Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ilahiyat bölümü öğrenci temsilciliği tarafından üniversite öğrencilerine yönelik ‘Mevlana’yı anlamak’ konulu konferans düzenlendi.
Mühendislik Fakültesi Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gösterilen konferansa konuşmacı olarak Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Zafer Erginli konuşmacı olarak katıldı.
İlahiyat fakültesi öğrencilerinden Yusuf Çakır’ın Kur’an tilavetiyle başlayan programda İlahiyat Fakültesi İlahiyat Bölümü öğrenci temsilcisi Recep Birinci ve Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Doç.Dr. Selami Şimşek birer selamlama konuşması yaptı.
Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Zafer Erginli, konuşmasına Hz. Mevlana’nın mesnevisinin ilk 18 beytini okuyarak başladı. Hz.Mevlana’nın mesnevisinde ney’den neden bahsettiğini ve ney ile neler anlatmak istediğini sorgulayan Erginli, Mevlana’nın mesnevisinde konu edilen ney ile asıl anlatmak istediği şeyin ‘kamil insan’ olduğunu söyledi.
“İNSAN HER NE İCAT ETMİŞ İSE BUNU KENDİSİNE BENZETMEYE ÇALIŞMIŞTIR”
Mevlana’nın mesnevisindeki ilk 18 beytinde kamil insan olmak için geçilecek evrelerden bahsettiğini vurgulayan Erginli, “Bunun için yapılması gerekenler özetlenir. İnsan her ne icat etmiş ise bunu kendisine benzetmeye çalışmıştır. Yani model yine insanın kendisidir. Ney’i icat eden de insanın kendisidir ve bu yüzden ney’i de kendisine benzetmeye çalışmıştır. İşte Mevlana’nın mesnevisinde ney’den bahsedilmesi de bu yüzdendir. Yani insan olmadan nasıl ney kendi kendine ötüp çalamazsa kamil insanı da ney misali harekete geçiren Allah’tır. Yani kamil insanın sözleri doğrudan Allah’ın sözleridir. Marifetullaha ermek, yani Allah’ı bilmek ve tanımak ancak kamil insan olmakla mümkündür.” dedi.
“HAZİNE SANDIĞININ ÜZERİNDE OTURUP BATIDAN İRFAN DİLENİYORUZ”
Erginli, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler keşke Mevlana’yı hakkıyla tanıyabilsek. Önce yaşayarak sonra araştırarak ancak bunu gerçekleştirebiliriz. Elimizde nice değerler var ama biz bunların kıymetini bilmiyoruz. Evinin altında hazine varken hazinenin üstünde oturuyorken, Bağdat’tan Mısır’a hazine bulmaya giden bir derviş misali bizler kendi değerlerimiz dururken bizden ilim alarak gelişmiş batıdan ilim dileniyoruz. Hazine sandığının üzerinde oturup batıdan irfan dileniyoruz. Kendi ilim irfan müesseselerimizi harekete geçirmiyoruz. Kendi ilim hazinelerimizi realite haline getirmiyoruz başkalarından öğrenmeye çalışıyoruz. İşte tam da Mevlana’nın mesnevisinde anlattığı Bağdatlı dervişin durumuna düşüyoruz. İşte bizler mirasyediler gibi olmayacağız. Değerlerimizi fark edip istifade edeceğiz. İnanıyorum ki bu koltuklarda oturan insanlardan gelecekte hazinelerimizin kıymetini anlayacak ve insanlara anlatacak kadrolar çıkacaktır.”
Mühendislik Fakültesi Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gösterilen konferansa konuşmacı olarak Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Zafer Erginli konuşmacı olarak katıldı.
İlahiyat fakültesi öğrencilerinden Yusuf Çakır’ın Kur’an tilavetiyle başlayan programda İlahiyat Fakültesi İlahiyat Bölümü öğrenci temsilcisi Recep Birinci ve Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Doç.Dr. Selami Şimşek birer selamlama konuşması yaptı.
Daha sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Zafer Erginli, konuşmasına Hz. Mevlana’nın mesnevisinin ilk 18 beytini okuyarak başladı. Hz.Mevlana’nın mesnevisinde ney’den neden bahsettiğini ve ney ile neler anlatmak istediğini sorgulayan Erginli, Mevlana’nın mesnevisinde konu edilen ney ile asıl anlatmak istediği şeyin ‘kamil insan’ olduğunu söyledi.
“İNSAN HER NE İCAT ETMİŞ İSE BUNU KENDİSİNE BENZETMEYE ÇALIŞMIŞTIR”
Mevlana’nın mesnevisindeki ilk 18 beytinde kamil insan olmak için geçilecek evrelerden bahsettiğini vurgulayan Erginli, “Bunun için yapılması gerekenler özetlenir. İnsan her ne icat etmiş ise bunu kendisine benzetmeye çalışmıştır. Yani model yine insanın kendisidir. Ney’i icat eden de insanın kendisidir ve bu yüzden ney’i de kendisine benzetmeye çalışmıştır. İşte Mevlana’nın mesnevisinde ney’den bahsedilmesi de bu yüzdendir. Yani insan olmadan nasıl ney kendi kendine ötüp çalamazsa kamil insanı da ney misali harekete geçiren Allah’tır. Yani kamil insanın sözleri doğrudan Allah’ın sözleridir. Marifetullaha ermek, yani Allah’ı bilmek ve tanımak ancak kamil insan olmakla mümkündür.” dedi.
“HAZİNE SANDIĞININ ÜZERİNDE OTURUP BATIDAN İRFAN DİLENİYORUZ”
Erginli, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler keşke Mevlana’yı hakkıyla tanıyabilsek. Önce yaşayarak sonra araştırarak ancak bunu gerçekleştirebiliriz. Elimizde nice değerler var ama biz bunların kıymetini bilmiyoruz. Evinin altında hazine varken hazinenin üstünde oturuyorken, Bağdat’tan Mısır’a hazine bulmaya giden bir derviş misali bizler kendi değerlerimiz dururken bizden ilim alarak gelişmiş batıdan ilim dileniyoruz. Hazine sandığının üzerinde oturup batıdan irfan dileniyoruz. Kendi ilim irfan müesseselerimizi harekete geçirmiyoruz. Kendi ilim hazinelerimizi realite haline getirmiyoruz başkalarından öğrenmeye çalışıyoruz. İşte tam da Mevlana’nın mesnevisinde anlattığı Bağdatlı dervişin durumuna düşüyoruz. İşte bizler mirasyediler gibi olmayacağız. Değerlerimizi fark edip istifade edeceğiz. İnanıyorum ki bu koltuklarda oturan insanlardan gelecekte hazinelerimizin kıymetini anlayacak ve insanlara anlatacak kadrolar çıkacaktır.”