Ulusal zincir mağazaların belirli standartlar ve kriterler doğrultusunda açılması gerektiğini vurgulayan Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası (GTSO) Başkanı İsmail Akçay, ulusal zincir marketlere karşı olmadıklarını ancak açılan bu zincir marketlerin yerel esnaf ve tüccarı koruyacak şekilde belirli bir standarda tabi tutulması gerektiğini vurguladı.
Ulusal zincir mağazaların çok hızlı bir şekilde çoğalmasıyla ülkedeki birçok şehirdeki yerel esnaf ve tüccarın zor durumda kaldığını belirten GTSO Başkanı Akçay, “Ulusal marketler tıpkı ilimizde olduğu gibi ülkemizin birçok noktasında müşteri potansiyeli gördüğü her noktada o bölgenin ekonomik yapısını göz ardı ederek, düzensiz ve plansızca yeni şubeler açarak çoğaldı. Bu da bölgedeki yerel esnaf ve tüccarın çok hızlı bir şekilde işlerinin bozulmasına, ekonomik açıdan değer kaybetmelerine ve birçoğunun iflas etmesine neden oldu. Bizlerde ilk günden itibaren yaşanabilecek bu tür sorunların önüne geçmek için mücadelemizi vermeye başladık” dedi.
“Ulusal marketler belirli standartlar ve kriterler doğrultusunda açılmalıdır”
Plansız açılan ulusal marketlerin Gümüşhane’ye zarar verdiğini gösteren ve bu zincir mağazaların belirli standartlara ve kriterlere uyularak açılması gerektiğini ifade eden sorun ve önerilerle ilgili hazırladıkları dosyaları başta dönemin Başbakanı Binali Yıldırım olmak üzere ilgili bürokratlara ve mülki idarecilere ileterek bu talepleri aynı zamanda basın yayın organları aracılığı ile kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Akçay, “Sorunlar her apartmanın altında bir zincir mağaza açılıyor, sermayelerinin büyüklüğüne göre üretime ve istihdama katkıları yok, ilimizdeki sermayeyi il dışına taşıyorlar. Öneriler ulusal marketler 50 bin nüfus altındaki yerlerde 1 şubeden fazla açmamalı, en az 500 m2 alanı olmalı, açılan şubenin yeterli otoparkı olmalı, 2 km2 kare içinde en çok bir zincir mağaza şubesi açılmasına izin verilmeli, zincir mağazalar günün belli saatlerinde açık tutulmalı. Örneğin; Sabah 09:00, Akşam 18:00 saatleri arasında açık olma şartı konulmalı. 06.09.2016 tarihli dosyamız ile dönem Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a, Milletvekillerimiz Sayın Osman Akgül ve Cihan Pektaş’a, Önceki dönem Gümüşhane Valimiz, Sayın Okay Memiş’e ve Belediye Başkanımız Sayın Ercan Çimen ile tüm basın yayın organlarımızla, 12.02.2017 tarihli dosyamız ile günümüz Merkez Bankası Başkanı, 64. Hükümet Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal ve tüm basın yayın organlarımızla, 19.12.2017 tarihli dosyamız ile Ak Parti Genel Merkez Ekonomik işler Başkan Yardımcısı Sayın Fatma Salman ve tüm basın yayın organlarımızla, 24.01.2019 tarihli dosyamız ile Gümüşhane Valimiz sayın Kamuran Taşbilek’e, 01.02.2020 tarihli dosyamız ile Milletvekillerimiz Sayın Osman Akgül ve Cihan Pektaş’a ilettik” dedi.
“Bütün ekonomimizi birkaç firmaya teslim etmeyelim”
Türkiye’de Ocak 2021 tarihi itibari ile zincir perakende mağazaların şube sayısı 38 bin 287 olduğunu, ilk üç sırayı ise BİM, A101 ve ŞOK marketler grubu aldığını, sadece bu üç şirketin 26 bin 843 adet şubesi bulunduğunu kaydeden Akçay, “Lütfen tüm ekonomimizi birkaç firmaya teslim etmeyelim. Ülkemizin her yerinde sektör planlaması ile perakendeciliği eşit şartlarda rekabetçi ve verimli hale getirmeliyiz. Bu üç market grubu ülkemizdeki toplam pazarın % 70’inden fazlasını elinde bulunduruyor. Bu firmalar elde etmiş oldukları ekonomik gücü kullanarak, üreticinin elinden aldığı malın bir kısmını da konsinye olarak alarak, üreticiyi de zarara uğratıyor. Domatesin, soğanın yanında beyaz eşya, elektrik ve elektronik eşya satılması, tüketicinin aleyhine oluyor. Birçok farklı özellikteki ürünün aynı anda pazarlandığı marketlerde Elektrikli ve elektronik eşya konusunda hiçbir bilgisi ve donanımı olmayan satış elamanı tüketiciye hangi elektrikli veya elektronik ürünün daha uygun olacağını nasıl anlatacak. Bu ürünlerin satışı uzmanlık ve deneyim ister. % 2’lik bu üç discount market parakende sektörün %70’ini elinde tutarak, oligopol bir yapı tartışmasının çıkmasına sebep olmuştur. Bu bir tekelleşme değil midir? Seçili ürünlerde ucuz algısı yaratan bu ölçek ekonomisi orta vadede telafisi olmayan hasarlara yol açacaktır. Serbest piyasa ekonomisi adı altında oluşan bu oligopol yapının yarattığı yıkıcı rekabetin önlenmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“Sektör planlaması bekliyoruz”
Yıllardır verdikleri bu mücadele sonucunda Rekabet Kurumunun hızlı bir şekilde açılan ve büyüyen zincir marketlerin son 10 yılda çok fazla artış gösterdiğini belirten önemli bir rapor hazırladığını ifade eden Akçay, “Raporda bu marketlerin gerek tedarik gerekse perakende seviyelerindeki orta ve küçük ölçekli işletmelerin ticari faaliyetlerini ve rekabetin seviyesini olumsuz yönde etkilediğinin tespit edilmesiyle birlikte, bu olumsuz etkilerin minimize edilmesine yönelik sektör planlaması yapılmasına ve bu doğrultuda gerekli çalışmalara başlandığı belirtilmektedir. Bizler bu düzenlemeyi memnuniyetle karşılıyor ve yapılacak düzenlemelerin bir an önce hayata geçmesini bekliyoruz. Bizler ulusal marketlerin açılmasına asla karşı değiliz, sadece plansız bir şekilde açılarak o şehrin ekonomik yapısını zarar veren, o şehrin sermayesini şehir dışına taşıyan, sermayeleri doğrultusunda üretime istihdama katkı sağlamayan, yerel esnaf ve tüccarı haksız rekabet ile zor durumda bırakan, bu yanlış uygulamaya karşıyız. Hükümetimizin bu konudaki çalışmalarına teşekkür ediyor ve desteklediğimizi belirterek, bir an önce yasaların çıkarılmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.