Dubai’de yaşayan Türk ailelerinde misafir oldular dört gün.
Bir folklor oynadılar Dubai Amerikan Üniversitesi’nde 23 Nisan için, Allah’ım görmeniz gerekirdi salondaki rengarenk insanların halini!
İspanyol tempo tutarken, Nijeryalı davula eşlik etmeye çabalıyordu. Suriyeli gözleri dolu dolu alkışlarken, Fijili kadın Gümüşhane havası oynamaya çalışıyordu.
Yörede soloyu normalde erkekler yaparmış.
Kardelen öyle yetenekli bir kız çocuğu ki, öğretmeni ona vermiş soloyu.
Kardelen elinde kemençesi, inanılmaz bir solo yaparken, avuçlarımız şişti alkışlamaktan!
Bu minikleri yetiştiren ailelerin ve onlarla beraber Dubai’ye gelen öğretmenleri Ulvi Ergun, Hülya Bakır, Mustafa Öktem ve Saban Coşkun’un ellerinden öperim.
Değer bilen, saygılı, disiplinli, bir de üstüne tam tamına çocuksu saflıkları korunmuş, cesur ve insana sonsuz umut veren müthiş çocuklar yetiştirmişler.
Rana Kardelen Ciğer, Şebnem Alkaç, Figen Topuz, Rüveyda Aslan, Melike Can, Gürhan Çağrı Akgök, Samet Kalaycı, Enes Berat Yılmaz, Mert Eren Salantur... Her biri mucize!
Çocuklar geleceğimizdir diyoruz ya...
Öyle.
---
Haklarını tüm dünyaya duyurarak teslim etmek istediğim arkadaşlarım var çünkü.
Sultans of Dubai grubundan bir grup gönüllü kadın, dört senedir mucizeleri başarıyor Dubai’de.
Geçtiğimiz cuma, “23 Nisan Çocuk Bayramı”nı gerçekten tahmin edemeyeceğiniz boyutta bir coşkuyla kutladık Dubai Amerikan Üniversitesi’nin 900 kişilik salonunda.
200 çocuk gösteri yaptı.
Bu güzelliği organize eden kadınlar; çocuklarından, işlerinden, eşlerinden ödün vererek dört ay her türlü bürokratik ve kanuni zorluğa göğüs gerip, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı Dubai’de kutlamayı, anlatmayı ve bir gelenek haline getirmeyi başarıyorlar.
Yetmez, bir de üzerine Dubai Otizm Merkezi’ne, geçen senenin bağışını iki katına katlayıp 200 bin Dirhem, yani yaklaşık 100 bin TL bağış toplamayı başardılar.
Dubai Otizm Merkezi de, Dubai’de yaşayan Türkler adına, Sultans of Dubai gönüllüsü kadınların bu çabasını ölümsüz kılmak için yeni binalarındaki kütüphaneye “23 Nisan Çocuk Bayramı” adını vereceğini teyit etti.
Düşünebiliyor musunuz nasıl bir kalıcı mirastır bu!
Bakın, dünyanın bir ucunda gönülden yola çıkan, Atatürk ilkelerine bağlı çağdaş kadınlar yaptı bunu.
Bu kadınların özverisi, hedefe kilitlenme becerisi, çalışkanlığı ve sorunlar karşısında çözüm üretebilme hızı takdir edilmesin de ne edilsin!
Bazen espriyle karışık “Dünyayı kadınlar kurtaracak!” diyorum, artık esprisini yapmayacağım, çünkü buna yürekten inanıyorum.
Umutsuzluğa düşmeyin.
Ülkemizin yetiştirdiği, yetiştirmekte olduğu insanlara güvenin.
Aşamayacakları sorun yok.
Ben sonsuz güveniyorum.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ...