sitesi üzerinden yapılan ve 598’i Aile Hekimi, 830’u Aile Sağlığı Çalışanı olmak üzere toplam 1428 kişinin katıldığı anketten dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Anketimizin sonuçlarına göre çalışanların yüzde 79’u Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliği sisteminde çalışanların sorunları ile ilgilenmediğini düşünüyor. Aile hekimliğinde çalışanların yüzde 68’ine göre iş yükü oldukça fazla, yüzde 23’üne göre fazla, yüzde 6’sına göre normal ve yüzde 3’üne göre az. Yani aile hekimliği sisteminde görev yapan çalışanların yüzde 91’i iş yüklerinin fazla olduğunu düşünüyor. Ankette TBMM genel kurulunda görüşülmekte olan Tam Gün Yasa Tasarısında yer alan aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına nöbet uygulaması getirilmesi ile ilgili düşünceleride soruldu. Ankete katılanların yüzde 91’i aile hekimliği sistemi çalışanlarına nöbet uygulaması getirilmesinin yanlış bir karar olduğu düşünüyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 55’i aile hekimliği sistemine nöbet getirilmesi nedeniyle sistemden ayrılmayı düşünmekte. Yüzde 15’i nöbet uygulaması gelse bile sistemden ayrılmayacağını belirtmiş, yüzde 30’u ise bu konuda kararsız. Aile hekimlerinin yüzde 50’si, aile sağlığı çalışanlarının ise yüzde 59’u nöbet nedeniyle aile hekimliği sisteminden ayrılmayı düşünüyor. Ankette ayrıca aile hekimliği çalışanlarına sistemin geleceği hakkında da düşünceleri soruldu. Sonuçlara göre çalışanların yüzde 67’si aile hekimliği sisteminin daha da kötüye gideceğini düşünüyor. Yüzde 21’i sistemin sorunlarla devam edeceğini belirtiyor. Yüzde 2’lik bir kesim bu konuda fikir beyan etmiyor. Çalışanların sadece yüzde 10’u aile hekimliği sisteminin düzelerek iyileşeceğini belirtiyor.” dedi.
Anket sonuçlarını değerlendiren Aydın, aile hekimliği sisteminde görev alan çalışanların çok büyük bir bölümünün iş yükünü fazla bulduğunu, bunun üstüne bir de nöbetlerin gelmesine aile hekimlerinin haklı olarak tepki gösterdiklerini belirterek, “Bu konuda iş bırakma eylemi bile yapmaları konu üzerinde ne kadar hassas olduklarının bir göstergesidir. Sağlık Bakanlığı çalışanların memnuniyeti için adım atması gerekirken hala çalışma hayatını zorlaştıracak uygulamalara gitmesi yanlıştır. Aile hekimleri sabırlarının sonundadır. Yapılan eylemler ve iş bırakmalar bunu anlatmaya yeterlidir. Sağlık Bakanlığı çalışanların feryadına ve taleplerine kulak vermelidir. Sistemdeki sorunları, çalışanların sıkıntılarını ve taleplerini değerlendirmeye almalıdır.” diye konuştu.