Türk Sağlık-Sen Gümüşhane Şube Başkanı Mustafa Aydın, 663 sayılı kanun hükmünde kararname ile yabancı hekim ve yabancı hemşire çalıştırılması düzenlemesini eleştirdi.
Yetkililere yabancı hekim ve hemşire sevdasından vazgeçmesi çağrısında bulunan Aydın, “Doğru bir planlama yapamamanızın vebalini ve ceremesini sağlık çalışanlarına yükleyemezsiniz. Türk Sağlık-Sen olarak yıllardan beri haykırmaktayız. Demokrasinin layıkıyla işlediği gelişmiş ülkelerde bir kanun ve bir düzenleme yapılacak ise; evvela bu işin sosyal tarafları ve sivil toplum örgütleriyle istişare yapılır ve uygulanmasında bir sıkıntı yaratmayacak kanunlar çıkartılır. Ancak görülüyor ki; her meselede olduğu gibi, ithal hekim ve ithal hemşire çalıştırılması meselesinde de, ben yaptıysam doğrudur mantığıyla hareket edilmiştir.” dedi.
Uygulamanın “zinhar” yanlış olduğunu dile getiren Aydın, “Personel açığını kapatmak üzere ithal hekim ve ithal hemşire çalıştırmak zorunda kaldık teranelerine eminim ki; bu düzenlemeyi yapanlardan başka kimse inanmamaktadır. 663 sayılı KHK'de yapılan bu düzenlemeyle, sağlık alanında da ucuz iş gücü elde etmenin gayesi içine girileceği ve hastane birlikleri yasasıyla da hastanelerin bir ticarethaneye dönüştürüleceği ve sağlık çalışanlarının iş güvencelerinin ellerinden alınacağı gün gibi aşikâr olmuştur. Kısacası, sağlık çalışanları kırk katır mı? Kırk satır mı? Dayatmasına maruz bırakılacaktır. O sebeple; Türk Sağlık-Sen olarak, ithal hekim ve ithal hemşire yasası ile hastane birlikleri yasasını kabul etmemiz asla mümkün olmayacaktır. Şu bilinmelidir ki; Türk Sağlık-Sen olarak, bizim 663 sayılı KHK ile yapılan düzenlemelere itirazımız afakî bir itiraz değildir. Özellikle ithal hekim ve ithal hemşire çalıştırılmasının sakıncaları sağlık hizmetinin sunumunda derin yaralar açacaktır.” dedi.
Aydın, yabancı doktor ve hemşire uygulamasına karşı çıkanlara şu soruları yöneltti: “Ülkemize gelen ithal hekim ve hemşirelerin mesleki kariyerleri ya da bilgi düzeyleri ne olacaktır? Dil problemleri nasıl giderilecektir? Kültür farkı sorunları nasıl aşılacaktır? Hasta doktor ilişkisin de diyalog sorunu nasıl çözülecektir? Ve en önemlisi de, bizde yoktur, ithal getirelim fikri toplumun her katmanına hâkim olacaktır. Kısacası bu düzenlemeyle birlikte, her alanı olduğu gibi, sağlık hizmeti sunumunu da, yabancılara mı emanet edeceğiz? O zaman bizlere de, şu çağrıyı yapma hakkını vermez misiniz? Üreten toplum olmaktan çıkartılıp, tüketen topluma doğru sürüklenirken, biz asiller olarak ithal vekiller mi isteyelim? Siyasetin yozlaşıp, çözüm bekleyen yığınla sorunlarımız var iken; Yüce Meclisin, vakarına yakışmayan polemiklere heba edildiği bir süreçte, ithal siyasetçi mi isteyelim? Bir günde kanun çıkartılıp ama yıllardan beri, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hakkında düzenleme yapılmıyor ise, ithal hükümet mi isteyelim? Daha ileri demokrasi söylemleriyle yola çıkılıp, anti demokratik uygulamalara imza atılırken, ithal bir Başbakan mı isteyelim? Doktor-hasta ilişkisi, tüccar-müşteri ilişkisine dönüştürülürken, ithal Bakan mı isteyelim? Sağlık çalışanlarının hiç olmadığı kadar hakir görülüp, horlandığı bir ortamda, ithal bürokrat mı isteyelim? Hz. Ömer adaletinden bahsedilip, kul hakkı hiçe sayılırken, ithal idareciler mi isteyelim? Yeter artık! Sesimize kulak verin! Ve ulu önder Atatürk ün dediği gibi ''Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur '' düsturuyla hareket edin! Milletvekili Danışmanlarına %170 zam memura %4 zam adalet buysa sözün bittiği yerdeyiz demektir.”
Yetkililere yabancı hekim ve hemşire sevdasından vazgeçmesi çağrısında bulunan Aydın, “Doğru bir planlama yapamamanızın vebalini ve ceremesini sağlık çalışanlarına yükleyemezsiniz. Türk Sağlık-Sen olarak yıllardan beri haykırmaktayız. Demokrasinin layıkıyla işlediği gelişmiş ülkelerde bir kanun ve bir düzenleme yapılacak ise; evvela bu işin sosyal tarafları ve sivil toplum örgütleriyle istişare yapılır ve uygulanmasında bir sıkıntı yaratmayacak kanunlar çıkartılır. Ancak görülüyor ki; her meselede olduğu gibi, ithal hekim ve ithal hemşire çalıştırılması meselesinde de, ben yaptıysam doğrudur mantığıyla hareket edilmiştir.” dedi.
Uygulamanın “zinhar” yanlış olduğunu dile getiren Aydın, “Personel açığını kapatmak üzere ithal hekim ve ithal hemşire çalıştırmak zorunda kaldık teranelerine eminim ki; bu düzenlemeyi yapanlardan başka kimse inanmamaktadır. 663 sayılı KHK'de yapılan bu düzenlemeyle, sağlık alanında da ucuz iş gücü elde etmenin gayesi içine girileceği ve hastane birlikleri yasasıyla da hastanelerin bir ticarethaneye dönüştürüleceği ve sağlık çalışanlarının iş güvencelerinin ellerinden alınacağı gün gibi aşikâr olmuştur. Kısacası, sağlık çalışanları kırk katır mı? Kırk satır mı? Dayatmasına maruz bırakılacaktır. O sebeple; Türk Sağlık-Sen olarak, ithal hekim ve ithal hemşire yasası ile hastane birlikleri yasasını kabul etmemiz asla mümkün olmayacaktır. Şu bilinmelidir ki; Türk Sağlık-Sen olarak, bizim 663 sayılı KHK ile yapılan düzenlemelere itirazımız afakî bir itiraz değildir. Özellikle ithal hekim ve ithal hemşire çalıştırılmasının sakıncaları sağlık hizmetinin sunumunda derin yaralar açacaktır.” dedi.
Aydın, yabancı doktor ve hemşire uygulamasına karşı çıkanlara şu soruları yöneltti: “Ülkemize gelen ithal hekim ve hemşirelerin mesleki kariyerleri ya da bilgi düzeyleri ne olacaktır? Dil problemleri nasıl giderilecektir? Kültür farkı sorunları nasıl aşılacaktır? Hasta doktor ilişkisin de diyalog sorunu nasıl çözülecektir? Ve en önemlisi de, bizde yoktur, ithal getirelim fikri toplumun her katmanına hâkim olacaktır. Kısacası bu düzenlemeyle birlikte, her alanı olduğu gibi, sağlık hizmeti sunumunu da, yabancılara mı emanet edeceğiz? O zaman bizlere de, şu çağrıyı yapma hakkını vermez misiniz? Üreten toplum olmaktan çıkartılıp, tüketen topluma doğru sürüklenirken, biz asiller olarak ithal vekiller mi isteyelim? Siyasetin yozlaşıp, çözüm bekleyen yığınla sorunlarımız var iken; Yüce Meclisin, vakarına yakışmayan polemiklere heba edildiği bir süreçte, ithal siyasetçi mi isteyelim? Bir günde kanun çıkartılıp ama yıllardan beri, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hakkında düzenleme yapılmıyor ise, ithal hükümet mi isteyelim? Daha ileri demokrasi söylemleriyle yola çıkılıp, anti demokratik uygulamalara imza atılırken, ithal bir Başbakan mı isteyelim? Doktor-hasta ilişkisi, tüccar-müşteri ilişkisine dönüştürülürken, ithal Bakan mı isteyelim? Sağlık çalışanlarının hiç olmadığı kadar hakir görülüp, horlandığı bir ortamda, ithal bürokrat mı isteyelim? Hz. Ömer adaletinden bahsedilip, kul hakkı hiçe sayılırken, ithal idareciler mi isteyelim? Yeter artık! Sesimize kulak verin! Ve ulu önder Atatürk ün dediği gibi ''Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur '' düsturuyla hareket edin! Milletvekili Danışmanlarına %170 zam memura %4 zam adalet buysa sözün bittiği yerdeyiz demektir.”