Gümüşhane Haberleri

İki Dershaneden Ortak Açıklama

data-auto-format="rspv" data-full-width>
Gümüşhane

Gümüşhane kent merkezinde faaliyet gösteren iki dershane, ülke genelinde gündem olan dershanelerin kapanmasıyla ilgili ortak bir açıklama yaptı.

Gümüşhane kent merkezinde faaliyet gösteren iki dershane, ülke genelinde gündem olan dershanelerin kapanmasıyla ilgili ortak bir açıklama yaptı.

FEM Dershanesi Müdürü Nurullah Çörek ve Final Dershanesi Müdürü Muharrem Aşkın imzasıyla yapılan açıklamada, dershanelerin bir kanun değişikliği ile kapatılması veya dönüştürülmesi tartışmalarının sürdüğü ifade edilerek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Dershaneleri Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olmaktan çıkaracağız” sözleriyle görüşlerini kamuoyuna aktardı.

Konu hassas olduğu için açıklamayı olduğu gibi aktarıyoruz:

“Dershaneler, bir ihtiyaçtan doğmuştur, eğitim sorunlarının sebebi değildir ve bu ihtiyaç devam ettikçe dershanecilik şu veya bu formatta devam edecektir.

Dershaneler, az sermayeyle kurulmuş, yoğun emekle çalışan, karlılığı oldukça düşük küçük işletmelerdir. Bu kurumların okul gibi çok daha büyük sermaye isteyen yatırımları yapması zor, hatta mümkün değildir. Zaten süreç içinde bu sermaye birikimine ulaşanlar okul açmaktadırlar.

Dershanelerin Özel okula dönüşümüyle ilgili realiteler göz ardı edilmektedir.

Bununla ilgili olarak;

Özel okulların şu haliyle % 40 kontenjanı boş iken destek önce hali hazırdaki boş olan özel okullara yapılmalıdır.

Gümüşhane de özel okula gönderecek veli portföyü yeterli derecede değildir.

Devletin Özel okullara yapacağı teşvik belirsizliğini korumakla beraber sonraki yıllarda özel okullarında dershanelerin akıbetine uğrayacağı endişesi gözden ırak tutulmamalıdır. Ayrıca özel okullarda ekonomik düzeyi yüksek olan veliler yararlanabilecektir.

Avrupa birliğine girmek için çaba sarf ettiğimiz bu günlerde bu konuda Avrupa birliği normlarında değerlendirilmelidir. Dünyada dershanelerin yasaklandığı ülke yoktur. Aksine dershaneler desteklenen ve teşvik gören kurumlardır.

Demokratik açılımların yapıldığı bir dönemde bu açılımlara ters düşecek çalışmalar yapmak kardeşlik hukukumuza, toplumun barışına ve huzurumuza katkı sağlamayacaktır. Ayrıca şu hususa da dikkatinizi çekmek istiyoruz. Birkaç yıldır dillendirilen dershanelerin kapatılacağı şayiası toplumumuzca hüsnü kabul görmemiştir. Bu süreçte dershaneye devam eden öğrenci sayısı azalmamıştır daha ziyade artmıştır. Vatandaşlarımızın bu tercihine cidden saygı duyulmalıdır. Eğer Dershaneler vatandaştan para söğüşlüyorsa –ki böyle bir şey yoktur.- Bankalar, milli piyango ve tüm özel kuruluşlar böyle bakarsak daha çok söğüşlüyor denmez mi? Milletin sağlığıyla oynayan günde bir milyon kilo şekerli su satan kuruluşlar var. Anayasa diyor ki; “Konusu suç oluşturmayan her türlü ticari girişim teşebbüs hürriyeti içindedir.”

Bireysel eğitimdeki farklılıklar talepleri ortaya çıkarmaktadır. Bu taleplerin devlet denetiminde karşılanması makul olanıdır. Bunun kontrol dışına çıkması hem veliler hem de devlet açısından kayba sebep olacaktır.

Dershaneler örgün eğitim dışında kalmış (Mezun olmuş ) öğrencilere tamamlayıcı eğitim veren kurumlar olmuştur.

Hiçbir aile bireysel özgürlüğü olan ek destek eğitimini, kaçak faaliyet yapan yerlerden üstelik daha pahalıya almak zorunda bırakılmamalıdır.

Dershanelerin “fırsat eşitliğini bozduğu iddiasıyla” sistem dışında tutulması, fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmaz. Üstelik fırsat eşitsizliği makasının daha da açılmasına neden olur. Çünkü ekonomik imkânı olanlar özel ders ve ek destek alarak diğerlerinin önüne geçecektir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL’ünde olumlu yaklaşımıyla sistemde “okul odaklı eğitim” için çözümler ararken “dershanelere devamı engelleme” yaklaşımları yerine, dershaneye yönelişi durdurmak amaçlanmalıdır.

Milletimizin teveccühünü kazanmış bu kurumların devamı ile ilgili olarak büyüklerimizin istişareye gerekli hassasiyet göstererek öncelikle talep edilen nitelikte eğitim daha hayırlı neticeler vereceği kanaatindeyiz.

Geçen zamanda sürekli sınav sistemlerini değiştirmek yerine tümüyle okulu güçlendirici, istihdam yaratıcı, “daha iyi bir yaşam” talebini karşılamaya yönelik tedbirlerin hayata geçirilmesi sağlanmalıydı. Ya da bundan sonra böyle yapılmalıdır.

Öğrencilerin dershanede geçirdikleri süre onları kötü alışkanlıklardan korumaktadır. Hükümetlerin buna bir alternatif üretmeden dershaneleri kaldırması öğrencileri kötü alışkanlıkların çetelerin ellerine düşürecektir onları sokakların boşluğuna atacaktır.

Dershaneler çok pahalı ve yanlış işler yapıyorlar gibi gösterilmek isteniyor. Dershaneler yaklaşık 27 özel ders saati karşılığı bütün alan derslerinden bir yıl boyunca hizmet veriyorlar. Ayrıca dergileri, kitapları, testleri, denemeleri de işin cabası.

Biz meşruiyetimizi Anayasamızın 42.maddesindeki “Kimse eğitim – öğretim hakkından engellenemez” ve “vatandaşın arz talep isteğinden” alıyoruz.

Teşebbüs ve serbest ticaret hürriyetini engellemek demokratik anlayışla bağdaşmamaktadır.

Dershaneler, dar gelir grubunda olup çocuğunun daha iyi yaşam koşullarına sahip olmasını isteyen ailelerin çocukları için en önemli destek kurumlarıdır. Bu bakımdan dershanelerin yokluğunda varlıklı ailelerin çocukları özel ders alabilirken diğerleri bu olanaktan yoksun kalacaktır.

Dershanelerin yokluğunda dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın çocuklarını iyi bir okula yerleştirmek için özel ders aldırmak zorunda kalacakları ve bunun onlara daha pahalıya mal olacağı açıktır.

İneğinin sütünü satarak dershanede iki öğrenci okutan tekkeli teyze çocuğunu artık böyle bir taslak gerçekleşirse ineğini de satsa çocuğunu okutamayacaktır.

Dershaneleri kapatma fikri bazı vatandaşlarımıza hoş gelse de bir zaman sonra düğüm çözülecek kendi çocuğuna özel ders almanın ya da özel okula göndermenin maddi boyutunu gördükçe dershanelerin yaptığı hizmeti mercekle aramak mecburiyetinde kalacaktır. İşte o zaman vatandaşımız hükmet kapısını aşındırmaya başlayacaktır. Şimdiye kadar bu işin bu şayianın sıkıntısını dershaneler çekiyordu. Bundan sonra varsın hükümet yetkilileri çeksin.

Dershaneler, şu veya bu biçimde yasaklansa kaldırılsa bile daha çok öğrenmeye talep bitmeyeceği için şu veya bu adla, şu veya bu biçimde varlıklarını devam ettireceklerdir.

Bizler en hayırlı işleri yapıyoruz. Bu hayırlı işleri yapmayalım mı? Biz bu işe gönüllülük esasıyla ve bu millete hizmet etme düşüncesiyle başladık. Niyetimizde bir sıkıntı yok haksız bir iş yapmadık. Bu ülkenin çocuklarına zarar verdiğimizi düşünsek kendimiz bu kurumları kapatırız.

Yöneticilerimiz de bu ülkenin evlatlarıdır. Onların yanlış yapacaklarını düşünmek istemiyoruz.”
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.