TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilciliği, merkeze bağlı Karamustafa köyünde faaliyet gösteren maden firmasından skandal fotoğrafları kamuoyu ile paylaştı.
TEMA İl Temsilcisi Yusuf Oral, maden firmasının yapmayı planladığı ve ÇED aşamasında olan Furniyas atık depolama tesisiyle ilgili ÇED dosyasındaki boşluk ve eksikliklere dayanarak daha önce yaptıkları açıklamaya firma yetkililerinin verdiği cevabı “firma talihsizce yanlışı savunmakta ve kamuoyunu yanlış bilgi vermeye devam etmektedir” diye değerlendirdi.
“YANLIŞI SAVUNUP KAMUOYUNU YANLIŞ BİLGİLENDİRMEK YERİNE KENDİLERİNİ SORGULAYIP GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALSINLAR”
İlgili firma tarafından bu açıklamaların yapıldığı sırada atık barajının patlayan borularının çevreye zehir saçtığını ve tam anlamı ile bir çevre felaketi meydana geldiğini öne süren Oral, “İlgili firmanın yetkililerine önerimiz; yanlışı savunup kamuoyunu yanlış bilgilendirmek yerine kendilerini sorgulayıp gerekli önlemleri almalarıdır. Daha mevcuttaki tesise ve atık barajına sahip çıkılamaz iken ikincisini yapmak istemeleri haklı endişelerimizi bir kez daha perçinleştirmiştir.” dedi.
İnsanların sağlıklı bir yaşam için hassasiyet göstermesinin suç olmadığını ifade eden Oral, insanların yaşam alanlarını korumak istemelerinin anayasal hakları olduğunu belirterek, bu durumun spekülasyon olarak nitelendirilmesinin insanların bu haklı davalarına hakaret niteliğinde olduğunun altını çizdi.
“2035 YILINA KADAR KAÇ ATIK BARAJI DAHA YAPIP, KAÇ MİLYON AĞAÇ KESİP, KAÇ AİLEYİ DAHA YERİNDEN EDECEKSİNİZ”
Firmanın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 2035 yılına kadar faaliyet göstereceğinin planlandığından bahsedildiğini fakat ÇED tanıtım dosyasında planlanan Furniyas atık depolama tesisinin tam kapasite ila çalışıldığı takdirde 3 yıl atık depolama ihtiyacına cevap vereceğinin ifade edildiğini dile getiren Oral, firmaya “3 yıl sonra kaç atık barajına daha ihtiyacınız olup, kaç milyon ağaç kesip kaç aileyi daha yerinden edeceksiniz” sorusunu yöneltti.
“KARAMUSTAFA DERESİNDE BİR TANE CANLI BALIK GÖSTEREBİLİRLERİ Mİ?”
Oral, şöyle konuştu: “Endemik türlerin yok edilmediği ve yaban hayatının yok olacağı iddiasında bulunduğumuzdan bahsedilmiştir, Fakat bizimkisi iddia değil gerçeğin ta kendisidir. İlgili firma yetkilileri Anadolu diagonalı kuşağının manasının ne anlama geldiğini kaç kez incelemiştirler. İnceleyemezler çünkü incelediklerinde Anadolu diagonalı kompozisyonunun bitki ve hayvan çeşitliliği açısından en zengin bölge olduğunu gördüklerinde kendileri ile çelişecektirler. Bu kompozisyonu bozdukları için kendilerinden utanacaktırlar. Alabalığı eksik olmayan Karamustafa deresinde, madem kirletmiyor iseler bir tane canlı balık gösterebilirler mi?”
ÇED’DE YOK DENİLİP, AÇIKLAMADA VAR DENİLEN SU KAYNAĞI
Firma yetkililerinin ısmarlama hazırlattıkları ÇED tanıtım dosyasını sorgulamak yerine kolay olanı seçip sağa sola sataştıklarını kaydeden Oral, “Bunun yanı sıra ilgili açıklamada Boyluca Köyünün içme suyunun dikkate alındığı söylenmektedir. Fakat ÇED dosyasında herhangi bir içme suyu kaynağı bulunmamaktadır denmekte, hem kamuoyu hem de kurumlar yanıltılmakta vadi halkının en doğal hakkı olan içme suyu tehlikeye atılmaktadır.” dedi.
“KESİLMİŞ VE KESİLMEYE DEVAM EDEN 1 MİLYON AĞAÇ KESİLECEK 1 MİLYONUN TEMİNATI NİTELİĞİNDEDİR”
Firmanın açıklamasının en talihsiz bölümünün ise yapılan, yapılmaya devam eden ve yapılacak olan orman katliamı ile ilgili kısmı olduğunu savunan Oral, “Yaptığımız açıklamada bahsedilen 1 milyon ağaç abartı değildir. Mevcutta kesilmiş ve kesilmeye devam eden 1 milyon ağaç kesilecek bir milyonun teminatı niteliğindedir. Zaten ilgili fotoğraf ve görsellerde katledilen ve katledilecek olan orman alanı görülmektedir. Ağaç sayısına bu denli takılmak yanlıştır. Önemli olan orada katledilecek orman örtüsüdür.” diye konuştu.
İŞ GÜVENLİĞİNE DAİR SKANDAL FOTOĞRAFLAR
İstihdamdan bahseden firmanın istihdam ettikleri insanların sağlığına ne kadar dikkat ettiklerini de sorgulayan Oral, şöyle konuştu: “Faaliyet alanlarında işçi sağlığı ve işçi güvenliğine ne denli önem vermektedirler. Fotoğraflara bakıldığında da görülen bu ihmallere önlem almak dururken enerjilerini yanlışı savunmaya harcamamaları ayrı bir talihsizlik olmuştur. Bölgedeki su kaynaklarının kaybolmasının birinci müsebbibi olan ilgili tüm maden firmaları normalin üzerinde patlayıcı madde kullanmak kaydı ila patlatmalar yapmakta ve bölgenin hidrojeolojik yapısını olumsuz yönde etkilemektedir. Geçtiğimiz kış ayında yağışların yetersiz olduğu doğrudur fakat hem Karamustafa vadisinde hem de Musalla vadisinde 200 yıllık tarihi bilinen ve asla kurumayan su kaynaklarının 2 yıl içerisinde yok olmasını sadece yağışa bağlamak yanlış ve karşılaşacağımız tehlikeleri ötelemekten başka bir şey değildir. Bu konuda ilgili tüm kamu birimlerin hassas davranmalarını temenni ediyoruz.”
TEMA Vakfı İl Temsilciliği olarak tek amaçlarının erozyonla mücadele etmek ve doğal varlıkları korumak olduğunu vurgulayan Oral, “Kesinlikle herhangi bir siyasi oluşumla ve yahut ideolojik bir gurupla bağlantımız olmayıp, din, dil ve ırk ayırt etmeksizin insanlık ve canlı yaşamı adına mücadele etmekteyiz. Bizim birinci önceliğimiz başta insan olmak üzere tüm biyolojik yaşamın sürdürülebilir bir yaşantısının olmasıdır. Bu kapsamda ilimizde son yıllarda başta madencilik faaliyetleri ve Hidro Elektrik Santraller olmak üzere bir takım sanayi faaliyetleri ile birlikte ağır ve geri dönüşümü olmayacak felaketler meydana gelmektedir. Hedefimiz asla kişiler değildir. İlgili maden firması ve diğer firmalarda istihdam edilen işçi kardeşlerimiz bilmelidir ki korumaya çalıştığımız doğal varlıklarımız onlarla ortak kullanacağımız yaşam alanlarımızdır. Köylerimizdeki yaşayan nüfusumuz dışında Nefes almak istediğimizde gittiğimiz köylerimiz kültürümüzün en fazla yaşandığı yerlerdir. Başta ilgili kurumlar olmak üzere, siyasetçilerimizi, STK temsilcileri ile mensuplarını ve tüm Gümüşhane'miz de yaşayan ve gurbetteki hemşerilerimizi başta madencilik olmak üzere doğamızı, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı tehdit eden tüm faaliyetlere karşı hassasiyet göstermelerini talep ediyoruz. İlimizde faaliyet gösteren ve şehrimizin ekonomisinde önemli rol oynayan başta pestil köme olmak üzere arıcılık, balıkçılık, tarım ve hayvancılık sektörleri olumsuz yönde etkilenmektedir. İlgili faaliyet temsilcilerinin faaliyet alanlarına sahip çıkacak çalışmaları yapmalarını temenni ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
TEMA İl Temsilcisi Yusuf Oral, maden firmasının yapmayı planladığı ve ÇED aşamasında olan Furniyas atık depolama tesisiyle ilgili ÇED dosyasındaki boşluk ve eksikliklere dayanarak daha önce yaptıkları açıklamaya firma yetkililerinin verdiği cevabı “firma talihsizce yanlışı savunmakta ve kamuoyunu yanlış bilgi vermeye devam etmektedir” diye değerlendirdi.
“YANLIŞI SAVUNUP KAMUOYUNU YANLIŞ BİLGİLENDİRMEK YERİNE KENDİLERİNİ SORGULAYIP GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALSINLAR”
İlgili firma tarafından bu açıklamaların yapıldığı sırada atık barajının patlayan borularının çevreye zehir saçtığını ve tam anlamı ile bir çevre felaketi meydana geldiğini öne süren Oral, “İlgili firmanın yetkililerine önerimiz; yanlışı savunup kamuoyunu yanlış bilgilendirmek yerine kendilerini sorgulayıp gerekli önlemleri almalarıdır. Daha mevcuttaki tesise ve atık barajına sahip çıkılamaz iken ikincisini yapmak istemeleri haklı endişelerimizi bir kez daha perçinleştirmiştir.” dedi.
İnsanların sağlıklı bir yaşam için hassasiyet göstermesinin suç olmadığını ifade eden Oral, insanların yaşam alanlarını korumak istemelerinin anayasal hakları olduğunu belirterek, bu durumun spekülasyon olarak nitelendirilmesinin insanların bu haklı davalarına hakaret niteliğinde olduğunun altını çizdi.
“2035 YILINA KADAR KAÇ ATIK BARAJI DAHA YAPIP, KAÇ MİLYON AĞAÇ KESİP, KAÇ AİLEYİ DAHA YERİNDEN EDECEKSİNİZ”
Firmanın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 2035 yılına kadar faaliyet göstereceğinin planlandığından bahsedildiğini fakat ÇED tanıtım dosyasında planlanan Furniyas atık depolama tesisinin tam kapasite ila çalışıldığı takdirde 3 yıl atık depolama ihtiyacına cevap vereceğinin ifade edildiğini dile getiren Oral, firmaya “3 yıl sonra kaç atık barajına daha ihtiyacınız olup, kaç milyon ağaç kesip kaç aileyi daha yerinden edeceksiniz” sorusunu yöneltti.
“KARAMUSTAFA DERESİNDE BİR TANE CANLI BALIK GÖSTEREBİLİRLERİ Mİ?”
Oral, şöyle konuştu: “Endemik türlerin yok edilmediği ve yaban hayatının yok olacağı iddiasında bulunduğumuzdan bahsedilmiştir, Fakat bizimkisi iddia değil gerçeğin ta kendisidir. İlgili firma yetkilileri Anadolu diagonalı kuşağının manasının ne anlama geldiğini kaç kez incelemiştirler. İnceleyemezler çünkü incelediklerinde Anadolu diagonalı kompozisyonunun bitki ve hayvan çeşitliliği açısından en zengin bölge olduğunu gördüklerinde kendileri ile çelişecektirler. Bu kompozisyonu bozdukları için kendilerinden utanacaktırlar. Alabalığı eksik olmayan Karamustafa deresinde, madem kirletmiyor iseler bir tane canlı balık gösterebilirler mi?”
ÇED’DE YOK DENİLİP, AÇIKLAMADA VAR DENİLEN SU KAYNAĞI
Firma yetkililerinin ısmarlama hazırlattıkları ÇED tanıtım dosyasını sorgulamak yerine kolay olanı seçip sağa sola sataştıklarını kaydeden Oral, “Bunun yanı sıra ilgili açıklamada Boyluca Köyünün içme suyunun dikkate alındığı söylenmektedir. Fakat ÇED dosyasında herhangi bir içme suyu kaynağı bulunmamaktadır denmekte, hem kamuoyu hem de kurumlar yanıltılmakta vadi halkının en doğal hakkı olan içme suyu tehlikeye atılmaktadır.” dedi.
“KESİLMİŞ VE KESİLMEYE DEVAM EDEN 1 MİLYON AĞAÇ KESİLECEK 1 MİLYONUN TEMİNATI NİTELİĞİNDEDİR”
Firmanın açıklamasının en talihsiz bölümünün ise yapılan, yapılmaya devam eden ve yapılacak olan orman katliamı ile ilgili kısmı olduğunu savunan Oral, “Yaptığımız açıklamada bahsedilen 1 milyon ağaç abartı değildir. Mevcutta kesilmiş ve kesilmeye devam eden 1 milyon ağaç kesilecek bir milyonun teminatı niteliğindedir. Zaten ilgili fotoğraf ve görsellerde katledilen ve katledilecek olan orman alanı görülmektedir. Ağaç sayısına bu denli takılmak yanlıştır. Önemli olan orada katledilecek orman örtüsüdür.” diye konuştu.
İŞ GÜVENLİĞİNE DAİR SKANDAL FOTOĞRAFLAR
İstihdamdan bahseden firmanın istihdam ettikleri insanların sağlığına ne kadar dikkat ettiklerini de sorgulayan Oral, şöyle konuştu: “Faaliyet alanlarında işçi sağlığı ve işçi güvenliğine ne denli önem vermektedirler. Fotoğraflara bakıldığında da görülen bu ihmallere önlem almak dururken enerjilerini yanlışı savunmaya harcamamaları ayrı bir talihsizlik olmuştur. Bölgedeki su kaynaklarının kaybolmasının birinci müsebbibi olan ilgili tüm maden firmaları normalin üzerinde patlayıcı madde kullanmak kaydı ila patlatmalar yapmakta ve bölgenin hidrojeolojik yapısını olumsuz yönde etkilemektedir. Geçtiğimiz kış ayında yağışların yetersiz olduğu doğrudur fakat hem Karamustafa vadisinde hem de Musalla vadisinde 200 yıllık tarihi bilinen ve asla kurumayan su kaynaklarının 2 yıl içerisinde yok olmasını sadece yağışa bağlamak yanlış ve karşılaşacağımız tehlikeleri ötelemekten başka bir şey değildir. Bu konuda ilgili tüm kamu birimlerin hassas davranmalarını temenni ediyoruz.”
TEMA Vakfı İl Temsilciliği olarak tek amaçlarının erozyonla mücadele etmek ve doğal varlıkları korumak olduğunu vurgulayan Oral, “Kesinlikle herhangi bir siyasi oluşumla ve yahut ideolojik bir gurupla bağlantımız olmayıp, din, dil ve ırk ayırt etmeksizin insanlık ve canlı yaşamı adına mücadele etmekteyiz. Bizim birinci önceliğimiz başta insan olmak üzere tüm biyolojik yaşamın sürdürülebilir bir yaşantısının olmasıdır. Bu kapsamda ilimizde son yıllarda başta madencilik faaliyetleri ve Hidro Elektrik Santraller olmak üzere bir takım sanayi faaliyetleri ile birlikte ağır ve geri dönüşümü olmayacak felaketler meydana gelmektedir. Hedefimiz asla kişiler değildir. İlgili maden firması ve diğer firmalarda istihdam edilen işçi kardeşlerimiz bilmelidir ki korumaya çalıştığımız doğal varlıklarımız onlarla ortak kullanacağımız yaşam alanlarımızdır. Köylerimizdeki yaşayan nüfusumuz dışında Nefes almak istediğimizde gittiğimiz köylerimiz kültürümüzün en fazla yaşandığı yerlerdir. Başta ilgili kurumlar olmak üzere, siyasetçilerimizi, STK temsilcileri ile mensuplarını ve tüm Gümüşhane'miz de yaşayan ve gurbetteki hemşerilerimizi başta madencilik olmak üzere doğamızı, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı tehdit eden tüm faaliyetlere karşı hassasiyet göstermelerini talep ediyoruz. İlimizde faaliyet gösteren ve şehrimizin ekonomisinde önemli rol oynayan başta pestil köme olmak üzere arıcılık, balıkçılık, tarım ve hayvancılık sektörleri olumsuz yönde etkilenmektedir. İlgili faaliyet temsilcilerinin faaliyet alanlarına sahip çıkacak çalışmaları yapmalarını temenni ediyoruz.” ifadelerini kullandı.