VALİ YÜCEL YAVUZ
“Vatan topraklarımıza göz diken ve işgale kalkışan yedi düvele bu toprakların sahipsiz olmadığını bildirerek, Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasına ve yeni bir devletin doğmasına vesile olan Çanakkale Zaferi, sonuçları itibarıyla tarihin akışını ve Türk Milletinin kaderini değiştiren çok önemli bir başarıdır.
Yüce Milletimizin bütün dünyaya karşı onurunu, namusunu ve bağımsızlığını kanının en son damlasına kadar nasıl koruduğunu gösteren bu emsalsiz destanın kahramanları olan şehitlerimiz ve gazilerimiz, devletimizin birlik ve beraberliğinin güvencesi olarak sonsuza kadar milletimizin gönlünde yaşamaya devam edecektir.
Son yıllarda ülkemizde genel olarak kaydedilen gelişmeler ve dünya çapında Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda kat ettiği mesafe sonucu üzerimizde yeniden oyunlar oynanmaya başlandığını biliyoruz. Unutulmamalıdır ki, tarih ibret alınmadığı takdirde tekerrür eder. Bu gerçekten hareketle bizler, 100 yıl önce Türk Milletinin içeriden ve dışarıdan gelen her türlü fitneye karşı göstermiş olduğu feraseti, dayanışmayı, birlik ve beraberliği, her türlü olumsuzluğa rağmen gösterdiği o eşsiz mücadeleyi her daim canımız ve kanımız pahasına da olsa önde tutmak, üzerimizde oynanan oyunlara karşı dimdik ve sağlam bir şekilde ayakta durmak durumundayız. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza tarihimizi iyi bir şekilde anlatmalı, onları vatan ve millet şuuruyla yetiştirmeliyiz.
Çanakkale Zaferimizin 100. yıldönümü dolayısıyla, bizlere bu vatanı emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bütün şehitlerimize Cenâb-ı Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.”
MİLLETVEKİLİ DOÇ.DR. KEMALETTİN AYDIN
“Birinci Dünya Savaşı’nın en kritik aşamalarından biri olan Çanakkale Savaşları ve Türk milletinin binlerce şehit vererek elde ettiği zafer, milletimizin kaderini ve dünya tarihinin akışını değiştirmiştir. Çanakkale’de başarıda göstermiştir ki, dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak hiç bir güç yoktur. Çanakkale’de ortaya konulan bu sarsılmaz Vatan sevgisi, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür. İnanıyorum ki o yüksek ruh, o millet olma şuuru, o vatan sevgisi bu topraklar üzerinde ebediyen var olacaktır.
Milletimiz, tarihin zorlu sınavlarından geçerek bugünlere ulaşmıştır. Millet olarak imkânsızlıklar içindeyken bile ’Çanakkale Geçilmez’ dedirten sağlam bir inancın, sarsılmaz bir ruhun mirasçılarıyız. Aydınlık geleceğimizin teminatı dün olduğu gibi bugün de işte bu ruhtur, bu inançtır. Bu yüzden Çanakkale Zaferi, sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil, geleceğe yürüyüşümüzün de en güçlü ilham kaynaklarından biri olmaya devam edecektir. Bugünkü varlığımızı ve bağımsızlığımızı, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda yurdunu savunmak için şehit olanlara borçluyuz. Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünde, bize bıraktıkları mirasın ve verdikleri mücadelenin bilinciyle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum”
MİLLETVEKİLİ FERAMUZ ÜSTÜN
“Çanakkale; bir hilal uğruna nice güneşlerin battığı yerdir. Çanakkale; Anadolu’dan, İslâm coğrafyasının her beldesinden son ehli salibin savletini yıkmak için ölesiye kardeş olan şehitlerimizin memleketidir.Çanakkale; Dilleri, ırkları, beldeleri farklı olsa da imanları, idealleri, azimleri, gayeleri bir olan, Mehmetlerin bir arada şahadet şerbeti içtikleri mekândır.
Çanakkale zaferi, inanmışlığın, kararlılığın ve mukaddesata sahip çıkmanın, milli birlik ve beraberlik içinde kenetlenmenin adıdır. Bu zafer ecdadımızın iman ve azminin açık bir ifadesidir.
Bu Büyük Zafer; Çanakkale’de sayıca az, cephane bakımından yetersiz olmamıza rağmen; “Haydi evladım git! Vatan için ya şehit ol, ya gazi!” diyen milletimizin eseridir.
Millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde ’’vatan söz konusu olduğunda gerisi teferruattır’’ inancımızı ve yaşantımızı devam ettirip, bu zenginliğimizin farkındalığı ile adım attıkça, bu Asil Millet hak ettiği güçle hakkıyla varlığını sürdürecektir.
Bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkarak, bu değerlerimizi gelecek nesillerimize aktarma sorumluluğumuzu yerine getirerek Aziz Şehitlerimize karşı olan borcumuzu bir nebze de olsa ödemiş olacağımıza inanmaktayım.
İki yüz Elli bin Şehit verdiğimiz bu büyük zaferi Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle dile getiriyor:
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ; “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” diye tarif etmiştir.
Çanakkale ruhu var oldukça, zaferler her zaman bizim olacaktır inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerimle, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Bizlere bu cennet vatanı, kanlarını ve canlarını feda ederek emanet eden aziz şehitlerimizi, Kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. "
BELEDİYE BAŞKANI ERCAN ÇİMEN
“Milletimiz, 100 yıl önce Çanakkale'de 18 Mart 1915 günü tüm imkansızlıklara rağmen büyük bir destan yazmıştır. 100. yıldönümünü büyük bir gurur ve heyecanla kutladığımız 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi, büyük bir kahramanlık destanıdır. Aziz milletimiz her zaman olduğu gibi varlığına yöneltilen tüm tehditler karşısında daima birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmiş, vatanını canı pahasına korumuştur. Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, şehit ve gazi olan tüm kahramanlarımızın bizlere armağanıdır. Bizler, bu toprakları bize emanet eden, her bir şehidimizi ve gazimizi daima minnet ve şükranla anacağız.
Çanakkale Zaferi, ayrıca milletimizin tarih boyunca kazandığı en parlak zaferlerden ve en büyük kahramanlıklardan biridir. Çanakkale savaşında milletimizin kanıyla, canıyla, şerefiyle vatan savunması için ortaya koyduğu destansı mücadele soncunda yeniden bir tarih yazılmıştır. 18 Mart 1915 tarihinde elde edilen inanılmaz başarı, Türk ve dünya tarihinde çok önemli bir dönüm noktasıdır. Türk milleti böylelikle, Çanakkale'nin geçilmeyeceğini tüm dünyaya güçlü bir şekilde ilan etmiştir. Türk milleti şehitlerimizin ve gazilerimizin değerini her zaman bilmiş, onları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 100. yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal eden kahramanlarımızı ve vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.”
AK PARTİ İL BAŞKANI HAKKI GÜNDÜZ
"Hiç şüphesiz, bu destansı zafer, mazlum ve esaret altındaki bütün toplumlar için de emsal teşkil etmiştir. Millet olarak bizler, bu mukaddes toprakları bize emanet eden, kanıyla, canıyla bu toprakları vatan kılan her bir şehidimizi daima minnet ve şükranla anacağız.
Şehitlerimizin aziz emanetini ebediyen koruyacak, bu emaneti çok daha yükseklere taşımak için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Çanakkale'de, tarihimize altın harflerle yazılan zafer, istiklalimizin ve istikbalimizin de bir manifestosudur. Şehitlerimiz ve onların kahramanlıklarından aldığımız ilhamla ülkemizi şehrimizi büyütmeye, güçlendirmeye, tarihine, kültürüne ve medeniyetine yarışır şekilde geleceğimizi inşa etmeye devam ediyoruz. Çanakkale'de omuz omuza vatanlarını müdafaa eden şehitlerimizden, onların yan yana yattığı kabirlerden aldığımız ilhamla, kardeşliği pekiştiriyor, ülkemize yönelik her türlü fitne ve nifak girişimleriyle tek yürek halinde mücadele ediyoruz. Çanakkale ruhu göstermiştir ki dünyada bu milletin varoluş iradesini kıracak hiçbir güç yoktur. Çanakkale'de ortaya konulan bu sarsılmaz iman, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz en büyük gücümüzdür. İnanıyorum ki o yüksek ruh, o millet olma şuuru, o vatan sevgisi bu topraklar üzerinde ebediyen var olacaktır. Millet olarak yokluklar içindeyken bile Çanakkale geçilmez dedirten sağlam inancın, sarsılmaz bir ruhun mirasçılarıyız. Aydınlık geleceğimizin teminatı dün olduğu gibi bugün de işte bu ruhtur, bu inançtır. Çanakkale Zaferi sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil, geleceğe yürüyüşümüzün en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak da milletimizin hissiyatında son derece önemli bir yere sahiptir. Milletçe şehitlerimizin bize bıraktığı mukaddes emaneti her geçen gün aynı şuur ve inançla daha da yükseklere taşımakta kararlıyız. Bu düşüncelerle, Şehitleri Anma Günü olarak kabul ettiğimiz Çanakkale Deniz Zaferi'nin 100. yıldönümünde, başta Anafartalar Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, ebediyete intikal eden bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Bu anlamlı gün dolayısıyla bütün Gümüşhaneli kardeşlerimi en samimi duygularımla selamlıyor, 7 Haziranda gerçekleştireceğimiz seçimlerin, şehrimiz ve ülkemiz adına hayırlar getirmesini yüce Allah’tan bir kez daha niyaz ediyorum. "
MHP İL BAŞKANI ALİ ATEŞ
“Çanakkale Savaşlarının 100. Yıldönümünü yâd ederken Türk Tarihinin dönüm noktalarını görmemek mümkün değil.
Bugün Çanakkale Savaşının 100. Yıl dönümü 18 Mart 2015 yani yüzüncü yıl, dile kolay, 18 Mart 1915 den bu güne ne değişti.
Çanakkale Türk’ün güç ve kudretini, hürriyet ve vatan aşkını, istiklale olan düşkünlüğünü görmenin yanı sıra bu günün modern Haçlı Seferlerini, Türk’ün karşısına dikilen “Ehli Salibi” görürüz.
Batının zalim ve gaddar yüzü, acımasız ve zulüm anlayışını Çanakkale’de görürüz. Türk Milleti’nin tarih boyunca yaptığı şanlı mücadelelerinin en amansızı ve acımasızı Çanakkale’dir.
Tük Milleti; tarihte ateşle çok kez imtihan edilmiş ama Çanakkale gibisine az rastlanmıştır. Çanakkale’ye bakınca Türk’ün Şahadete nasıl yürüdüğünü görürüz.
Çanakkale’ye bakınca, Seyit Onbaşının 250 Kg lık top mermisini namluya sürerken, insan üstü gayretine şahit oluruz.
Çanakkale’ye bakınca, Türk Askerine yardım elini uzatan toz bulutunda ki İlahi gücün, Allah’ın gücü olduğunu görürüz.
Çanakkale’ye bakınca, “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa Kemal ATATÜRK’ü görürüz.
Tarihte eşi ve emsali görülmeyen bir zaferi görürüz, Çanakkale’de.
Bu gün Çanakkale’yi yâd ederken;
Dünya’ya kafa tutan bu milletin, iktidarı uğruna eşkıya ile pazarlık yapan yöneticilerinin içine düştükleri acziyeti ibretle seyretmekteyiz.
Dünyaya kafa tutan, dünyanın en modern ordularını yenen, ordumuz mensuplarının IRAK’ta başına çuval geçirilmesine göz yuman askeri ve sivil yöneticilere acımamak elde değil.
Çanakkale’deki bütün imkansızlıklara rağmen, son derece imkan sahiplerine üstün gelmenin ve Türk’ün yüce kudretinin nelere muktedir olduğunu göstermek bir tarihi hakikattir.
Ülkemizin son on iki yılında yaşanan ve Çanakkale ruhuna uygun bir askeri ve siyasi olay görmemek ne acıdır.
Acaba “Türkiye dışında tek toprağımız olan Süleyman Şah Türbesi ve Türbeyi koruyan Saygı Karakolu’nu taşımak mı Çanakkale ruhuna uygun, ne hazin bir tablodur.
Ülkesini ve Milletini sevmekten başka bir niyeti olmayan Türk Milliyetçileri, bu makus talihi mutlaka yeneceklerdir.
Türk Milleti’nin gönderde bayrağına, minarede ezanına, minberde ilahi kelamına yeniden dönmesi için, Türklük Şuuru ve İslam Ahlakının ihyası için Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk Milleti’yle kucaklaşma arzumuz git gide artmaktadır. Milletimizin kimliksizleştirilmesini ve Türklük ruhundan uzaklaştırılmasını mutlaka önleyeceğiz.
Dün Çanakkale’de “Çanakkale Geçilmez” dedirten ve dünyaya bu gerçeği kabul ettiren Tıbbiyeli, Muallim Mektepli gençleri unutmak mümkün değildir.
Türk Milleti’nin, Milli ve Kahramanlık gün ve bayramlarını, tarihi şahsiyetlerini sulandırmak, yok saymak için adeta projeler geliştiren AKP iktidarının unutmadığı bir gerçek, göz ardı etmediği bir düşünce olsun ki “ÇANAKKALE” ruhu bu milletin içinde yaşamaktadır.
Ülkemiz, tarihine ve tarihi başarılarına sırtını döndürülmüş, hırs, ihtiras ve maddi menfaat çevrelerince kuşatılmış durumdadır.
Ülkemiz siyasi yalan, talan, dolandırıcılık ve aldatan bir siyasi kıskaçtadır. Ülkemiz göz yaşına, alın terine ve şahadet şerbetine bedel, elde ettiği bu vatan topraklarını pazarlık masasına getiren bir anlayışla karşı karşıyadır.
Çok kıymetli hemşerilerim, Aziz Türk Milleti’nin evlatları,
Bu gün, Çanakkale Savaşının 100. Yıldönümü daha da önem arz etmektedir. Türkiye bir yol ayrımında ve bir bölünme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Bu sebeple, önümüzdeki genel seçimlerde çok önem arz etmektedir. Bütün siyasi beklentilerin ötesinde vatanın bütünlüğü ve Milletimizin kardeşliği söz konusudur.
Irak’ta, Suriye’de v.b. ülkelerdeki gelişmeler ve içine düştükleri kaos ortamlarına bakınca söylediklerimizin daha da iyi anlaşılacağına şüphemiz yoktur.
Milliyetçi Hareket Partisi ve onun mensupları olarak, Milletimizi önümüzdeki seçimlerde Devletin varlığı, milletin birlik ve kardeşliği, vatanın bölünmez bütünlüğü için siyasi tercih yapmaya çağırıyoruz.
Siyasi iktidarlar değişir, siyasi partiler değişir, siyasi kişiler değişir ancak Allah korusun ülkemizde bir kırılma, bir bozulma olursa, bunu siyasi tercihlerimizle demokratik hakkımızı kullanarak değiştirmek varken, başka bedeller ödemeye mecbur kalırız.
Çağrımız Milletimize, ülkemizin birliğinedir, çağrımız haktır, adalettir, çağrımız barış, huzur ve kardeşliktir.
Biz Ülkücü ve Milliyetçiler olarak, bu milletin yarında ayağa kalkarak “Çanakkale Geçilmez” diyeceğine şüphemiz yoktur.
Çanakkale’nin bütün kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranlarımla yâd ederken, o Yüce Şehitleri imreniyor, maneviyatlarına saygılar sunuyorum.”
MHP MERKEZ İLÇE BAŞKANI NURGÜL ÖZENER
“Tarih şan ve şerefle dolu büyük Türk Milleti’nin vatan sevgisinin, şahadetle imtihan olduğu Çanakkale Zaferi’nin bir yıldönümünü daha kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Tarihte eşine rastlanmayan bu büyük destan, yaklaşık 850 sene süren fetihler ile üç kıtada hükümran olan atalarımızın, yıllar süren bir çekilmenin ardından, başladıkları topraklar olan Anadolu’yu savunma ve vatan ilan etme savaşıdır.
Çanakkale Savaşı ile büyük Türk milleti, tüm dünyaya gerilemenin nihayet bittiğini duyurmuş, bugünkü coğrafyamız üzerinde sonsuza kadar yaşamaya kararlı olduğumuzu süngü, mermi ve yüksek iman gücü ile ilan etmiştir.
Çanakkale direnişi, namus bildiğimiz mefhumların zedelenmemesi için asil Türk evlatlarının kendilerini feda etmekten asla çekinmedikleri tarihi ve emsalsiz bir meydan okuma olarak anılacaktır.
Bu zafer aynı zamanda aziz milletimizin, varlığına yönelmiş ve artık sabır sınırlarını zorlayan tehditler için neleri göze alıp, nasıl başarabileceğimizin emsalsiz bir örneği olmuştur.
Çanakkale Zaferi, vatanın ve milletin, bekası ve mutluluğu için canlarını feda edecek kadar benliklerinden vazgeçmiş yüz binlerce milli kahramanın, ilahi bir mücadele gücü ile Türk milletini yüceltme ülküsünün de ihtişamlı ve mukaddes bir hatırasıdır.
Bu açıdan Çanakkale Savaşları yalnızca bir askeri başarı değil, izzeti nefsi ve haysiyeti ile oynanmak istenen büyük Türk milletinin topyekün ayağa kalktığı bir diriliş ve yükseliş abidesidir.
Bu milli silkiniş etkilerini dalda dalga göstermiş, müteakip senelerde Türk milliyetçilerinin şahlanışına kaynaklık ederek Anadolu topraklarında düşmana karşı verilecek olan Milli Mücadelenin de meşalesini ateşlemiştir.
Çanakkale dirilişi, Türklüğü küçümseyen, onuruna ve kutsallarına el ve dil uzatmaya yeltenen, Türk milletinin gücünü imtihan etmeye kalkışan bugünkü ihanet odaklarını nasıl bir sonucun beklediğini anlamaları açısından, ders almaları gereken tarihi bir ibret ve ihtar vesikasıdır.
Bu vesile ile, kutlu vatan topraklarında huzur içinde yatan ve bizim varlık ve yaşama nedenimiz olarak kendini feda eden o meçhul kahramanların aziz hatıralarını hürmet ve hayranlıkla yâd ediyorum.
Bu zafere ulaşarak vatanı ve bayrağı için şehit olan, bugün bizlerin bağımsız bir ülkede hayat ve vücut bulmamızı sağlayan kahraman Mehmetçikleri bir kez daha minnetle, şükranla anıyorum.
Tarih boyunca vatan ve millet sevdası ile şehit düşmüş ecdadımıza; bugün milletin bekası ve esenliği uğruna can vermiş evlatlarımıza ve kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Ruhları şad olsun.”
EĞİTİM BİR-SEN ŞUBE BAŞKANI MUSA UNCU
“Çanakkale Zaferi, milletimizin bağımsızlık karakterini, istikbali için istiklal aşkını tarihin gergefine nakış nakış işlediği, inanç kardeşliğinin gölgesinde makamların en yüce mertebesine eriştiği, eli kınalı kuzuların kucak kucağa toprağın bağrından arşı alaya yükseldiği tarih yaprağımızın adıdır.
Özgürlük ve bağımsızlığa giden yolda, önemli bir kilometre taşı olan Çanakkale Deniz Zaferi, aynı zamanda bir destanın kodlarını da içermektedir. Milletimiz, Çanakkale’yi geçilmez yaparken, belki de yok olmayı göze almıştır. Canını dişine takarak bu zaferi kazanan milletimiz, tarihin altın sayfalarında yerini almış; tüm dünya milletlerine örnek, geleceğimize miras milli bir bilinç ve ruhun oluşmasını da sağlamıştır. Çanakkale’de oluşan bu milli bilinç, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında önemli bir rol üstlenirken, özgürlüğe giden yolu da açmıştır.
Çanakkale Zaferi, eşsizliğiyle tarihe sığmayan, hepimize büyük gurur veren, millet olarak kudretimizi ihtiva eden bir destandır. Milletimiz Çanakkale’de kanıyla tarihi, canıyla geleceği, şerefiyle bir ulusu kurtararak tarihin akışını değiştirmiştir. Milletimizin inancından, ruhundan ve vatan mücadelesinden doğan zafer, yalnız tarihe yazılmakla kalmayıp milletimizin ruhuna da kazınmıştır. Milletimizin ruhuna kazınan bu şuuru gençliğe tevarüs ettirmek en büyük görevlerimizden biridir.
Çanakkale, bir ulusun imanıyla kazandığı, irfanıyla aydınlattığı zaferin adıdır. Karadan ve denizden Çanakkale’yi geçmek isteyen ulusların her türlü silahına, son teknoloji teçhizat ve levazımata sahip düşman orduları karşısında karnı aç, ayağı yalın, ama göğsü iman dolu bir ordunun zaferidir. O imandır ki, millete birlik, inanmışlık ve adanmışlık aşılamış, dünyanın süper gücü olan devletler karşısında varlık ortaya koyma imkânı sağlamıştır. O iman, genç bedenleri gök ekini biçer gibi biçen düşman ateşi karşısında bir lahza düşünmeden hücuma kaldırmış; o iman, düğüne gider gibi ölüme, şehadete koşan insanlar inşa etmiştir.
Çanakkale Savaşı, tarihin gördüğü en kanlı savaşlardan birisidir. Bugünün kıymetini bilmek, dünü iyi bilmek ve dün ortaya konulan mücadelenin anlamını, büyüklüğünü iyi kavramak, o ruha uygun yaşamakla ihya edilebilir. Bugün bu köklerine aşina, Çanakkale ruhuna aç, bu milletin tarihi derinliğine vakıf, insanın varoluş gayesini müdrik, milli bir duyuşu ve duruşu olan bir nesil yetiştirmek, bu zafere gerçek anlamını kazandırmaktır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, milletimizin değerlerinin, birlik ve dirliğinin korunmasının günümüzün Çanakkale müdafaası olduğunu belirtiyor; Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümü vesilesiyle, Mehmet Akif Ersoy’un “Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber/Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber” diyerek müjdelediği aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.”
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI KORKMAZ ATALAY
“Kendi cenaze namazını kılan şanlı ecdadın torunları, sevgili kardeşlerim…
Bir savaş düşünün; yerin, göğün hatta denizin bile kan kırmızısı olduğu bir savaş... Bir savaş düşünün ; iki merminin havada çarpışma ihtimalinin 600 milyonda bir olduğu fakat onlarca merminin havada çarpıştığı bir savaş… Bir savaş düşünün; anaların evlatlarını kınalayarak vatan için kurban adadıkları bir savaş… Ve bir savaş düşünün; komutanın askerlerine savaşmayı değil ölmeyi emrettiği bir savaş…
Çanakkale’de vatan uğruna ölümün tarifiydi “şeb-i aruz”. Onlar ölmeleri gereken yerde en ufak bir tereddüt dahi etmeden gülümseyerek ölüme gittiler. Onlar ana kucaklarını, baba ocaklarını, bizler için feda edip bir daha geri dönmemek üzere uzak diyarlara göç ettiler. Onlar yepyeni bir cumhuriyete kemiklerinden ve bedenlerinden sarsılmaz bir temel oluşturdular. Onlar kendilerini öldürmeye gelenlere dahi kucak açıp insanlık dersi öğrettiler. Nihayetinde el ele verip “Ey tüm dünyanın insanları, işitin! Burası Çanakkale, burası insanlığın savaşı yendiği yerdir.” dedirttiler.
Çanakkale savaşını destansı bir zafere dönüştürerek vatanı, bayrağı, milleti için hayatının baharında adeta bir gül gibi sararıp solan, şehit olan kahraman Mehmetçiklerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Aziz ruhları şad olsun.”
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI CİHAN PEKTAŞ
“Çanakkale'de verilen mücadele ile tarih boyunca destanlar yazmış olan aziz milletimiz; zekâsını, cesaretini ve askeri gücünü tüm dünyaya göstermiştir.
Çanakkale kahramanlarının bu destanı; birlik ve beraberlik ruhu içerisinde vatan ve bayrak sevgisi uğruna canını seve seve vererek yazdı. Mehmetçiklerimiz, "Çanakkale geçilmez" nidasıyla tarihe yeni bir yön tayin etti.
Kahraman evlatlarımız tarihimiz boyunca verdiği mücadelelerde olduğu gibi; Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, İzmir’de, Sakarya’da, Trabzon’da Gümüşhane’de, bu vatanın her karış toprağında destanlar yazmıştır. Zigana’yı, Artabel’i, Kabaktepe’yi, Çimen Dağları’nı kanlarıyla sulamıştır. Al Kanlara bulanmış bu mukaddes toprakları bizlere emanet eden, kanıyla, canıyla bu toprakları vatan kılan şehit ve gazilerimizi daima rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.”
“Vatan topraklarımıza göz diken ve işgale kalkışan yedi düvele bu toprakların sahipsiz olmadığını bildirerek, Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasına ve yeni bir devletin doğmasına vesile olan Çanakkale Zaferi, sonuçları itibarıyla tarihin akışını ve Türk Milletinin kaderini değiştiren çok önemli bir başarıdır.
Yüce Milletimizin bütün dünyaya karşı onurunu, namusunu ve bağımsızlığını kanının en son damlasına kadar nasıl koruduğunu gösteren bu emsalsiz destanın kahramanları olan şehitlerimiz ve gazilerimiz, devletimizin birlik ve beraberliğinin güvencesi olarak sonsuza kadar milletimizin gönlünde yaşamaya devam edecektir.
Son yıllarda ülkemizde genel olarak kaydedilen gelişmeler ve dünya çapında Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda kat ettiği mesafe sonucu üzerimizde yeniden oyunlar oynanmaya başlandığını biliyoruz. Unutulmamalıdır ki, tarih ibret alınmadığı takdirde tekerrür eder. Bu gerçekten hareketle bizler, 100 yıl önce Türk Milletinin içeriden ve dışarıdan gelen her türlü fitneye karşı göstermiş olduğu feraseti, dayanışmayı, birlik ve beraberliği, her türlü olumsuzluğa rağmen gösterdiği o eşsiz mücadeleyi her daim canımız ve kanımız pahasına da olsa önde tutmak, üzerimizde oynanan oyunlara karşı dimdik ve sağlam bir şekilde ayakta durmak durumundayız. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza tarihimizi iyi bir şekilde anlatmalı, onları vatan ve millet şuuruyla yetiştirmeliyiz.
Çanakkale Zaferimizin 100. yıldönümü dolayısıyla, bizlere bu vatanı emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bütün şehitlerimize Cenâb-ı Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.”
MİLLETVEKİLİ DOÇ.DR. KEMALETTİN AYDIN
“Birinci Dünya Savaşı’nın en kritik aşamalarından biri olan Çanakkale Savaşları ve Türk milletinin binlerce şehit vererek elde ettiği zafer, milletimizin kaderini ve dünya tarihinin akışını değiştirmiştir. Çanakkale’de başarıda göstermiştir ki, dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak hiç bir güç yoktur. Çanakkale’de ortaya konulan bu sarsılmaz Vatan sevgisi, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür. İnanıyorum ki o yüksek ruh, o millet olma şuuru, o vatan sevgisi bu topraklar üzerinde ebediyen var olacaktır.
Milletimiz, tarihin zorlu sınavlarından geçerek bugünlere ulaşmıştır. Millet olarak imkânsızlıklar içindeyken bile ’Çanakkale Geçilmez’ dedirten sağlam bir inancın, sarsılmaz bir ruhun mirasçılarıyız. Aydınlık geleceğimizin teminatı dün olduğu gibi bugün de işte bu ruhtur, bu inançtır. Bu yüzden Çanakkale Zaferi, sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil, geleceğe yürüyüşümüzün de en güçlü ilham kaynaklarından biri olmaya devam edecektir. Bugünkü varlığımızı ve bağımsızlığımızı, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda yurdunu savunmak için şehit olanlara borçluyuz. Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünde, bize bıraktıkları mirasın ve verdikleri mücadelenin bilinciyle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum”
MİLLETVEKİLİ FERAMUZ ÜSTÜN
“Çanakkale; bir hilal uğruna nice güneşlerin battığı yerdir. Çanakkale; Anadolu’dan, İslâm coğrafyasının her beldesinden son ehli salibin savletini yıkmak için ölesiye kardeş olan şehitlerimizin memleketidir.Çanakkale; Dilleri, ırkları, beldeleri farklı olsa da imanları, idealleri, azimleri, gayeleri bir olan, Mehmetlerin bir arada şahadet şerbeti içtikleri mekândır.
Çanakkale zaferi, inanmışlığın, kararlılığın ve mukaddesata sahip çıkmanın, milli birlik ve beraberlik içinde kenetlenmenin adıdır. Bu zafer ecdadımızın iman ve azminin açık bir ifadesidir.
Bu Büyük Zafer; Çanakkale’de sayıca az, cephane bakımından yetersiz olmamıza rağmen; “Haydi evladım git! Vatan için ya şehit ol, ya gazi!” diyen milletimizin eseridir.
Millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde ’’vatan söz konusu olduğunda gerisi teferruattır’’ inancımızı ve yaşantımızı devam ettirip, bu zenginliğimizin farkındalığı ile adım attıkça, bu Asil Millet hak ettiği güçle hakkıyla varlığını sürdürecektir.
Bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkarak, bu değerlerimizi gelecek nesillerimize aktarma sorumluluğumuzu yerine getirerek Aziz Şehitlerimize karşı olan borcumuzu bir nebze de olsa ödemiş olacağımıza inanmaktayım.
İki yüz Elli bin Şehit verdiğimiz bu büyük zaferi Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle dile getiriyor:
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ; “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” diye tarif etmiştir.
Çanakkale ruhu var oldukça, zaferler her zaman bizim olacaktır inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerimle, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Bizlere bu cennet vatanı, kanlarını ve canlarını feda ederek emanet eden aziz şehitlerimizi, Kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. "
BELEDİYE BAŞKANI ERCAN ÇİMEN
“Milletimiz, 100 yıl önce Çanakkale'de 18 Mart 1915 günü tüm imkansızlıklara rağmen büyük bir destan yazmıştır. 100. yıldönümünü büyük bir gurur ve heyecanla kutladığımız 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi, büyük bir kahramanlık destanıdır. Aziz milletimiz her zaman olduğu gibi varlığına yöneltilen tüm tehditler karşısında daima birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmiş, vatanını canı pahasına korumuştur. Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, şehit ve gazi olan tüm kahramanlarımızın bizlere armağanıdır. Bizler, bu toprakları bize emanet eden, her bir şehidimizi ve gazimizi daima minnet ve şükranla anacağız.
Çanakkale Zaferi, ayrıca milletimizin tarih boyunca kazandığı en parlak zaferlerden ve en büyük kahramanlıklardan biridir. Çanakkale savaşında milletimizin kanıyla, canıyla, şerefiyle vatan savunması için ortaya koyduğu destansı mücadele soncunda yeniden bir tarih yazılmıştır. 18 Mart 1915 tarihinde elde edilen inanılmaz başarı, Türk ve dünya tarihinde çok önemli bir dönüm noktasıdır. Türk milleti böylelikle, Çanakkale'nin geçilmeyeceğini tüm dünyaya güçlü bir şekilde ilan etmiştir. Türk milleti şehitlerimizin ve gazilerimizin değerini her zaman bilmiş, onları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 100. yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal eden kahramanlarımızı ve vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.”
AK PARTİ İL BAŞKANI HAKKI GÜNDÜZ
"Hiç şüphesiz, bu destansı zafer, mazlum ve esaret altındaki bütün toplumlar için de emsal teşkil etmiştir. Millet olarak bizler, bu mukaddes toprakları bize emanet eden, kanıyla, canıyla bu toprakları vatan kılan her bir şehidimizi daima minnet ve şükranla anacağız.
Şehitlerimizin aziz emanetini ebediyen koruyacak, bu emaneti çok daha yükseklere taşımak için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Çanakkale'de, tarihimize altın harflerle yazılan zafer, istiklalimizin ve istikbalimizin de bir manifestosudur. Şehitlerimiz ve onların kahramanlıklarından aldığımız ilhamla ülkemizi şehrimizi büyütmeye, güçlendirmeye, tarihine, kültürüne ve medeniyetine yarışır şekilde geleceğimizi inşa etmeye devam ediyoruz. Çanakkale'de omuz omuza vatanlarını müdafaa eden şehitlerimizden, onların yan yana yattığı kabirlerden aldığımız ilhamla, kardeşliği pekiştiriyor, ülkemize yönelik her türlü fitne ve nifak girişimleriyle tek yürek halinde mücadele ediyoruz. Çanakkale ruhu göstermiştir ki dünyada bu milletin varoluş iradesini kıracak hiçbir güç yoktur. Çanakkale'de ortaya konulan bu sarsılmaz iman, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz en büyük gücümüzdür. İnanıyorum ki o yüksek ruh, o millet olma şuuru, o vatan sevgisi bu topraklar üzerinde ebediyen var olacaktır. Millet olarak yokluklar içindeyken bile Çanakkale geçilmez dedirten sağlam inancın, sarsılmaz bir ruhun mirasçılarıyız. Aydınlık geleceğimizin teminatı dün olduğu gibi bugün de işte bu ruhtur, bu inançtır. Çanakkale Zaferi sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil, geleceğe yürüyüşümüzün en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak da milletimizin hissiyatında son derece önemli bir yere sahiptir. Milletçe şehitlerimizin bize bıraktığı mukaddes emaneti her geçen gün aynı şuur ve inançla daha da yükseklere taşımakta kararlıyız. Bu düşüncelerle, Şehitleri Anma Günü olarak kabul ettiğimiz Çanakkale Deniz Zaferi'nin 100. yıldönümünde, başta Anafartalar Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, ebediyete intikal eden bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Bu anlamlı gün dolayısıyla bütün Gümüşhaneli kardeşlerimi en samimi duygularımla selamlıyor, 7 Haziranda gerçekleştireceğimiz seçimlerin, şehrimiz ve ülkemiz adına hayırlar getirmesini yüce Allah’tan bir kez daha niyaz ediyorum. "
MHP İL BAŞKANI ALİ ATEŞ
“Çanakkale Savaşlarının 100. Yıldönümünü yâd ederken Türk Tarihinin dönüm noktalarını görmemek mümkün değil.
Bugün Çanakkale Savaşının 100. Yıl dönümü 18 Mart 2015 yani yüzüncü yıl, dile kolay, 18 Mart 1915 den bu güne ne değişti.
Çanakkale Türk’ün güç ve kudretini, hürriyet ve vatan aşkını, istiklale olan düşkünlüğünü görmenin yanı sıra bu günün modern Haçlı Seferlerini, Türk’ün karşısına dikilen “Ehli Salibi” görürüz.
Batının zalim ve gaddar yüzü, acımasız ve zulüm anlayışını Çanakkale’de görürüz. Türk Milleti’nin tarih boyunca yaptığı şanlı mücadelelerinin en amansızı ve acımasızı Çanakkale’dir.
Tük Milleti; tarihte ateşle çok kez imtihan edilmiş ama Çanakkale gibisine az rastlanmıştır. Çanakkale’ye bakınca Türk’ün Şahadete nasıl yürüdüğünü görürüz.
Çanakkale’ye bakınca, Seyit Onbaşının 250 Kg lık top mermisini namluya sürerken, insan üstü gayretine şahit oluruz.
Çanakkale’ye bakınca, Türk Askerine yardım elini uzatan toz bulutunda ki İlahi gücün, Allah’ın gücü olduğunu görürüz.
Çanakkale’ye bakınca, “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa Kemal ATATÜRK’ü görürüz.
Tarihte eşi ve emsali görülmeyen bir zaferi görürüz, Çanakkale’de.
Bu gün Çanakkale’yi yâd ederken;
Dünya’ya kafa tutan bu milletin, iktidarı uğruna eşkıya ile pazarlık yapan yöneticilerinin içine düştükleri acziyeti ibretle seyretmekteyiz.
Dünyaya kafa tutan, dünyanın en modern ordularını yenen, ordumuz mensuplarının IRAK’ta başına çuval geçirilmesine göz yuman askeri ve sivil yöneticilere acımamak elde değil.
Çanakkale’deki bütün imkansızlıklara rağmen, son derece imkan sahiplerine üstün gelmenin ve Türk’ün yüce kudretinin nelere muktedir olduğunu göstermek bir tarihi hakikattir.
Ülkemizin son on iki yılında yaşanan ve Çanakkale ruhuna uygun bir askeri ve siyasi olay görmemek ne acıdır.
Acaba “Türkiye dışında tek toprağımız olan Süleyman Şah Türbesi ve Türbeyi koruyan Saygı Karakolu’nu taşımak mı Çanakkale ruhuna uygun, ne hazin bir tablodur.
Ülkesini ve Milletini sevmekten başka bir niyeti olmayan Türk Milliyetçileri, bu makus talihi mutlaka yeneceklerdir.
Türk Milleti’nin gönderde bayrağına, minarede ezanına, minberde ilahi kelamına yeniden dönmesi için, Türklük Şuuru ve İslam Ahlakının ihyası için Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk Milleti’yle kucaklaşma arzumuz git gide artmaktadır. Milletimizin kimliksizleştirilmesini ve Türklük ruhundan uzaklaştırılmasını mutlaka önleyeceğiz.
Dün Çanakkale’de “Çanakkale Geçilmez” dedirten ve dünyaya bu gerçeği kabul ettiren Tıbbiyeli, Muallim Mektepli gençleri unutmak mümkün değildir.
Türk Milleti’nin, Milli ve Kahramanlık gün ve bayramlarını, tarihi şahsiyetlerini sulandırmak, yok saymak için adeta projeler geliştiren AKP iktidarının unutmadığı bir gerçek, göz ardı etmediği bir düşünce olsun ki “ÇANAKKALE” ruhu bu milletin içinde yaşamaktadır.
Ülkemiz, tarihine ve tarihi başarılarına sırtını döndürülmüş, hırs, ihtiras ve maddi menfaat çevrelerince kuşatılmış durumdadır.
Ülkemiz siyasi yalan, talan, dolandırıcılık ve aldatan bir siyasi kıskaçtadır. Ülkemiz göz yaşına, alın terine ve şahadet şerbetine bedel, elde ettiği bu vatan topraklarını pazarlık masasına getiren bir anlayışla karşı karşıyadır.
Çok kıymetli hemşerilerim, Aziz Türk Milleti’nin evlatları,
Bu gün, Çanakkale Savaşının 100. Yıldönümü daha da önem arz etmektedir. Türkiye bir yol ayrımında ve bir bölünme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Bu sebeple, önümüzdeki genel seçimlerde çok önem arz etmektedir. Bütün siyasi beklentilerin ötesinde vatanın bütünlüğü ve Milletimizin kardeşliği söz konusudur.
Irak’ta, Suriye’de v.b. ülkelerdeki gelişmeler ve içine düştükleri kaos ortamlarına bakınca söylediklerimizin daha da iyi anlaşılacağına şüphemiz yoktur.
Milliyetçi Hareket Partisi ve onun mensupları olarak, Milletimizi önümüzdeki seçimlerde Devletin varlığı, milletin birlik ve kardeşliği, vatanın bölünmez bütünlüğü için siyasi tercih yapmaya çağırıyoruz.
Siyasi iktidarlar değişir, siyasi partiler değişir, siyasi kişiler değişir ancak Allah korusun ülkemizde bir kırılma, bir bozulma olursa, bunu siyasi tercihlerimizle demokratik hakkımızı kullanarak değiştirmek varken, başka bedeller ödemeye mecbur kalırız.
Çağrımız Milletimize, ülkemizin birliğinedir, çağrımız haktır, adalettir, çağrımız barış, huzur ve kardeşliktir.
Biz Ülkücü ve Milliyetçiler olarak, bu milletin yarında ayağa kalkarak “Çanakkale Geçilmez” diyeceğine şüphemiz yoktur.
Çanakkale’nin bütün kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranlarımla yâd ederken, o Yüce Şehitleri imreniyor, maneviyatlarına saygılar sunuyorum.”
MHP MERKEZ İLÇE BAŞKANI NURGÜL ÖZENER
“Tarih şan ve şerefle dolu büyük Türk Milleti’nin vatan sevgisinin, şahadetle imtihan olduğu Çanakkale Zaferi’nin bir yıldönümünü daha kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Tarihte eşine rastlanmayan bu büyük destan, yaklaşık 850 sene süren fetihler ile üç kıtada hükümran olan atalarımızın, yıllar süren bir çekilmenin ardından, başladıkları topraklar olan Anadolu’yu savunma ve vatan ilan etme savaşıdır.
Çanakkale Savaşı ile büyük Türk milleti, tüm dünyaya gerilemenin nihayet bittiğini duyurmuş, bugünkü coğrafyamız üzerinde sonsuza kadar yaşamaya kararlı olduğumuzu süngü, mermi ve yüksek iman gücü ile ilan etmiştir.
Çanakkale direnişi, namus bildiğimiz mefhumların zedelenmemesi için asil Türk evlatlarının kendilerini feda etmekten asla çekinmedikleri tarihi ve emsalsiz bir meydan okuma olarak anılacaktır.
Bu zafer aynı zamanda aziz milletimizin, varlığına yönelmiş ve artık sabır sınırlarını zorlayan tehditler için neleri göze alıp, nasıl başarabileceğimizin emsalsiz bir örneği olmuştur.
Çanakkale Zaferi, vatanın ve milletin, bekası ve mutluluğu için canlarını feda edecek kadar benliklerinden vazgeçmiş yüz binlerce milli kahramanın, ilahi bir mücadele gücü ile Türk milletini yüceltme ülküsünün de ihtişamlı ve mukaddes bir hatırasıdır.
Bu açıdan Çanakkale Savaşları yalnızca bir askeri başarı değil, izzeti nefsi ve haysiyeti ile oynanmak istenen büyük Türk milletinin topyekün ayağa kalktığı bir diriliş ve yükseliş abidesidir.
Bu milli silkiniş etkilerini dalda dalga göstermiş, müteakip senelerde Türk milliyetçilerinin şahlanışına kaynaklık ederek Anadolu topraklarında düşmana karşı verilecek olan Milli Mücadelenin de meşalesini ateşlemiştir.
Çanakkale dirilişi, Türklüğü küçümseyen, onuruna ve kutsallarına el ve dil uzatmaya yeltenen, Türk milletinin gücünü imtihan etmeye kalkışan bugünkü ihanet odaklarını nasıl bir sonucun beklediğini anlamaları açısından, ders almaları gereken tarihi bir ibret ve ihtar vesikasıdır.
Bu vesile ile, kutlu vatan topraklarında huzur içinde yatan ve bizim varlık ve yaşama nedenimiz olarak kendini feda eden o meçhul kahramanların aziz hatıralarını hürmet ve hayranlıkla yâd ediyorum.
Bu zafere ulaşarak vatanı ve bayrağı için şehit olan, bugün bizlerin bağımsız bir ülkede hayat ve vücut bulmamızı sağlayan kahraman Mehmetçikleri bir kez daha minnetle, şükranla anıyorum.
Tarih boyunca vatan ve millet sevdası ile şehit düşmüş ecdadımıza; bugün milletin bekası ve esenliği uğruna can vermiş evlatlarımıza ve kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Ruhları şad olsun.”
EĞİTİM BİR-SEN ŞUBE BAŞKANI MUSA UNCU
“Çanakkale Zaferi, milletimizin bağımsızlık karakterini, istikbali için istiklal aşkını tarihin gergefine nakış nakış işlediği, inanç kardeşliğinin gölgesinde makamların en yüce mertebesine eriştiği, eli kınalı kuzuların kucak kucağa toprağın bağrından arşı alaya yükseldiği tarih yaprağımızın adıdır.
Özgürlük ve bağımsızlığa giden yolda, önemli bir kilometre taşı olan Çanakkale Deniz Zaferi, aynı zamanda bir destanın kodlarını da içermektedir. Milletimiz, Çanakkale’yi geçilmez yaparken, belki de yok olmayı göze almıştır. Canını dişine takarak bu zaferi kazanan milletimiz, tarihin altın sayfalarında yerini almış; tüm dünya milletlerine örnek, geleceğimize miras milli bir bilinç ve ruhun oluşmasını da sağlamıştır. Çanakkale’de oluşan bu milli bilinç, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında önemli bir rol üstlenirken, özgürlüğe giden yolu da açmıştır.
Çanakkale Zaferi, eşsizliğiyle tarihe sığmayan, hepimize büyük gurur veren, millet olarak kudretimizi ihtiva eden bir destandır. Milletimiz Çanakkale’de kanıyla tarihi, canıyla geleceği, şerefiyle bir ulusu kurtararak tarihin akışını değiştirmiştir. Milletimizin inancından, ruhundan ve vatan mücadelesinden doğan zafer, yalnız tarihe yazılmakla kalmayıp milletimizin ruhuna da kazınmıştır. Milletimizin ruhuna kazınan bu şuuru gençliğe tevarüs ettirmek en büyük görevlerimizden biridir.
Çanakkale, bir ulusun imanıyla kazandığı, irfanıyla aydınlattığı zaferin adıdır. Karadan ve denizden Çanakkale’yi geçmek isteyen ulusların her türlü silahına, son teknoloji teçhizat ve levazımata sahip düşman orduları karşısında karnı aç, ayağı yalın, ama göğsü iman dolu bir ordunun zaferidir. O imandır ki, millete birlik, inanmışlık ve adanmışlık aşılamış, dünyanın süper gücü olan devletler karşısında varlık ortaya koyma imkânı sağlamıştır. O iman, genç bedenleri gök ekini biçer gibi biçen düşman ateşi karşısında bir lahza düşünmeden hücuma kaldırmış; o iman, düğüne gider gibi ölüme, şehadete koşan insanlar inşa etmiştir.
Çanakkale Savaşı, tarihin gördüğü en kanlı savaşlardan birisidir. Bugünün kıymetini bilmek, dünü iyi bilmek ve dün ortaya konulan mücadelenin anlamını, büyüklüğünü iyi kavramak, o ruha uygun yaşamakla ihya edilebilir. Bugün bu köklerine aşina, Çanakkale ruhuna aç, bu milletin tarihi derinliğine vakıf, insanın varoluş gayesini müdrik, milli bir duyuşu ve duruşu olan bir nesil yetiştirmek, bu zafere gerçek anlamını kazandırmaktır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, milletimizin değerlerinin, birlik ve dirliğinin korunmasının günümüzün Çanakkale müdafaası olduğunu belirtiyor; Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümü vesilesiyle, Mehmet Akif Ersoy’un “Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber/Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber” diyerek müjdelediği aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.”
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI KORKMAZ ATALAY
“Kendi cenaze namazını kılan şanlı ecdadın torunları, sevgili kardeşlerim…
Bir savaş düşünün; yerin, göğün hatta denizin bile kan kırmızısı olduğu bir savaş... Bir savaş düşünün ; iki merminin havada çarpışma ihtimalinin 600 milyonda bir olduğu fakat onlarca merminin havada çarpıştığı bir savaş… Bir savaş düşünün; anaların evlatlarını kınalayarak vatan için kurban adadıkları bir savaş… Ve bir savaş düşünün; komutanın askerlerine savaşmayı değil ölmeyi emrettiği bir savaş…
Çanakkale’de vatan uğruna ölümün tarifiydi “şeb-i aruz”. Onlar ölmeleri gereken yerde en ufak bir tereddüt dahi etmeden gülümseyerek ölüme gittiler. Onlar ana kucaklarını, baba ocaklarını, bizler için feda edip bir daha geri dönmemek üzere uzak diyarlara göç ettiler. Onlar yepyeni bir cumhuriyete kemiklerinden ve bedenlerinden sarsılmaz bir temel oluşturdular. Onlar kendilerini öldürmeye gelenlere dahi kucak açıp insanlık dersi öğrettiler. Nihayetinde el ele verip “Ey tüm dünyanın insanları, işitin! Burası Çanakkale, burası insanlığın savaşı yendiği yerdir.” dedirttiler.
Çanakkale savaşını destansı bir zafere dönüştürerek vatanı, bayrağı, milleti için hayatının baharında adeta bir gül gibi sararıp solan, şehit olan kahraman Mehmetçiklerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Aziz ruhları şad olsun.”
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI CİHAN PEKTAŞ
“Çanakkale'de verilen mücadele ile tarih boyunca destanlar yazmış olan aziz milletimiz; zekâsını, cesaretini ve askeri gücünü tüm dünyaya göstermiştir.
Çanakkale kahramanlarının bu destanı; birlik ve beraberlik ruhu içerisinde vatan ve bayrak sevgisi uğruna canını seve seve vererek yazdı. Mehmetçiklerimiz, "Çanakkale geçilmez" nidasıyla tarihe yeni bir yön tayin etti.
Kahraman evlatlarımız tarihimiz boyunca verdiği mücadelelerde olduğu gibi; Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, İzmir’de, Sakarya’da, Trabzon’da Gümüşhane’de, bu vatanın her karış toprağında destanlar yazmıştır. Zigana’yı, Artabel’i, Kabaktepe’yi, Çimen Dağları’nı kanlarıyla sulamıştır. Al Kanlara bulanmış bu mukaddes toprakları bizlere emanet eden, kanıyla, canıyla bu toprakları vatan kılan şehit ve gazilerimizi daima rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.”