Ramazan'da sayıları daha da artan ve vatandaşların manevi duygularını istismar eden dilencilere yönelik geçtiğimiz günlerde yayınlanan ‘Vatandaşı bezdirdiler’ başlıklı haber ses getirdi.
Haber üzerine Gümüşkoza Gazetesine açıklamalarda bulunan Gümüşhane Barosu İnsan Hakları Komisyon Başkanı Av. Abdulbaki Kaymak, Gümüşhane’ye gelen Suriyeli mültecilere devletin bütün birimlerinin yardım elini uzattığını ancak sığınmacıların bu eli hep karşılıksız bırakarak dilenmeye devam ettiklerini söyledi.
“KENDİLERİNE HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLAMAMIZA RAĞMEN DİLENMEYE DEVAM ETTİLER”
Gümüşhane’de barınan Suriyeli mülteci sayısının 38-40 civarında olduğunu ve bu sayının büyük bir kısmının Kelkit’te bulunduğunu ifade eden Kaymak, bu mültecilerin çalışarak para kazanmak yerine dilenciliği meslek edindiklerini söyledi. Kaymak, “Gümüşhane’ye gelen Suriyeli mültecilere, mensubu olduğum Baro ve çeşitli siyasi parti teşkilatları, sivil toplum kuruluşları, belediye ve devletimizin bütün birimleri yardım elini uzatmış ancak; sığınmacılar bu eli hep karşılıksız bırakmıştır. İnsanlığın gereği olarak dışarıda kalmış müşkül durumda bulunan, küçük çocuklarına bez, süt alamayan sığınmacılara baro olarak yardım eli uzatmak istedik. Kendilerine ev tahsis edip bir ev için gereken bütün eşyaları temin ederek bir yuva sahibi olmalarını sağladık. Kendilerine çalışabilecekleri çeşitli iş kollarında işler bulduk. Sunulan bütün bu imkanlara karşılık kendilerinden dilencilik yapmadan yaşamalarını istedik. Ancak kısa bir zaman sonra tahsis ettiğimiz evleri boşaltıp başlarını sokacak viraneler bulup küçücük çocuklarının sağlıklarını tehlikeye atma pahasına dilenciliğe başladılar” dedi.
“GÜMÜŞHANE HALKININ VİCDANİ İSTİSMAR EDEN SURİYELİ DİLENCİLERE KESİNLİKLE PARA VERİLMEMELİDİR”
İçinde bulunduğumuz bu mübarek ayda Gümüşhane halkının vicdani duygularını maddi gelire dökmeye başlayan Suriyeli dilencilere kesinlikle para verilmemesi gerektiğinin altını çizen Kaymak, “Gümüşhane’ye ilk defa mülteci gelmiyor. Daha önce Afganlı, Somalili ve başka uyruktan mülteciler de geldi. Bu kimseler el açmadılar, kolaycılığa kaçıp da dünyanın en kolay mesleği olan dilenciliği tercih etmediler. Çalışarak ekmek paralarını kazandılar. Bir kısmı halen daha şehrimizde yaşayıp çeşitli yerlerde çalışmaktadır” diye konuştu.
Suriye’den gelen bu kimselerin ihtiyaç sahibi olduğu için dilenmediklerini, Suriye’de de dilencilik yaparak para topladıklarını belirten Kaymak, “Yaş ortalamaları 25–30 olan, sağlık açısından hiçbir sıkıntısı olmayan dilencilere yardım yapmak, hayır yapmayı anlamsız kılıp, insanları tembelliğe sevk etmekten ve emeğiyle çalışan insanların emeğine saygısızlık yapmaktan başka bir işe yaramamaktadır” ifadelerini kullandı.
“DEVLETİN KENDİLERİNE HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLADIĞI KAMPLARA GERİ DÖNMELİLER”
Kaldıkları kamplardan dilenmek için Gümüşhane’ye gelen Suriyelilerin vatandaşların vicdani duygularıyla oynamalarına müsaade etmeyip en kısa zamanda devletin kendilerine tahsis etmiş olduğu ve her türlü imkanı sağladığı kamplara geri dönüşlerinin sağlanması için hareket edilmesi gerektiğini kaydeden Kaymak, “Bu durum her şeyden önce kendileri içinde gerekmektedir. Her birinin ortalama 2 – 3 tane küçük çocuğu bulunmakta ve bu çocuklar şu an çok sağlıksız ortamlarda yaşamaktadırlar” diye konuştu.
İlgili haber:
Dilenciler vatandaşı bezdirdi
Haber üzerine Gümüşkoza Gazetesine açıklamalarda bulunan Gümüşhane Barosu İnsan Hakları Komisyon Başkanı Av. Abdulbaki Kaymak, Gümüşhane’ye gelen Suriyeli mültecilere devletin bütün birimlerinin yardım elini uzattığını ancak sığınmacıların bu eli hep karşılıksız bırakarak dilenmeye devam ettiklerini söyledi.
“KENDİLERİNE HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLAMAMIZA RAĞMEN DİLENMEYE DEVAM ETTİLER”
Gümüşhane’de barınan Suriyeli mülteci sayısının 38-40 civarında olduğunu ve bu sayının büyük bir kısmının Kelkit’te bulunduğunu ifade eden Kaymak, bu mültecilerin çalışarak para kazanmak yerine dilenciliği meslek edindiklerini söyledi. Kaymak, “Gümüşhane’ye gelen Suriyeli mültecilere, mensubu olduğum Baro ve çeşitli siyasi parti teşkilatları, sivil toplum kuruluşları, belediye ve devletimizin bütün birimleri yardım elini uzatmış ancak; sığınmacılar bu eli hep karşılıksız bırakmıştır. İnsanlığın gereği olarak dışarıda kalmış müşkül durumda bulunan, küçük çocuklarına bez, süt alamayan sığınmacılara baro olarak yardım eli uzatmak istedik. Kendilerine ev tahsis edip bir ev için gereken bütün eşyaları temin ederek bir yuva sahibi olmalarını sağladık. Kendilerine çalışabilecekleri çeşitli iş kollarında işler bulduk. Sunulan bütün bu imkanlara karşılık kendilerinden dilencilik yapmadan yaşamalarını istedik. Ancak kısa bir zaman sonra tahsis ettiğimiz evleri boşaltıp başlarını sokacak viraneler bulup küçücük çocuklarının sağlıklarını tehlikeye atma pahasına dilenciliğe başladılar” dedi.
“GÜMÜŞHANE HALKININ VİCDANİ İSTİSMAR EDEN SURİYELİ DİLENCİLERE KESİNLİKLE PARA VERİLMEMELİDİR”
İçinde bulunduğumuz bu mübarek ayda Gümüşhane halkının vicdani duygularını maddi gelire dökmeye başlayan Suriyeli dilencilere kesinlikle para verilmemesi gerektiğinin altını çizen Kaymak, “Gümüşhane’ye ilk defa mülteci gelmiyor. Daha önce Afganlı, Somalili ve başka uyruktan mülteciler de geldi. Bu kimseler el açmadılar, kolaycılığa kaçıp da dünyanın en kolay mesleği olan dilenciliği tercih etmediler. Çalışarak ekmek paralarını kazandılar. Bir kısmı halen daha şehrimizde yaşayıp çeşitli yerlerde çalışmaktadır” diye konuştu.
Suriye’den gelen bu kimselerin ihtiyaç sahibi olduğu için dilenmediklerini, Suriye’de de dilencilik yaparak para topladıklarını belirten Kaymak, “Yaş ortalamaları 25–30 olan, sağlık açısından hiçbir sıkıntısı olmayan dilencilere yardım yapmak, hayır yapmayı anlamsız kılıp, insanları tembelliğe sevk etmekten ve emeğiyle çalışan insanların emeğine saygısızlık yapmaktan başka bir işe yaramamaktadır” ifadelerini kullandı.
“DEVLETİN KENDİLERİNE HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLADIĞI KAMPLARA GERİ DÖNMELİLER”
Kaldıkları kamplardan dilenmek için Gümüşhane’ye gelen Suriyelilerin vatandaşların vicdani duygularıyla oynamalarına müsaade etmeyip en kısa zamanda devletin kendilerine tahsis etmiş olduğu ve her türlü imkanı sağladığı kamplara geri dönüşlerinin sağlanması için hareket edilmesi gerektiğini kaydeden Kaymak, “Bu durum her şeyden önce kendileri içinde gerekmektedir. Her birinin ortalama 2 – 3 tane küçük çocuğu bulunmakta ve bu çocuklar şu an çok sağlıksız ortamlarda yaşamaktadırlar” diye konuştu.
İlgili haber:
Dilenciler vatandaşı bezdirdi