Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı Avukat İsmail Taştan, Danıştay’ın avukatların duruşmalara başörtüsü ile girmelerine engel olan yasakla ilgili aldığı yürütmeyi durdurma kararını olumlu bulduklarını fakat bu kararın yeterli olmadığını söyledi.
Yaptığı açıklamada, kararın nihai bir karar olmadığını, mahkeme sonucunda verilecek kararın daha önemli olduğunu kaydeden Taştan, “Her şeyden önemlisi hak ve özgürlükler önündeki engellerin yasalar ile kaldırılması gerekir. En başta anayasal düzenleme yapılması uygun olacaktır.” tespitinde bulundu.
Baro olarak her zaman özgürlüklerden yana olduklarını ifade eden Taştan, özgürlükler konusunda pozitif yasaların tamamını desteklediklerini belirterek, bu konunun bir mahkeme kararıyla değil de anayasayla daha sağlam bir zemine oturtulması gerektiğini ve halkın siyasilerden beklentisinin de bu olduğunu söyledi.
Toplumun konsensüsünü sağlayan mukavele olan anayasanın vatandaşların hak ve özgürlüklerini din ve vicdan hürriyetini bir başkasının hayatına müdahale etmeyecek ölçüde genel bir düzenleme ile çözüme kavuşturması gerektiğini dile getiren Taştan, şunları söyledi: “Aksi halde muğlak değerlendirmeler uygulamanın her yöne çekilmesine sebep olacaktır. Uygulayıcının zihniyetine göre farklı uygulamalar olacaktır. Hayatın bu alanında farklı uygulamalarla toplumsal çatışma ortamına zemin hazırlanmış olacağı kanaatindeyiz. Bu nedenle bir an önce sivil anayasa hazırlanmalı hak ve özgürlükler teminat altına alınarak toplumsal barış istikrara kavuşturulmalıdır. Ayrıca tüm kamusal alanlarda da başörtüsü serbestliği sağlanmalıdır. Toplumsal barış için bu elzemdir.”
Yaptığı açıklamada, kararın nihai bir karar olmadığını, mahkeme sonucunda verilecek kararın daha önemli olduğunu kaydeden Taştan, “Her şeyden önemlisi hak ve özgürlükler önündeki engellerin yasalar ile kaldırılması gerekir. En başta anayasal düzenleme yapılması uygun olacaktır.” tespitinde bulundu.
Baro olarak her zaman özgürlüklerden yana olduklarını ifade eden Taştan, özgürlükler konusunda pozitif yasaların tamamını desteklediklerini belirterek, bu konunun bir mahkeme kararıyla değil de anayasayla daha sağlam bir zemine oturtulması gerektiğini ve halkın siyasilerden beklentisinin de bu olduğunu söyledi.
Toplumun konsensüsünü sağlayan mukavele olan anayasanın vatandaşların hak ve özgürlüklerini din ve vicdan hürriyetini bir başkasının hayatına müdahale etmeyecek ölçüde genel bir düzenleme ile çözüme kavuşturması gerektiğini dile getiren Taştan, şunları söyledi: “Aksi halde muğlak değerlendirmeler uygulamanın her yöne çekilmesine sebep olacaktır. Uygulayıcının zihniyetine göre farklı uygulamalar olacaktır. Hayatın bu alanında farklı uygulamalarla toplumsal çatışma ortamına zemin hazırlanmış olacağı kanaatindeyiz. Bu nedenle bir an önce sivil anayasa hazırlanmalı hak ve özgürlükler teminat altına alınarak toplumsal barış istikrara kavuşturulmalıdır. Ayrıca tüm kamusal alanlarda da başörtüsü serbestliği sağlanmalıdır. Toplumsal barış için bu elzemdir.”