Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Engin Doğru, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Köprülü, gazete sahipleri, çalışanları ve ulusal haber ajanslarının temsilcilerinin katılımıyla Tarihi Balyemez Konağında gerçekleştirilen etkinlikte Vali Tanrısever göreve başladığı günden sonra en çok dikkatini çeken şeyin Gümüşhane insanının sıcakkanlılığı, samimiyeti ve temiz kalpliliği olduğunu, gelir gelmez insanların kısa bir sürede kendisini bağrına bastığını, uzun zamandır sanki buradaymış gibi ilişkiler kurduklarını söyledi.
“Genel itibariyle turizme ve madenciliğe odaklanacağız”
İlçe ziyaretlerini tamamladığını, şehrin tarihi ve turistik alanlarının büyük bir kısmında incelemelerde bulunduğunu hatırlatan Vali Tanrısever, “Geldiğim günden beri Gümüşhane halkı ve herkes turizmden bahsetti. Gümüşhane’yi kalkındırırsa turizm kalkındırır şeklinde söylemler var. Bunun çok doğru olduğunu ifade edebilirim ama madencilik sektörünün de yabana atılmaması gerektiğini, Gümüşhane’nin il olmasının, bu coğrafyaya insanların yerleşmesinin yegane sebebinin de madenler olduğunu hatırlatayım. Madencilik sektörünü biraz canlandırmamız gerekiyor. Yeni maden sahaları açarak işletmenlerin buraya getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yönde de ciddi girişimlerimiz olacak yakında” dedi.
“Türkiye'de ikinci bir Göbeklitepe Satala’da yatıyor”
İlçe ziyaretleriyle ilgili notları basın mensuplarına anlatan Vali Tanrısever, Özellikle Kelkit ilçesinin Sadak köyü sınırlarındaki Satala Antik Kentiyle ilgili “Burası ortaya çıkarsa Göbeklitepe tüm dünyada meşhur olması gibi Türkiye'de ikinci bir Göbeklitepe Satala’da yatıyor. Valilik imkanlarıyla yapılamayacak kadar değerli bir hazine yatıyor orada. Çok ciddi bir hazine orada yatıyor. Kelkit'teki en önemli işimiz oradaki kazıların güçlü bir şekilde devam etmesi için biliyorsunuz bir takım çözüm önerileri var. Önemli iş adamlarımızdan birinin davet edilmesi söz konusu. Bu yönde de girişimlerimiz var” diye konuştu.
Zigana Tünelinin Gümüşhane’de Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı olduğunu ve hatta Gümüşhane’nin Kızıl Elması olduğunu hatırlatan Vali Tanrısever, Köse’deki havalimanının Gümüşhane’ye Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci yatırımı olduğunu hatırlatarak birden fazla bağlantı yolunun yapılması için girişimlerde bulunduklarını ve konunun takipçisi olduklarını söyledi.
Gümüşhane’de nereye bakılırsa bir hazinenin yattığını bir güzellik olduğunu bir dünya harikası olduğunu aktaran Vali Tanrısever, Kürtün ilçesinde de Örümcek Ormanlarının o güzelliği bozmadan, çok fazla müdahale etmeden bazı çalışmalar yapılabileceğini ifade etti.
Şiran’da Tomara Şelalesi ve Araköy kaya mezarları, Torul'da Karaca Mağarası, Limni Gölü, Zigana dağlarından bahseden Vali Tanrısever, Limni Gölü ile Karaca Mağarası arasındaki yolun bir şekilde yapılması gerektiğine vurgu yaparak, Karaca'dan sonra ikinci olarak Arılı Mağarasının da bir hazine olduğunu ve orasının da yatırım yapılmayı beklediğini belirtti.
“Süleymaniye'de taş mağazalarda gümüşle ilgili satış noktaları oluşturmak istiyoruz”
İlçelerin ardından il merkezindeki turizm potansiyelinden de bahseden Vali Tanrısever, “Süleymaniye, Rumların, Ermenilerin ve Müslümanların bir arada yaşadığı Anadolu coğrafyasında örnek kültürel hayatın olduğu bir yer. Hem o bölgedeki madenlerin kapanması hem de bazı siyasi gelişmelerin olmasıyla o bölge terk edilmiş. Orada uygulama oteli yapılmış, Belediyenin yapmış olduğu konak ve hamam inşaatı var. Bu konağın işletimi konusunda belediye başkanımızla görüşüyoruz. Ortak ve akıl üzerinde bir fikir bulacağız inşallah. Onun üstünde Sarı Mektep var. Orayı Gümüşhane’nin kent hafıza merkezi olarak düşünüyoruz. Canca Kalesiyle ilgili bir proje yapılmış. Kasım ayında koruma kuruluna sunulacak. Bahardan itibaren de orada o kaleyi vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Özellikle Süleymaniye Mahallesindeki tesislerin işletmesini o bölgede yaşayan vatandaşlara verelim istiyoruz. Bizim anlayışımız şu şekilde olacak. Biz restorasyonu yapacağız ondan sonra işletmeyi özel sektöre devredeceğiz. Biz kamu olarak işletme tarafında olmayı düşünmüyoruz. Çünkü bizim işimiz hizmet etmek, işletmek profesyonellerin işi. Ayrıca Süleymaniye'de taş mağazalar var. Onlardan birkaç tanesini restorasyonunu yapıp gümüşle ilgili satış noktaları oluşturmak istiyoruz. Şehrin adı Gümüşhane olduğu için gümüşü biraz daha ön plana çıkartmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“Gümüşhane’ye önce kendi insanımızı getirmemiz gerekiyor”
Gümüşhane’de esnaf ziyaretlerinde “Yazlıkçılar ayaklarını çekince işler durdu” cümlesini çok duyduğunu ifade eden Vali Tanrısever, “Gümüşhane dışında yaşayan hemşerilerimizin bazılarının serzenişlerini işittim. Gümüşhane'ye geleceğiz, köyümüze ev yapacağız, yurt yapacağız ama yerimiz yok. Parayla satın almak istiyoruz ama yerimiz yok şeklinde. O yüzden dün Kaymakamlarımız, İl Özel İdaremiz ve Çevre ve Şehircilik müdürümüzle bir araya geldik. Talep eden köylerde gerek köy yerleşim alanlarının belirlenmesi gerekse köylerde imar yapılacak alanların belirlenmesi konusunda bir çalışma yapacaklar. Gümüşhaneli olup, kökenleri burada olup köyünde yer yapmak isteyen, ev yapmak isteyen vatandaşlarımıza yer yapabilecekleri alanları çıkartacağız. Bunları mevcut köy yapısı içerisinde derli toplu, planlı, programlı, altyapısı tamamlanmış, yolu, içme suyu, kanalizasyonu bitmiş alanlarda yapılması için gereken tüm gayreti göstermemiz gerekiyor. Gümüşhane’ye yurt dışını bırakın önce bizim kendi insanımızı getirmemiz gerekiyor. Kendi insanımızın İstanbul'da, Ankara'da özellikle buradan göçüp gitmiş gitmek zorunda kalmış üçüncü kuşağın, dördüncü kuşağın Gümüşhane kültür kaynağından su içmesi gerektiğine inanıyorum. Böylece ülkeye de büyük bir hizmet olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Doğa en büyük önceliğimiz olacak”
Harşit Çayına kent merkezinden yukarıda bulunan bazı köylerin kanalizasyonlarının karışması nedeniyle çok büyük bir projeyle kanalizasyonların karışmasını engelleyip Belediye’nin yaptığı arıtma tesisine kadar Harşit Çayının eski güzelliğine, doğallığına, kavuşması için hem kanalizasyon hem de evsel atıkların atılmaması için bir çalışma başlattıklarını ifade eden Vali Tanrısever, “Bazı şeyleri yaparken doğa en büyük önceliğimiz olacak. Bizim aldığımız miras, atalarımızdan aldığımız mirası çocuklarımıza düzgün, tertemiz, hatta aldığımızdan daha da iyi bir şekilde devretmemiz gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Toplantı Vali Tanrısever’in gazetecilerin sorularını cevaplandırmasının ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.