TEMA Vakfı Gümüşhane İl Temsilcisi Yusuf Oral, jeolojik olarak özel bir yapısı olan Gümüşhane’nin vahşi madenciliğin gözdesi haline geldiğini öne sürdü.
Yaptığı açıklamada TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilciliği olarak şehrin bütün çevre olayları ile yakından ilgilendiklerini ve çözüm noktasında hassasiyet gösterdiklerini belirten Oral, madencilik sektörünün geçtiğimiz 10 yıl içerisinde şehrin ekosistemini olumsuz yönde etkilediğini ve bu etkinin bugünlerde gözle görülür seviyelere ulaştığını söyledi.
Mevcut madencilik faaliyetlerinin dışında onlarcasının daha planlandığını ve delik deşik edilen dağlarda yeni rezervler aranmaya devam edildiğini dile getiren Oral, bu sektöre Gümüşhane halkının dur demesinin şehrin geleceği noktasında göstereceği en büyük erdemlik olacağını öne sürdü.
Gümüşhane’de, gurbette, yurtdışında yaşayan tüm Gümüşhanelilere seslenerek “Gümüşhane çok büyük tehlike altındadır” diyen Oral, “Dışarıdan bakıldığında İstihdam kaynağı olarak görülen bu sektör, şehrimizin geleceğini bitirmekle beraber insanlarımızın sağlığını da olumsuz yönde etkileyecektir. İnsanları köylerinden eden, insanımızın geçmişini, bu gününü, geleceğini ve en önemlisi sağlığını satın alan bu sektör kirlidir ve ilimizin bu tehlikeden en az zararla kurtulması gerekmektedir.” dedi.
Başka illerden gelen cevherlerin Gümüşhane’de işletilerek zehirin Gümüşhane’ye akıtıldığı ve endemik tür olan “Mastra Çok Gözlüsü” Kelebeğini yok eden bu sektörün ekolojinin düşmanı olduğunu belirten Oral, bu sektöre Gümüşhane halkının dur demesinin şehrin geleceği noktasında göstereceği en büyük erdemlik olacağını savundu.
Gümüşhane’de ki altın madenlerinin günde tonlarca kimyasal madde kullandığını iddia eden Oral, böylelikle geleceğin ciddi manada tehdit altında tutulduğunu belirterek, “Bu tehdit o kadar ciddi boyutlara ulaşmıştır ki ilimizin ve bölgemizin en önemli doğal miraslarından biri olan Artabel Tabiat Parkı’nın bulunduğu vadide, Kocadal köyünde bile maden arama faaliyetlerine devam edilmekte olup Artabel Tabiat Parkı tehdit altına sokulmaktadır.” dedi.
TEMA Vakfı İl Temsilciliği olarak Gümüşhane’nin ekoloji mücadelesini vereceklerini ve gelecek nesillere yaşanabilir topraklar bırakmak adına onurlu mücadelelerine devam edeceklerini belirten Oral, geçtiğimiz günlerde Karamustafa köyünde yapılan ÇED toplantısı ve bölgeyle ilgili şu bilgileri verdi: “06.03.2014 tarihinde yapılan ilimiz Karamustafa köyünde bulunan bir maden şirketine ait ikinci atık barajı Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) tanıtımında Karamustafa Köyü ve çevre köylerden gelen insanlar toplantının yapılmasına engel olmakla beraber yetkililere tepkilerini göstermişlerdir. Karamustafa Köyü sakinleri binlerce ağacın kesilerek atık barajı gövdesine gömüldüğü gerçeğini söylemesi kanımızı dondurmuş olup yine yöre sakinlerinin atık barajı dolduğu sıralarda atıkların dereye deşarj edildiğini ve yer yer baraj gövdesinde meydana gelen göçükler sonucu yine atığın dereye aktığını söylemeleri yapılan vahşetin boyutunun anlaşılmasında kafi olmuştur. Yöre sakinleri meyve ve sebzelerin çürümesi, hayvan ölümlerinin meydana gelmesinden ötürü duydukları rahatsızlıktan bahsederken madenin çevreye verdiği zarar daha da pekişmiştir. ÇED tanıtım dosyasında bulunan bilgilerin gerçekle örtüşmemesi yapılan yanlışın en önemli kanıtıdır. Dosyada mevcut maden işletmesinde üretimin olmadığından bahsedilmekte fakat yıllardır Siyanürle Altın ayrıştıran Filatasyon tesisleri çalışmakta ve üretim yapmaktadır. Yine dosyada bölgede insan yaşamı ve su kaynaklarının uzaklığı ile ilgili bilgiler mesnetsiz ve gerçeği yansıtmamaktadır. Mevcut madendeki rahatsızlık bu ölçüde iken maden şirketinin 1.5 km'lik tünelle bir başka vadiye ikinci bir atık barajının yapılmasını istemesi yeni çevre katliamının fizibilite çalışmasından öte bir şey değildir. Atık barajının yapılması planlanan vadide 562.165 m2 orman arazisi bulunmaktadır. Planlanan atık barajının 400 metre altındaki köylerin içme suyu kaynağı da hiçe sayılmakta olup köylüler tehdit altında bulunmaktadır.”
Yaptığı açıklamada TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilciliği olarak şehrin bütün çevre olayları ile yakından ilgilendiklerini ve çözüm noktasında hassasiyet gösterdiklerini belirten Oral, madencilik sektörünün geçtiğimiz 10 yıl içerisinde şehrin ekosistemini olumsuz yönde etkilediğini ve bu etkinin bugünlerde gözle görülür seviyelere ulaştığını söyledi.
Mevcut madencilik faaliyetlerinin dışında onlarcasının daha planlandığını ve delik deşik edilen dağlarda yeni rezervler aranmaya devam edildiğini dile getiren Oral, bu sektöre Gümüşhane halkının dur demesinin şehrin geleceği noktasında göstereceği en büyük erdemlik olacağını öne sürdü.
Gümüşhane’de, gurbette, yurtdışında yaşayan tüm Gümüşhanelilere seslenerek “Gümüşhane çok büyük tehlike altındadır” diyen Oral, “Dışarıdan bakıldığında İstihdam kaynağı olarak görülen bu sektör, şehrimizin geleceğini bitirmekle beraber insanlarımızın sağlığını da olumsuz yönde etkileyecektir. İnsanları köylerinden eden, insanımızın geçmişini, bu gününü, geleceğini ve en önemlisi sağlığını satın alan bu sektör kirlidir ve ilimizin bu tehlikeden en az zararla kurtulması gerekmektedir.” dedi.
Başka illerden gelen cevherlerin Gümüşhane’de işletilerek zehirin Gümüşhane’ye akıtıldığı ve endemik tür olan “Mastra Çok Gözlüsü” Kelebeğini yok eden bu sektörün ekolojinin düşmanı olduğunu belirten Oral, bu sektöre Gümüşhane halkının dur demesinin şehrin geleceği noktasında göstereceği en büyük erdemlik olacağını savundu.
Gümüşhane’de ki altın madenlerinin günde tonlarca kimyasal madde kullandığını iddia eden Oral, böylelikle geleceğin ciddi manada tehdit altında tutulduğunu belirterek, “Bu tehdit o kadar ciddi boyutlara ulaşmıştır ki ilimizin ve bölgemizin en önemli doğal miraslarından biri olan Artabel Tabiat Parkı’nın bulunduğu vadide, Kocadal köyünde bile maden arama faaliyetlerine devam edilmekte olup Artabel Tabiat Parkı tehdit altına sokulmaktadır.” dedi.
TEMA Vakfı İl Temsilciliği olarak Gümüşhane’nin ekoloji mücadelesini vereceklerini ve gelecek nesillere yaşanabilir topraklar bırakmak adına onurlu mücadelelerine devam edeceklerini belirten Oral, geçtiğimiz günlerde Karamustafa köyünde yapılan ÇED toplantısı ve bölgeyle ilgili şu bilgileri verdi: “06.03.2014 tarihinde yapılan ilimiz Karamustafa köyünde bulunan bir maden şirketine ait ikinci atık barajı Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) tanıtımında Karamustafa Köyü ve çevre köylerden gelen insanlar toplantının yapılmasına engel olmakla beraber yetkililere tepkilerini göstermişlerdir. Karamustafa Köyü sakinleri binlerce ağacın kesilerek atık barajı gövdesine gömüldüğü gerçeğini söylemesi kanımızı dondurmuş olup yine yöre sakinlerinin atık barajı dolduğu sıralarda atıkların dereye deşarj edildiğini ve yer yer baraj gövdesinde meydana gelen göçükler sonucu yine atığın dereye aktığını söylemeleri yapılan vahşetin boyutunun anlaşılmasında kafi olmuştur. Yöre sakinleri meyve ve sebzelerin çürümesi, hayvan ölümlerinin meydana gelmesinden ötürü duydukları rahatsızlıktan bahsederken madenin çevreye verdiği zarar daha da pekişmiştir. ÇED tanıtım dosyasında bulunan bilgilerin gerçekle örtüşmemesi yapılan yanlışın en önemli kanıtıdır. Dosyada mevcut maden işletmesinde üretimin olmadığından bahsedilmekte fakat yıllardır Siyanürle Altın ayrıştıran Filatasyon tesisleri çalışmakta ve üretim yapmaktadır. Yine dosyada bölgede insan yaşamı ve su kaynaklarının uzaklığı ile ilgili bilgiler mesnetsiz ve gerçeği yansıtmamaktadır. Mevcut madendeki rahatsızlık bu ölçüde iken maden şirketinin 1.5 km'lik tünelle bir başka vadiye ikinci bir atık barajının yapılmasını istemesi yeni çevre katliamının fizibilite çalışmasından öte bir şey değildir. Atık barajının yapılması planlanan vadide 562.165 m2 orman arazisi bulunmaktadır. Planlanan atık barajının 400 metre altındaki köylerin içme suyu kaynağı da hiçe sayılmakta olup köylüler tehdit altında bulunmaktadır.”