Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Musalla vadisinde yapımı planlanan 5 hidro elektrik santraline (HES) karşı çıkan yöre halkı “Artabele Saygı Yürüyüşü” düzenledi.
Vadide bulunan İnkılap, Gülaçar, Kalecik ve Dedeli köy muhtarlıklarının düzenlediği yürüyüşe Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı, MHP İl Başkanı Orhan Mazman, CHP İl Başkanı Atilla Sait Özdamar, Jeoloji Yüksek Mühendisi Mutlu Gürler, yöre sakinlerinden Doç.Dr. Hafız Aydın, İnşaat Mühendisi Sabahattin Aydın, Yusuf Oral ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Hes’lerin bölgeye ve Artabel’e vereceği zarar konusunda yapılan bilgilendirme toplantısında konuşan Belediye Başkanı Mustafa Canlı, kesinlikle siyasi bir amaç gütmeden ve siyasi ayrımcılığa girmeden birlik ve beraberlik içerisinde bölgede düşünülen projeler karşısında durulması gerektiğini belirtti.
Canlı, Türkiye’nin ihtiyacı olan enerjiyi bir elektrik mühendisi olarak iyi bildiğini fakat ihtiyacın çok küçük bir kısmını karşılayacak olan HES projelerinin yapılması uğruna doğanın katledilmesinin çok anlamsız olduğunu belirterek, Türkiye’nin bugünün teknolojisinde yapacağı bir veya birkaç nükleer santralle enerji ihtiyacına daha kolay sonuç bulacağını ifade etti ve planlanan HES projelerinin engellenmesi konusunda halka birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
Yöre sakinlerinden Yusuf Oral ise düzenledikleri organizasyona il genelindeki tüm sivil toplum kuruluşları, tüm siyasi parti teşkilatları ve şehrin ileri gelenlerini davet ettiklerini fakat iktidar partisinden katılım olmadığını, bu nedenle toplantının kesinlikle siyasi olarak algılanmaması gerektiğini söyledi.
Konuşmacılardan MHP İl Başkanı Orhan Mazman, yöre halkı olarak uzunca yıllar yaşadığı vadinin yapılacak olan HES projelerine uygun olmadığını, dedelerimiz ve ninelerimizden miras bırakılan bu varlığın kimseye peşkeş çekilmeyeceğini, vadiyi korumak adına tüm bedelleri ödemeye hazır olduklarını söyledi. Mazman vadi halkını bu katliam karşısında dik durulması gerektiğini ve birlik beraberlik içerisinde olunması gerektiğinin altını çizdi.
CHP İl Başkanı Atilla Sait Özdamar ise bölge halkına bir hemşerileri olarak sonuna kadar destek vereceğini söyledi. Özdamar mücadelenin birlik ve beraberlik içerisinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmacılar arasında yer alan İnşaat Mühendisi Sebahattin Aydın, planlanan HES projelerinin teknik olarak vadide uygulanabilirliğinin olmadığını dile getirdi. Aydın Gümüşhane’nin akciğerleri olan vadiye vadi halkı olarak her düzlemde sahip çıkacaklarını ve projenin uygunsuzluklarını hukuki süreçte, tüm yanları ile son noktasına kadar ortaya koyacaklarını belirtti.
Doç.Dr. Hafız Aydın ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bizler, Musalla-Gülaçar vadisinde yaşayan halk olarak, vadimizdeki dereler üzerinde yapılması planlanan HES projelerine vatanını, milletini, devletini seven vatansever yurttaşlar olarak karşıyız. Amacımız toprağımızı ve suyumuzu, dolayısıyla yaşam hakkımızı savunmaktır. Bu amaçla, demokratik direnme hakkımızı her türlü hukuki zeminde aramaya, hakkımızı ve haklılığımızı hiyerarşik düzen içinde, yöneticilerimize anlatmaya, siyasi parti temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarına, kamuoyu oluşturan kuruluşlarla paylaşmaya kararlıyız.”
Aydın, vadide planlanan HES projelerinin bölge halkının yaşam alanını kısıtlayacağını, geçim sıkıntısı çeken vadi halkının göç etmek zorunda kalacağını belirterek, CAN SUYU olgusuna dem vurdu. Can suyunu “ölmek üzere olan bir insanın dudaklarına pamuk ile sürülen suya” benzeten Aydın, “ABD’ de 30 dan fazla nehirde 12 yıl süreyle 100’ü aşkın akademisyenin katılımı ile yürütülen TENNANT ve MONTANA metoduna göre ortalama yıllık su akış debisinin %50’sinin nisan-eylül arasında , %30’unun ekim-mart ayları arasında bırakıldığı zaman habitatın iyi bir şekilde korunacaktır. Vadide yapılan arıcılık, seracılık, sebze meyve yetiştiriciliği, 5 adet alabalık üretim çiftliği, faal olan su değirmenleri ve derede doğal olarak üreyen kırmızı benekli alabalık türünün hiçe sayılarak böyle bir proje planlaması iş bilmezlik ve vicdansızlıktır.” dedi.
Jeoloji Yüksek Mühendisi Mutlu Gürler ise daha çok Artabel Tabiat Parkının vadide ki varlığından ve turizm değerlerinden bahsetti. Gürler konuşmasında turizme önem veren bir ilin en değerli turizm varlıklarından biri olan Artabel Tabiat Parkının bütünlüğünün korunması açısından planlanan HES projelerine kesinlikle müdahale etmesi gerektiğini belirtti. Gürler Artabel Tabiat Parkında bulunan 21 adet buzul gölünün kirliliğe karşı toleransı olmadığından dolayı yok olan türlerin tespiti açısından da büyük önem taşıdığını, bu nedenle bölgedeki hidrolojik yapıya hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiğini, bunun yanı sıra bölgede 141 bitki türü, 30 memeli ve 88 kuş türü alanda bulunan kaynakların olarak ortaya konulduğunu, tabiat parkındaki 141 bitki türünün 12’sinin endemik ve bunların 10 tanesinin kırmızı listede olduğunu ve bölgedeki 30 memelinin 6’sının, 88 kuş türünden 81’inin de kırmızı listede olduğunu söyledi. Gürler konuşmasının sonunda Gümüşhane’nin cenneti olan bu vadinin başta Artabel Tabiat Parkı olmak üzere tüm değerlerine saygı duyulması gerektiğini ve planlanan HES projelerinin kesinlikle vadiye uygun olmadığını söyledi.
Yapılan konuşmaların ardından yaklaşık 500 kişilik grup İnkılap köyü içerisinde slogan atarak yürüdü. Yürüyüşün ardından Artabel’e çıkan grup burada Artabele Saygı sloganları ile vadiye sahip çıkılması gerektiği vurgusunda bulundu.
Öte yandan etkinlikte vatandaşlar tarafından sosyal medya ve ülke gündemine dair hazırlanan pankartlar dikkat çekti.
Vadide bulunan İnkılap, Gülaçar, Kalecik ve Dedeli köy muhtarlıklarının düzenlediği yürüyüşe Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı, MHP İl Başkanı Orhan Mazman, CHP İl Başkanı Atilla Sait Özdamar, Jeoloji Yüksek Mühendisi Mutlu Gürler, yöre sakinlerinden Doç.Dr. Hafız Aydın, İnşaat Mühendisi Sabahattin Aydın, Yusuf Oral ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Hes’lerin bölgeye ve Artabel’e vereceği zarar konusunda yapılan bilgilendirme toplantısında konuşan Belediye Başkanı Mustafa Canlı, kesinlikle siyasi bir amaç gütmeden ve siyasi ayrımcılığa girmeden birlik ve beraberlik içerisinde bölgede düşünülen projeler karşısında durulması gerektiğini belirtti.
Canlı, Türkiye’nin ihtiyacı olan enerjiyi bir elektrik mühendisi olarak iyi bildiğini fakat ihtiyacın çok küçük bir kısmını karşılayacak olan HES projelerinin yapılması uğruna doğanın katledilmesinin çok anlamsız olduğunu belirterek, Türkiye’nin bugünün teknolojisinde yapacağı bir veya birkaç nükleer santralle enerji ihtiyacına daha kolay sonuç bulacağını ifade etti ve planlanan HES projelerinin engellenmesi konusunda halka birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
Yöre sakinlerinden Yusuf Oral ise düzenledikleri organizasyona il genelindeki tüm sivil toplum kuruluşları, tüm siyasi parti teşkilatları ve şehrin ileri gelenlerini davet ettiklerini fakat iktidar partisinden katılım olmadığını, bu nedenle toplantının kesinlikle siyasi olarak algılanmaması gerektiğini söyledi.
Konuşmacılardan MHP İl Başkanı Orhan Mazman, yöre halkı olarak uzunca yıllar yaşadığı vadinin yapılacak olan HES projelerine uygun olmadığını, dedelerimiz ve ninelerimizden miras bırakılan bu varlığın kimseye peşkeş çekilmeyeceğini, vadiyi korumak adına tüm bedelleri ödemeye hazır olduklarını söyledi. Mazman vadi halkını bu katliam karşısında dik durulması gerektiğini ve birlik beraberlik içerisinde olunması gerektiğinin altını çizdi.
CHP İl Başkanı Atilla Sait Özdamar ise bölge halkına bir hemşerileri olarak sonuna kadar destek vereceğini söyledi. Özdamar mücadelenin birlik ve beraberlik içerisinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmacılar arasında yer alan İnşaat Mühendisi Sebahattin Aydın, planlanan HES projelerinin teknik olarak vadide uygulanabilirliğinin olmadığını dile getirdi. Aydın Gümüşhane’nin akciğerleri olan vadiye vadi halkı olarak her düzlemde sahip çıkacaklarını ve projenin uygunsuzluklarını hukuki süreçte, tüm yanları ile son noktasına kadar ortaya koyacaklarını belirtti.
Doç.Dr. Hafız Aydın ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bizler, Musalla-Gülaçar vadisinde yaşayan halk olarak, vadimizdeki dereler üzerinde yapılması planlanan HES projelerine vatanını, milletini, devletini seven vatansever yurttaşlar olarak karşıyız. Amacımız toprağımızı ve suyumuzu, dolayısıyla yaşam hakkımızı savunmaktır. Bu amaçla, demokratik direnme hakkımızı her türlü hukuki zeminde aramaya, hakkımızı ve haklılığımızı hiyerarşik düzen içinde, yöneticilerimize anlatmaya, siyasi parti temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarına, kamuoyu oluşturan kuruluşlarla paylaşmaya kararlıyız.”
Aydın, vadide planlanan HES projelerinin bölge halkının yaşam alanını kısıtlayacağını, geçim sıkıntısı çeken vadi halkının göç etmek zorunda kalacağını belirterek, CAN SUYU olgusuna dem vurdu. Can suyunu “ölmek üzere olan bir insanın dudaklarına pamuk ile sürülen suya” benzeten Aydın, “ABD’ de 30 dan fazla nehirde 12 yıl süreyle 100’ü aşkın akademisyenin katılımı ile yürütülen TENNANT ve MONTANA metoduna göre ortalama yıllık su akış debisinin %50’sinin nisan-eylül arasında , %30’unun ekim-mart ayları arasında bırakıldığı zaman habitatın iyi bir şekilde korunacaktır. Vadide yapılan arıcılık, seracılık, sebze meyve yetiştiriciliği, 5 adet alabalık üretim çiftliği, faal olan su değirmenleri ve derede doğal olarak üreyen kırmızı benekli alabalık türünün hiçe sayılarak böyle bir proje planlaması iş bilmezlik ve vicdansızlıktır.” dedi.
Jeoloji Yüksek Mühendisi Mutlu Gürler ise daha çok Artabel Tabiat Parkının vadide ki varlığından ve turizm değerlerinden bahsetti. Gürler konuşmasında turizme önem veren bir ilin en değerli turizm varlıklarından biri olan Artabel Tabiat Parkının bütünlüğünün korunması açısından planlanan HES projelerine kesinlikle müdahale etmesi gerektiğini belirtti. Gürler Artabel Tabiat Parkında bulunan 21 adet buzul gölünün kirliliğe karşı toleransı olmadığından dolayı yok olan türlerin tespiti açısından da büyük önem taşıdığını, bu nedenle bölgedeki hidrolojik yapıya hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiğini, bunun yanı sıra bölgede 141 bitki türü, 30 memeli ve 88 kuş türü alanda bulunan kaynakların olarak ortaya konulduğunu, tabiat parkındaki 141 bitki türünün 12’sinin endemik ve bunların 10 tanesinin kırmızı listede olduğunu ve bölgedeki 30 memelinin 6’sının, 88 kuş türünden 81’inin de kırmızı listede olduğunu söyledi. Gürler konuşmasının sonunda Gümüşhane’nin cenneti olan bu vadinin başta Artabel Tabiat Parkı olmak üzere tüm değerlerine saygı duyulması gerektiğini ve planlanan HES projelerinin kesinlikle vadiye uygun olmadığını söyledi.
Yapılan konuşmaların ardından yaklaşık 500 kişilik grup İnkılap köyü içerisinde slogan atarak yürüdü. Yürüyüşün ardından Artabel’e çıkan grup burada Artabele Saygı sloganları ile vadiye sahip çıkılması gerektiği vurgusunda bulundu.
Öte yandan etkinlikte vatandaşlar tarafından sosyal medya ve ülke gündemine dair hazırlanan pankartlar dikkat çekti.