Gümüşhane’nin en renkli simalarından Yusuf Ateş ile ilkokul arkadaşı ve sonrasında eşi olan Sebahat Hanım’ın yetmiş yıldır süren birlikteliğinin hikâyesi bu. Dile kolay aynı yastığa sevgi, saygı, sabır ve birliktelikle yetmiş koca yılı sığdırmışlar. Hâlâ el ele ve hâlâ birbirlerinin gözlerine aynı aşk ve sadakatle bakabiliyorlar. Günümüzde sanal ve yalan âlemlerde tanışıp, altı ay sonra boşananları gördükçe böylesi büyük aşklara ve birlikteliklere saygı duyarak adeta şapka çıkarıyoruz.
Yusuf Ateş 1926 yılında Gümüşhane Çamlıca Mahallesi’nde İsmail Ağa (Ateş) ile Trabzon Doksanoğulları sülalesinden Veliye Hanım’ın oğlu olarak dünyaya geliyor. İlkokulu Gazipaşa İlkokulu’nda okuduktan sonra babasının yanında çalışmaya başlıyor. Hayat onu birçok alanda imtihan ediyor. Rençperlik, nakliyecilik yaptıktan sonra Erzurum ve Konya’da vatani görevini tamamlıyor. Askerlik sonrası bugünkü Garanti Bankası’nın olduğu mekânda otuz yıl Çamlıca Kıraathanesi’ni işleterek emekliye ayrılıyor. 1948 yılında Osman Ural ve Serdaroğulları sülalesinden Hanımcık Hanım’ın kızı ve aynı zamanda ilkokul arkadaşı olan Sebahat Hanım’la dünya evine giriyor. Bu evlilikten Recep, Yasemin, Gülsüm ve Muharrem dünyaya geliyor.
Yetmiş yıllık birlikteliklerini nasıl sağladıklarını sorduğumuzda aldığımız cevap bugünkü gençliğe adeta birer nasihat hükmündedir.
“Biz yetmiş yıldır birbirimize hep destek olduk. Birlikte ağladık, güldük, eğlendik. Birbirimizin gözlerine baktık, gözyaşlarımızı birlikte sildik, dertlere birlikte karşı koyduk. Asla birbirimize yalan söylemedik. Birbirimizin arkasından iş çevirmedik, bilerek kursağımızdan haram lokma girmedi ve çocuklarımıza da yedirmedik. Birimiz konuşurken diğerimiz dinledi, birbirimizle bırakın kavga etmeyi sesimizi dahi yükseltmedik. Sabırla, anlayışla, sevgi ve saygıyla birbirimizi tamamladık. Birimiz diğerinin eksiğini kapatmaya çalıştık. Evlatlarımızı da bu mahvilde yetiştirdik.”
Peki, gençlere nasihatiniz var mı diye sorduğumuzda ikisinin dudaklarından aynı yapıcı cümleler dökülüverdi;
“Gençler her şeyden evvel okusunlar. Kendilerini çok güzel bir şekilde yetiştirsinler. Evlenmeden önce de kılı kırk yararak adeta gönül ikizlerini bulsunlar. Birbirlerini dinlesinler, anlasınlar ve her zaman tatlı dilli olsunlar. Küçücük kavgalardan büyük musibetlere varmasınlar. Hayatlarını gerçek manada aşk ile tertip etsinler. Biri konuşurken diğeri dinlesin. İkisi her manada aynı dili konuşsunlar.”
Yusuf Ateş son olarak eşinin hemen her akşam yatmadan evvel Yasin okuduğunu, devletimize, askerimize, şehitlerimize bol bol dua ettiğini söyledi. Teyzemizin isteğimiz üzerine okuduğu Yasin’i dinledikten sonra her iki büyüğümüzün ellerinden öperek evlerinden ayrılıyoruz. Ne diyelim Rabbim ağızlarının tadını yetmiş yıldır bozmamış inşallah bundan sonra da bozmasın diye temenni ediyoruz.
Bizi bu güzel ve özel çift ile tanıştıran Emekli Öğretmen Aysel Akçay Hanıma teşekkür ediyoruz.
Osmanbirinci 7 Yıl Önce
Evet Hepsi de doğrudur Allah nazardan saklasın Hacı hala mız Yusuf amca çok değerli insanlardır Allah sağlık sıhhat versin Gümüşhane'nin güzel insanlarına ellerinden öperiz