Gümüşhane’de yeni devlet hastanesinin hafriyat döküm sahasından gelen kaya parçalarının geçtiğimiz hafta Karşıyaka Mahallesindeki evlere ve yola düşmesinin ardından alanın kaldırılması için imza kampanyası başlatıldı.
Olayın ardından hafriyat dökümünün durdurulduğu alan için Karşıyaka Mahallesi muhtarlığı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla başlatılan imza kampanyası bir hafta boyunca devam edecek. Kampanyada toplanan imzalar Cumhurbaşkanlığına ve diğer ilgili kurumlara gönderilecek.
Burada yaptığı açıklamada 4 Mayıs 2019 tarihinde alanla ilgili uyarıları yaptıklarını hatırlatarak, “Bu hadise sadece öncü bir uyarıdır, daha büyük bir risk başımızdadır” uyarısı yapan İnşaat Mühendisleri Odası Gümüşhane İl Temsilcisi Onur Doruk, şehrin ormanlık alanlarından birisi olan Mesire alanına dolgu sahası izni verilerek bu alanın katledildiğini söyledi.
“O yapay dağ orada olduğu sürece daha büyük bir risk başımızdadır”
Karşıyaka mahallesi ve Gümüşhane’nin can ve mal güvenliğinin hiçe sayılmasına karşı sivil bir birliktelik oluşturarak tepki koymak adına imza kampanyası düzenlediklerini dile getiren Doruk, “Birkaç gün önce mahallemizde yaşanan taş düşmesi olayının olacağını 4 Mayıs 2019 tarihinde yaptığımız basın açıklamasıyla dikkat çekmiştik. Ertesi gün Sağlık Bakanlığından bize Orman İşletmeden alınmış izin belgesi ulaştırıldı. Biz burada izin yoktur dememiştik. Buraya inşaat kazı dolgusuyla bir yapı yapmak, yapay ve her an ne olacağı belli olmayan bir dağ oluşturmak büyük risktir demiştik. Bu hadise sadece öncü bir uyarıdır. Emin olunki o yapay dağ orada olduğu sürece daha büyük bir risk başımızdadır” dedi.
“29 bin kamyon hafriyat mesire alanında tehlike oluşturmaktadır, cumhur olarak konuyu cumhurun başına ileteceğiz”
Burada yaşanan ve yaşanacak olanların baş sorumlusu yetki ve sorumluluk sahibi olmayan yöneticiler olduğunu savunarak, Gümüşhane’de halkın sesini dinlemeyen, mühendis odaları olarak daha önce yaptıkları uyarıları dikkate almayan yöneticilere karşı halkla birlikte bir imza kampanyası düzenleyip imzalarımızı Cumhurun başına ulaştıracaklarını kaydeden Doruk, “Hafriyat miktarı yaklaşık 480 bin metreküptür. Başka bir deyişle 872 bin tondur, başka bir deyişle de 29 bin kamyon hafriyat mesire alanında tehlike oluşturmaktadır. Bundan sonra ne kadar hafriyat döküleceği ile ilgili de bir tespitimizde yok. Söz konusu alandaki eğitim yüzde 43’tür. Mesire alanının hemen altındaki en yakın yerleşim yerine 100 metre, Karşıyaka Mahallesine 500 metre uzaklıktadır. Sayısal veriler riskin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
“İlerleyen yıllarda bu hafriyat sahasının suya doyup yavaş veya hızlı bir şekilde akması çok muhtemeldir”
Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Orhan Koca da sahada incelemelerde bulunduklarını, Gümüşhane’nin akciğerleri pozisyonunda olan bir sahanın hafriyat döküm sahası olmasının adeta katledilmesi olduğunu belirterek, “Gümüşhane ve çevre illerinde son zamanlarda bir agresif yağış miktarı ve yağış prensibi gündemde. İlerleyen yıllarda bu hafriyat sahasının suya doyup yavaş veya hızlı bir şekilde akması çok muhtemeldir. Biran önce bu sahada hafriyat döküm çalışmalarının durdurulması, mevcut hafriyatın alınması, alınamasa dahi buranın mevcut topoğrafyaya göre rehabilite edilip yeşillendirilerek başka bir saha acil olarak bulunması gerekir” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane’de geleceğin teminatı olan gençlere ve çocuklara bu şekilde sahalar bırakılmamasına dikkat çekmek için kızıyla birlikte bu toplantıya geldiğini kaydeden Koca, “Bu saha çok güzel bir tabiat parkı, doğa harikası bir alan. Bu şekilde bir hafriyat sahası olarak katledilmemesi lazım. Yetkililerin buna mutlaka duyarlı olacağını ve önlem alacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Hastaneyi iyileştireyim derken daha çok hasta yetiştirmek adına mesire alanına, tabiat parkı ilan edilen yere döküm yapılması inanılır gibi değil”
Karşıyaka Mahallesi Muhtarı Arzu Ay ise yaşanan bu olayla birlikte Gümüşhane’nin sahipsiz olduğu kadar duyarsız olduğunu görmüş olduklarını belirterek, “Çocukluğum bu bölgede geçti. Dağın nasıl akış gösterdiğini, kayaların ne hikmetle geldiğini, evlerimize giren kayaların ara ara insanların hayatına mal olduğuna şahit olmuş insanlarız. Karşıyaka Mahallesi dağına dökülen hafriyatının hastaneyi iyileştireyim derken daha çok hasta yetiştirmek adına mesire alanına, tabiat parkı ilan edilen yere döküm yapılması inanılır gibi değil. Buna nasıl göz yumdular, nasıl imza verdiler? Araştırmadılar mı? Bunlar hiç mi düşünülmedi” dedi.
“Şuanda korkuyla evlerimize giriyoruz”
Şuanda dökülen hafriyata tahammüllerinin olmadığını ve istemediklerini vurgulayan Ay, “Hafriyatın kaldırılmasından yanayız. İmzaların geri çekilmesini istiyoruz. Belediye Başkanımızın şuan hafriyat dökümünü durdurması bizleri sevindirmiştir. Daha sonra yapılacak gelişmeleri takip edeceğiz. Bu imzaları en yüksek makamlara ileteceğiz. Yığılan kütlenin veya yapının önemli bir deformasyona, harekete ve erozyona, heyelana dayanabilmesi şartlarını koruyabilme yeteneğini ne kadar sağlayabilirsiniz? ÇED buna rapor verdi mi? Bizim güvenliğimiz ve endişelerimiz ne zaman giderilecek? Güvenliğimiz nasıl sağlanacak? Şuanda yatıp kalkıyoruz ama endişeyle yatıyoruz. Komşularımızın evlerine giren taşlar var. AFAD’dan çelik telli sistemin 10 metre aralıklarla tepeye kadar yapılarak yukarıdan gelen kayaların yavaşlatılmasını istiyoruz. İnşallah gereken tedbirler alınır. Hastaneye hasta yetiştirilmesini istemiyorum. Bizlerin sağlığı, güvenliği, yaşam alanlarımızın güvenliği çok önemli. Sahipsiz diyordum Gümüşhane’ye ama gerçekten sahipsizmiş. İnanmak istemezdim. Gümüşhane sahipsiz değil, artık yeter diyelim. Birilerinin imzalarıyla, kazançlarıyla bizlerin hayatlarını tehlikeye atmalarına izin vermeyelim” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Açıklamaya mahalle sakinleri, vatandaşlar, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları da destek verirken, imza kampanyası bir hafta boyunca Karşıyaka Mahallesi Muhtarlık Ofisi önünde devam ettirilecek.
Gümüşhane’de hafriyat sahasından boşalan kayalar yaklaşık 630 metreden yuvarlanarak kent merkezine düşmüş, olayda 2 evde hasar meydana gelirken, karayolu kenarına kadar inen kayaların kimseye vurmaması olası faciayı önlemişti.