Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç Gümüşhane'de

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, spor alanlarındaki şiddetin sona erdirilmesi için çalışmalarının sürdüğünü belirterek “En kısa sürede kameralı güvenlik sistemine geçildiğinde, elektronik bilet uygulaması da başladığında, 6222 sayılı kanunun uygulanması ile ilgili savcılık makamlarının özeni ve dikkati de bu konuyla bütünleştiğinde ben spor alanlarındaki şiddet olaylarının tamama yakın diyebileceğimiz bir şekilde sonlandırılacağına inanıyorum” dedi. 

Bir dizi açılış ve incelemelerde bulunmak üzere dün akşam Gümüşhane’ye gelen Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sabah saatlerinde Gümüşhane Üniversitesi’nde eğitim gören ve Yurt-Kur’a bağlı yurtlarda kalan öğrencilerle Yurt-Kur kantininde kahvaltı yaptı.

Kahvaltı sonrası beraberinde Milletvekilleri Doç. Dr. Kemalettin Aydın ve Feramuz Üstün, Belediye Başkanı Mustafa Canlı, AK Parti İl Başkanı Ercan Çimen, bürokrat ve siyasetçilerle Vali Dr. Yusuf Mayda’yı makamında ziyaret eden Bakan Kılıç, Valilik Şeref defterini imzaladı.

Vali Dr. Yusuf Mayda’nın brifingi ve Osmanlı döneminde Gümüşhane’de basılan paraları simgeleyen plaket takdiminin ardından açıklamalarda bulunan Bakan Kılıç, Bakanlığına ait yatırımları sıraladı. Gümüşhane’de yarı olimpik yüzme havuzu ve gençlik merkezi inşaatlarının yatırım programına alındığını ifade eden Bakan Kılıç, daha sonra basın mensuplarının gündemli ilgili sorularını cevaplandırdı.

Bir gazetecinin, “Sporda şiddet son haftalarda Kayseri-Fenerbahçe maçında olduğu gibi gündeme gelebiliyor. Bu kapsamda her yerde 6222 sayılı kanun uygulanabiliyor mu?” sorusunu cevaplandıran Bakan Kılıç, kanunla ilgili yönetmeliğin hazırlandığını ve birkaç gün içerisinde yayınlanacağını söyledi. Bakan Suat Kılıç “6222 sayılı kanunu uygulama noktasında Cumhuriyet Başsavcılıklarının çok dikkatli bir özeni var. 6222’nin uygulanmasına yönelik olarak tüm illerdeki Cumhuriyet Başsavcılarımızın gösterdiği özeni ben yürekten kutluyorum, tebrik ediyorum. 6222’nin uygulanması konusunda diğer tüm kanunlardaki uygulamalarda olduğu gibi hakimler ve savcılar yüksek kurulunun da çok hassas bir özenle hareket ettiğini farkındayız. Belki bu konuda kanuna adaptasyon hem hukuk insanlarının hem spor taraftarlarını, kulüplerin, sporcuların kanuna adaptasyon süreci ile ilgili belki biraz daha zamana ihtiyacı olacak. 6222 sayılı kanun içerdiği yaptırımlar itibariyle Türkiye’de spor alanlarındaki şiddeti, ırkçı söylemleri, çirkin slogan ve küfürlü tezahüratları ortadan kaldırmak için gereken bütün unsurları bünyesinde barındıran bir kanundur. 6222 uygulandıkça yeni bir yasaya bu konuda ihtiyaç olmayacaktır. Önümüzdeki günler bazı televizyon programları ile ilgili Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun da daha özenli ve daha dikkatli kontrollerini yoğunlaştıracağı bir dönem olacak. Bunu ben RTÜK ile yaptığımız görüşmelerden anlayabiliyorum. Dolayısı ile futbolda şiddet, spor salonlarında şiddet, futbol nedeniyle futbol dışı branşlara voleybol, basketbol gibi branşlara taşan şiddet olayları ve çirkin hadiseler tümüyle ortadan kalkacaksa burada hep birlikte hareket etmek zorundayız” diye konuştu.

Bakanlık, Spor Genel Müdürlüğü, Spor Kulüpleri, Türkiye Futbol Federasyonu, Basketbol, Voleybol ve diğer federasyonlar, kolluk kuvvetleri, Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Cumhuriyet Başsavcılarının bilgisi dahilinde illerde sporla ilgili olaylara yoğunlaştırılan savcıların sporda şiddetin üzerine özenle gittiğini kaydeden Kılıç “Bu kurumların özeni entegre bir özen olarak devam ettikçe bu hadiselerin kökü kazınacak. Başsavcılık makamları ve Başsavcılıklarca görevlendirilen spor savcılıklarının 6222’nin uygulanması konusundaki özen ve hassasiyetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bu konudaki yönetmeliğimizin imzaları Bakanlar Kurulunda tamamlandı. Birkaç gün içinde yönetmelik de çıkacak. Yani kanunun şu unsurunu nasıl uygulayacağımızdan haberimiz yoktu diyenlerin artık yönetmelik de ellerinde olacak. Kanun kanun olarak yeterli ama uygulama detayları için biz yönetmeliğimizi de hazırladık ve çıkardık. Dolayısıyla artık bunun dışında geriye hiçbir mazeret kalmamış oluyor. Sadece bize intikal eden şöyle bir konu var. Yönetmelik bu sorunu ortadan kaldıracaktır diye düşünüyorum. Farklı illerde 6222’yi uygulama hassasiyetinde bir takım farklılıklar oluşabiliyor” dedi.

“SAVCILIK MAKAMLARININ TAKDİRİNE SAYGI DUYMAK LAZIM”

“Benzer nitelikteki bir sloganın herhangi bir ilde kovuşturma-soruşturma gereği yapılabilirken, başka bir ilde kovuşturma-soruşturma gereği yapılmasına lüzum hissedilmeyebiliyor” diyen Kılıç “Bu durum bizim takdirimizde olan bir durum değil. Bu tamamen savcılık makamlarının takdirinde olan bir konu. Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise ki öyledir. Hukuk devletinde kuvvetler ayrılığı varsa ki öyledir, kuvvetler ayrılığı için de yargı bağımsızsa ki öyledir, o zaman savcılık makamlarının takdirine de saygı duymak lazım. Ama ben bu uygulamadaki birliğin ve dengenin zaman içinde daha yerli yerine oturacağı kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

Kameralı güvenlik sistemi ve elektronik bilet uygulaması ile ilgili de konuşan Bakan Kılıç “Kameralı güvenlik sistemi ve elektronik bilet uygulaması konusu Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) sorumluluğuna kanunla verilmiş olan bir konudur. Futbol alanlarında TFF kanunla kendisine verilmiş olan bu görevin gereklerini harfiyen ve hızlıca yerine getirecektir. Bu cümlemi hiç kimse özerkliğe müdahale olarak adlandırılamaz. Çünkü 6222 sayılı kanun spor alanlarında kameralı güvenlik sistemine geçileceğini ve elektronik bilet uygulamasının başlatılacağını amir bir hüküm olarak içermektedir. Kanunun son cümlesi bu kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür olduğuna göre ve Bakanlar Kurulu adına bu kanunu yürütmekle görevli olan Bakanlık Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğuna göre, TFF’ye bu konuda hatırlatmalarda bulunmak yetki ve görevimizdir. Bu doğrultuda TFF’ye biz resmi bir yazı ile de durumu ilettik. Kameralı güvenlik sistemi ve elektronik bilet uygulamasına geçişle ilgili süre hızla daralıyor. Kanuna göre bu sezon geçilmesi lazımdı. Hazır olamadıklarını, önceki federasyonunun bu konuda çalışma yürütmediğini, bundan dolayı hazırlık yapamayacaklarını ifade ettiler. Kanunu değiştirdik, süreyi uzattık. Yeni bir uzatma asla olmayacak. Bir öteleme, erteleme kesinlikle söz konusu bile edilmeyecek. Dolayısıyla biz bunu içeren yazımızı TFF’ye gönderdik. En kısa sürede kameralı güvenlik sistemine de geçildiğinde, elektronik bilet uygulaması da başladığında, 6222 sayılı kanunun uygulanması ile ilgili savcılık makamlarının özeni ve dikkati de bu konuyla bütünleştiğinde ben spor alanlarındaki şiddet olaylarının tamama yakın diyebileceğimiz bir şekilde sonlandırılacağına inanıyorum. Çünkü orada seyirden men cezası var, hapis cezası, para cezası var. Taşkınlık yapan bir taraftar, holiganlık yapan bir grup, kanun uygulandığında bir sonraki maçta herkes tribünlere giderken kanun nedeniyle seyirden men cezası alan taraftar karakola gidip imza atmak zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.

“FORMULA 1 GÜNDEMİMİZDE YOK”

Bir gazetecinin “Formula 1 yarışlarının Türkiye’ye yeniden gelmesi noktasında yaşanan gelişmeleri aktarması ve Hükümetin bu konuda ki kararı nedir?” sorusunu cevaplandıran Kılıç, “Formula 1’in Türkiye’ye gelişi ile ilgili Hükümet’in gündeminde bir konu yok. Bu konu tamamen artık bir özel sektör konusudur. Bu konu başlangıcında da bir özel sektör konusuydu ama Formula 1 konusunda bir alışkanlığın oluşması için, deyim yerindeyse seyir zevki olanların ayağını yarış pistlerine alıştırmak için devletin o konuda yaptığı bir fedakarlık vardı. 5 yıl boyunca hükümetimiz senede 13,5 milyon dolar Formula 1 organizasyonuna isim hakkı bedeli ödedi. Buna mukabil tüm gelirler de organizasyon tarafından alındı. Yani devlet bu işten hiçbir kazancı olmadığı halde 5 yıl boyunca yıllık 13,5 milyon dolarlık ödemeler yaptı. Şuan benim takip edebildiğim kadarıyla İstanbul Ticaret Odası kendi kullanımlarında olan, tümüyle tasarruf hakkına sahip oldukları bu pisti bir özel sektör işletmesine kiralamış durumda. Dolayısıyla bu özel sektör işletmesi arzu ederse Formula 1’i getirebilir, getirebilecektir. Ama özel sektör işletmesinin Formula 1’i getirebilmesi için kendilerine teklif edilen isim hakkı bedelini bizim ödememiz gibi bir düşüncemiz söz konusu değil” dedi.

“HAK ARAYIŞININ MUHATABI OLARAK SİYASET KURUMU GÖSTERİLMEMELİ”

2010-2011 sezonu sonrası yaşanan şike iddiaları ve Trabzonspor’un verilmeyen kupası ile ilgili soru üzerine ise Bakan Suat Kılıç, şunları söyledi:   “Gençlik ve Spor Bakanlığı kupanın adresini yada sahibi belirleme makamı değil. Bu konudaki makamlar bellidir. Yargıya intikal eden konular çerçevesinde muhatabı yargıdır, yargıya intikal etmeyen talimatnameler çerçevesinde değerlendirilmesi gereken hususlarda ise muhatabı TFF’dir. Bu konu siyasal kararlarla yönetilebilecek bir konu değil. Bu konuda siyasi bir kararla kupa sizin ya da değil deme şansına sahip değiliz. Bu şansa sahip olmadığımızı da konunun bütün muhatapları zaten biliyor. Trabzonspor’un hak arayışı konusuna gelince. Bu konuda değişik defalarda değişik sorulara muhatap olduk. Her zaman her zeminde söylediğim şu olmuştur, gene aynı şeyi söylüyorum: Trabzonspor bu konuda bir hak iddiasında ise elbette ki hak iddiasında olanın hukuk çerçevesinde ve hukuki süreçleri çalıştırarak hakkını takip etmesi en doğal hakkıdır. Hiç kimse bir diğerinin hak arayışından rahatsızlık duymamalı. Ama hiçbir hak arayışının muhatabı olarak siyaset kurumu gösterilmemeli. Bu denge doğru kurulduğu taktirde bütün süreçler rayında işlemeye devam edecektir.”

Bakan Suat Kılıç, açıklamalarının ardından Valilik’ten ayrılarak AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.