İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beraberindeki heyetle Gümüşhane’nin Dumanlı köyü sınırlarında bulunan ve Doğu Karadeniz’in önemli turizm merkezlerinden Santa Harabeleri’nde incelemelerde bulundu.
Dün akşam geldiği Trabzon’dan bu sabah beraberindekilerle tarihi geçmişi Ortaçağ'a kadar uzanan, ‘gökyüzüne yakın saklı kent’ olarak bilinen arkeolojik doğal sit alanı Santa Harabeleri’ne geçen Bakan Soylu, bölgede yapılan alt yapı çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Ziyarette Gümüşhane Valisi Okay Memiş’in yanısıra, Trabzon Valisi Yücel Yavuz, AK Parti Gümüşhane Milletvekili Cihan Pektaş, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, AK Parti Gümüşhane İl Başkanı Celalettin Köse, İl Emniyet Müdürü Ömer Faruk Karataş, İl Jandarma Komutanı Albay Cezayir Danışan, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş de yer alırken, Bakan Süleyman Soylu, “Gizli kalmış bir cennet” olarak nitelendirdiği Santa Harabeleri’ni koruyarak turizme kazandırmanın önemine vurgu yaptı.
Bakan Soylu, Santa Harabeleri’nin antik çağdan itibaren kendine has bir yerleşim yeri olduğunu, daha sonra da 1461’de Trabzon’un Osmanlı tarafından fethinden sonra Rumlar’ın gelip burada bir yaşam kurmaya çalıştığını hatırlatarak, “Burası hakikaten hem tarihsel olarak hem bugüne kalmış eserler olarak bizim için bir zenginlik numunesi. Burayla ilgili 3 konu var. Bir; buranın muhafazası korunması nasıl olmalıdır ? İki; halkımız ve turistler buraları nasıl görmelidir. Üç; bu konuda biz genel çevresel olarak buraya mikro alt yapı olarak neler yapabiliriz ? üzerinde çalışıyoruz. Yine burası bir taraftan Karaca Mağarası ile bir taraftan Taşköprü ile Limni ile Süleymaniyesi ile öbür taraftan Sümelası ile Çakırgölü ile Ziganası ile çok nefis bir destinasyondur. Bu destinasyonu harekete geçirmek lazımdı. Bunun için ulaşım önemliydi. Bir de en önemlisi buranın orjinalliğini tarihselliğini bozmamak lazım. Burayı hep beraber korumalıyız. Burayı tarif etmek gerekirse gizli kalmış cennet burası. Yine de gizli kalmasına dikkat etmek lazım. Maalesef biz gizli kalmış cennetleri hemen ufalıyoruz, ufalamamak lazım. Burası gizli kalmış cennet burayı muhafaza etmek lazım. Buranın kendi yerleşikleri, dokusu var ama bizim sorumluluğumuz kadar buranın yerleşiklerinin de aynı sorumluluğu hissetmesi lazım” dedi.
“Yol sorunu 5-6 ay içinde çözülecek”
Turizmde yolun önemine dikkat çeken Bakan Soylu, “Yol yapılmadan yılda 6-7 bin kişinin gittiği yere yılda şuan 100 bin insan geliyor. Yani ulaşım oldukça insanlar hafta sonu aileleri ile beraber yeni bir alan bulmak istiyorlar. Bizim görevimiz de bu alanları vatandaşlarımıza, turiste açmaktır. Santa Harabeleri bize kalmış bir miras ve burayı biz iyi muhafaza etmek durumundayız. Bunun için geldik. Gümüşhane Valiliğimiz buraya 10 bin 700 metrelik bir yol yapıyor. Buranın içerisini de kesme taştan yapacaklar. O bu taraftan yaparken diğer taraftan da Yanbolu dan Akyurt’a kadar yaklaşık 21 kilometre karayolları çok iyi disipline edilmiş bir yol daha yapıyor. Onun arasındaki yolu da Trabzon ve Gümüşhane kendileri bir protokolle beraber gerçekleştirecekler. Böylece 5-6 ay içerisinde buranın yol hadisesi de tamamlanmış olacak. Öbür yolda 2019 yılının sonuna kadar kış gelmeden bitiririz diyorlar. Böylece bölge bir turizm destinasyonuna daha kavuşmuş olacak” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu gezisinin ardından Trabzon’a döndü.
Santa Harabeleri
Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki en önemli kültürel miraslar arasında gösterilen Santa Harabeleri, Trabzon şehir merkezine 82, Gümüşhane merkezine ise 72 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Harabeler, Gümüşhane'nin Dumanlı köyü sınırları içinde yer alırken, Trabzon'un Arsin ve Yomra ilçesinden de bölgeye ulaşılabiliyor.
17. yüzyılda kurulduğu belirtilen Rum sivil mimarisine özgü eserleri barındıran Doğal SİT alanı olan bölgede, taştan inşa edilen tek katlı konaklar, kilise ve çeşmeler dikkat çekiyor. 1700-1900 yılları arasında 5 bine yakın nüfusun yaşadığı belirtilen altın ve gümüş işlemeciliği ile meşhur bölge, 1923'te imzalanan Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi'nin ardından Rumlar'ın bölgeden göç etmesi ve sonrasında yöre insanın ekonomik gerekçelerle buradan ayrılması ile bugünlerde terk edilmiş bir görüntü sergiliyor.