Gümüşhane İşadamları Derneği (GİAD) tarafından Karadeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (KASİF) ve Dünya Gazetesi işbirliğinde “İşbirliği, Ortaklık ve İnovasyon” konulu panel düzenlendi.
Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çok amaçlı salonda yapılan panele, KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz, Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, AK Parti İl Başkanı Ercan Çimen, KOSGEB Trabzon İl Müdürü Dr. Mehmet Turhal, KOSGEB Gümüşhane İl Müdürü Osman Güney, GİAD Başkanı Abdullah Yavuz, kurum amirleri, sivil toplum temsilcileri, işadamları ve akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Panel GİAD’ın üyesi olduğu Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu (TUSKON) ve Gümüşhane Üniversitesinin tanıtımının yapıldığı kısa bir filmi izlenerek başladı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İhsan Günaydın, dünyada her geçen gün farklı şeyler üretenlerin öne çıkabileceğini belirterek; üniversitenin sanayi ile işbirliği yapmaya hazır olan bir altyapıyı oluşturduğunu söyledi. Panelin Gümüşhane işadamlarına ayrı bir vizyon kazandıracağını ve çok yararlı olacağına değinen Rektör Günaydın, tertipleyen ve katkılarından dolayı herkese teşekkür etti.
GİAD Başkanı Abdullah Yavuz ise işletmelerin dünya piyasalarında rekabet edebilmeleri, işbirliği, güç birliği ve ortaklık faaliyetlerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi ve inovasyon konusunu daha iyi kavramak adına bu paneli düzenlediklerini söyledi.
“KAR EDİNCE BAŞARIYI KENDİMİZE, ZARAR EDİNCE FATURAYI ORTAĞA KESİYORUZ”
Türk iş dünyası olarak işbirliklerini, ortaklıkları kurmada, becermede bir sıkıntının olmadığını dikkat çeken Başkan Yavuz; “Ortaklıkların sürdürülmesi ve yaşatılmasında sorun yaşıyoruz. Kültürel değerlerimiz bizi ortak hareket etmeye, işbirlikleri yapmaya itiyor ama bunu sürdüremiyor, sonunu getiremiyoruz. Kar edince başarıyı kendimize, zarar edince faturayı ortağa kesiyor, beklentiler karşılanınca veya karşılanmayınca, kavga etmeden, kalp kırmadan ortaklık ve işbirliği sürecini devam ettirmeliyiz. Bu yaşanan sorunların çözüm yollarını hocalarımız değinecek umarım faydalı olur.” diye konuştu.
Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Kağan Kılınç’ın yönettiği panelde ilk söz alan Dünya Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt işbirliği ve Ortaklık konusunda katılımcılara bilgi verdi.
‘KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN’, ‘BİZDE ORTAKLIK OLMAZ’, ‘ORTAK ATIN BELİ EĞRİ OLUR’ GİBİ KÜLTÜREL ÖNYARGILARIMIZIN MUTLAKA KIRILMASI GEREKMEKTEDİR
Dünya ekonomisi ve iş çevrelerindeki talep ve kurallarının, faktörlerinin, karşılıklı bağımlılık ilişkilerinin, rekabet şartlarının köklü biçimde değiştiğini ifade eden Bozkurt, nüfusun hızla kent merkezlerinde toplandığını belirterek, “İstihdam tarım ve imalat kesiminden hizmet kesimine doğru kayma baş göstermiştir. Söz dağarcığımızda bulunan, ‘küçük olsun benim olsun’, ‘bizde ortaklık olmaz’, ‘ortak atın beli eğri olur’ gibi kültürel önyargılarımızın mutlaka kırılması gerekmektedir. Dünyanın gelişen ekonomileri ölçek ekonomisinin erişebilirliği ile küçük ve orta ölçekli yapının esneklik ve hızına dayanıyor. Bu nedenle kültürel ve inanç sistemimizde var olan birleşme, dayanışma, ortak iş yapma gibi özelliklerimizi öne çıkarmalıyız.” dedi.
Ortaklık ve işbirliği kurarken dikkat edilmesi gereken hususlara da konuşmasında yer veren Bozkurt, önemli maddeleri şöyle sıraladı:
1- Ortaklık kurmadan önce mutlaka daha önce ortaklık kurmuş ve başarısı olmuş en az beş kişiyle, başarılı olmuş en az iki kişiyle konuşun.
2- Ortaklığınızı mutlaka yazıya dökün, mukavele yapmadan ortaklık yapamayın, oğlunuzla bile bir yabancıyla ortaklık yapıyormuş gibi mukavele ederek ortaklık yapın.
3- Ortaklık yaparken A,B ve C diye 3 ayrı planınız olsun işler iyi giderse ne yapmalı, kötüye giderse ne yapmalı, planlandığı gibi giderse ne yapmalı gibi bütün senaryoları hesaplayarak mukavele metnine yazın. Asla ve asla işler hep iyiye gidecekmiş gibi hareket etmeyin, ortaklığın sonlandırılmasının, işin tasfiye edilmesinin de nasıl olacağını ortaklık metnine ekleyin. Çünkü işin tasfiye edilmesi de kutsaldır.
“ORTAKLIKLAR BİR MODA DEĞİL İHTİYAÇTIR”
Ortaklıkların bir moda değil ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bozkurt, Türkiye’nin bir fırsatlar ülkesi olduğunu, iyi sanayi altyapısının hepsinden önemlisi ise girişimci insan potansiyelinin bulunduğunu ve coğrafyanın erişebilirlik ve ulaşabilirlik ortamlarının her geçen gün arttığını belirterek, Gümüşhane olmak üzere yapılacak işleri sıraladı.
"COĞRAFYAMIZ DAĞLIK BAHANESİNE SIĞINAMAZSINIZ POTANSİYELLERİNİZİ İNCELEMENİZ GEREKİYOR"
“Hayvancılıkta yeni bir hamle yapabilirsiniz çevrenizde büyük sermayelerin örnekleri var. Küçükbaş hayvancılığı tekniğine uygun yaparsanız hem istihdam hem de gelir açısından saanen keçisi bir fırsattır. Ayrıca modern seracılıkta dönem başına 30 ton salatalık veya başka bir sebze üretebiliyor. Toprak gerekmiyor. Coğrafyamız dağlık bahanesine sığınamazsınız potansiyellerinizi iyi incelemeniz gerekiyor. Pestil ve Kömeyi ticaretleşme konusunda yaptığınız atağı dut, üzüm ve başka meyveleri modern meyveler yetiştirerek yaygınlaştırabilir ve derinleştirebilirsiniz. Kuantum tekniklerinin oluşturduğu çağrı merkezleri gibi coğrafya şartlarından bağımsız alanları araştırarak yörenize yeni bir nefes aldırabilirsiniz. Bölgede filizlenen organik ürünler konusunda ciddi projeler ortaya koyabilirseniz ciddi projeler alabilirsiniz. ‘Arayan belayı da bulur Mevla’yı da bulur ‘ sözlerine hitaben bizler Mevla’yı, zenginliği ve bereketi ararsak mutlaka buluruz ülkemizin bu imkânları mevcuttur.”
KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz ise yaptığı konuşmada, inovasyonun önemi özellikle inovasyon konusunda iş dünyasının üniversitelerle işbirliğinin önemli olduğunu anlattı. Tüysüz, “Bunun oluşturulabilmesi için iş dünyası, ihtiyaç duyduğu bilgiyi üniversitelerden talep edecek, üniversiteler bu ihtiyaca göre çözümler üretecek mekanizmalar oluşturacak, kamu da bu konularda köprü görevi yapacak yada yapmalıdır, KOSGEB olarak destek programlarımızı bu anlayışla tasarladık ve KOBİ’lerimizin hizmetine sunduk.” dedi.
“İŞBİRLİĞİNİN OLUŞMAMASININ ARKASINDAKİ TEMEL SIKINTI, İŞ DÜNYASININ BÖYLE BİR İHTİYACININ OLDUĞUNUN FARKINDA BİLE OLMAMASIDIR”
Dünyada küresel rekabetin parametrelerinin değiştiğini ifade eden Tüysüz, Özellikle zenginleşmenin temel kaynağı olan üretim faktörlerinin miktarının ve niteliğini artırılmasının ötesinde verimliliği artıran teknoloji ve inovasyon kavramının yeni küresel rekabetin bir parametresi olarak ele alınmasının önemini vurguladı.
Tüysüz, ülke açısından işletmeler açısından hatta üniversiteler açısından küresel rekabetin değişen mimarisini doğru algılayıp, doğru hedefler ve stratejiler ortaya koymak gerektiğini belirterek, “Üniversitelerde yapılan araştırma geliştirme çalışmalarına, reel sektörün ne kadar katkı yaptığına baktığımızda bu oran OECD ülkelerinde yüzde 5, Japonya'da yüzde 2, ABD ve İngiltere'de yüzde 6 ve Kanada'da yüzde 11, bizim ülkemizde ise henüz bir oran bulunmamaktadır. Dolayısıyla iş dünyasının bunu finanse etmek istememesinin ya da böyle bir işbirliğinin oluşmamasının arkasındaki temel sıkıntı, iş dünyasının böyle bir ihtiyacının olduğunun farkında bile olmamasıdır. İhtiyaç hissetmiyor ki iş dünyası üniversitelerden talepte bulunmuyor.” dedi.
Tüysüz, işlerinin çok, yollarının uzun ve meşakkatli olduğunu vurgulayarak, “Hepimize düşen çok önemli görevler var. Hepimizin ülkemizin gerçek ihtiyaclarını belirleme ve karşılama adına çok ciddi kafa yormamız lazım. Sayın Başbakanımız 2023'ün ardından 2071 hedeflerini telaffuz ediyor. Bunları gerçekleştirme adına üçlü sacayağının tüm taraflarına yani üniversitelere, iş dünyasına ve kamuya çok önemli görevler düşüyor.” diye konuştu.
Tüysüz daha sonra KOSGEB’in işbirliği- güçbirliği ile Ar-Ge İnovasyon destekleri hakkında bilgiler sundu.
Panel soru ve cevap şeklinde sona erdi.