Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Avukat Akın Demir, Hocalı katliamının yakın tarihin yüz karası olaylarından olduğunu söyledi.
Ermenilerin Hocalı’da bir gecede çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce savunmasız insanı katlettiklerini kaydeden Demir, bu olayın acısının hala yüreklerde kor gibi durduğunu söyledi. Demir, açıklamasında Fransa’nın bu soykırımı görmezden gelip yüz yıl önce yaşanmış olaylar üzerinden ders vermeye kalkmasının ise başka bir trajedi olduğunu söyledi.
Bosna katliamına, Çeçen katliamına, Keşmir katliamına, Uygur katliamına, Uganda katliamına sessiz kalan dünya egemenlerinin Ermeni soykırım yasalarını tek tek çıkarmalarını anlamanın oldukça zor olduğunu dile getiren Demir, son olarak Fransa ile birlikte çoğu Avrupa ülkesi olmak üzere yaklaşık 30 devletin Ermeni soykırım yasasını kabul ettiklerini hatırlattı.
Merhum Erbakan’ın yıllarca uluslararası hukukta çifte standart uygulamalarını eleştirdiğini ve uluslararası hukukta çifte standart yerine mütekabiliyet şartını yerleştirmeye çalıştığını dile getiren Demir, “Bu anlamda uluslar arası güçlerin kendi kurumları yerine Adil ve Hak düzenin inşası için D8 hamlesini başlatmıştır. İslam Birleşmiş Milletleri, İslam Savunma Paktı, İslam Ekonomik İşbirliği gibi örgütlerle batının çifte standardını yıkmaya çalışmıştır. Batı hiçbir zaman haktan ve insanlıktan anlamamış ve anlamaz da çünkü onun medeniyet tasavvurunu Antik Yunan Felsefeleri ve Firavun anlayışları oluşturmaktadır. Bakınız Batı’nın tarihine sömürü, işgal ve yağmalamalardan başka insaniyet adına ne bulacaksınız. Bir Selahattin’in Filistin’e girişine bakın bir de Haçlıların her şeyi orda bulacaksınız. Batı Rahmetli Hocamızın da deyişi ile yalnızca güçten ve kuvvetten anlar. Sözden ve nasihatten anlamaz. Bu anlamda Hocalı katliamına Batının sesiz kalmasını varoluşsal bir problem olarak görmeliyiz. Ama bu olayın en acı tarafı ise Dağlık Karabağı savunamayan basiretsiz yönetimin bugün kendi halkının inancına, yaşamına, özgürlüklerine baskıda Firavunlara rahmet okutmasıdır. Evet, bugün Azerbaycan da Cami açmak yasak, Kuran Kursu açmak yasak , Başörtülü okumak yasak, Serbest ticaret yapmak yasak, Sosyal etkinlikler yapmak rejim açısından en büyük tehlike olarak kabul ediliyor ve yasak. Azerbaycan’ı açık büyük bir hapishaneye çeviren bu basiretsiz yönetim milli servetleri petrol ve doğalgazı ise Kapitalist Emperyalistlere peşkes çekmekten ise geri durmuyor. İktidarını koruyabilmek için milli servetleri peşkeş çeken, sinagog açan bu yönetim Hocalı katliamından daha büyük bir trajedidir.” dedi.
Ermenilerin Hocalı’da bir gecede çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce savunmasız insanı katlettiklerini kaydeden Demir, bu olayın acısının hala yüreklerde kor gibi durduğunu söyledi. Demir, açıklamasında Fransa’nın bu soykırımı görmezden gelip yüz yıl önce yaşanmış olaylar üzerinden ders vermeye kalkmasının ise başka bir trajedi olduğunu söyledi.
Bosna katliamına, Çeçen katliamına, Keşmir katliamına, Uygur katliamına, Uganda katliamına sessiz kalan dünya egemenlerinin Ermeni soykırım yasalarını tek tek çıkarmalarını anlamanın oldukça zor olduğunu dile getiren Demir, son olarak Fransa ile birlikte çoğu Avrupa ülkesi olmak üzere yaklaşık 30 devletin Ermeni soykırım yasasını kabul ettiklerini hatırlattı.
Merhum Erbakan’ın yıllarca uluslararası hukukta çifte standart uygulamalarını eleştirdiğini ve uluslararası hukukta çifte standart yerine mütekabiliyet şartını yerleştirmeye çalıştığını dile getiren Demir, “Bu anlamda uluslar arası güçlerin kendi kurumları yerine Adil ve Hak düzenin inşası için D8 hamlesini başlatmıştır. İslam Birleşmiş Milletleri, İslam Savunma Paktı, İslam Ekonomik İşbirliği gibi örgütlerle batının çifte standardını yıkmaya çalışmıştır. Batı hiçbir zaman haktan ve insanlıktan anlamamış ve anlamaz da çünkü onun medeniyet tasavvurunu Antik Yunan Felsefeleri ve Firavun anlayışları oluşturmaktadır. Bakınız Batı’nın tarihine sömürü, işgal ve yağmalamalardan başka insaniyet adına ne bulacaksınız. Bir Selahattin’in Filistin’e girişine bakın bir de Haçlıların her şeyi orda bulacaksınız. Batı Rahmetli Hocamızın da deyişi ile yalnızca güçten ve kuvvetten anlar. Sözden ve nasihatten anlamaz. Bu anlamda Hocalı katliamına Batının sesiz kalmasını varoluşsal bir problem olarak görmeliyiz. Ama bu olayın en acı tarafı ise Dağlık Karabağı savunamayan basiretsiz yönetimin bugün kendi halkının inancına, yaşamına, özgürlüklerine baskıda Firavunlara rahmet okutmasıdır. Evet, bugün Azerbaycan da Cami açmak yasak, Kuran Kursu açmak yasak , Başörtülü okumak yasak, Serbest ticaret yapmak yasak, Sosyal etkinlikler yapmak rejim açısından en büyük tehlike olarak kabul ediliyor ve yasak. Azerbaycan’ı açık büyük bir hapishaneye çeviren bu basiretsiz yönetim milli servetleri petrol ve doğalgazı ise Kapitalist Emperyalistlere peşkes çekmekten ise geri durmuyor. İktidarını koruyabilmek için milli servetleri peşkeş çeken, sinagog açan bu yönetim Hocalı katliamından daha büyük bir trajedidir.” dedi.